2020 Volkswagen Caravelle Team 2.0 TDİ DSG Detaylı İnceleme

Biz Türkler kalabalık aileleri severiz. Bir yere giderken hep çok eşyamız olur. Zaten bu nedenledir ki sedan otomobillere olan ilgi Avrupa’nın aksine hiç azalmıyor. Volkswagen Caravelle Team değiştirilen yönetmelik ile artık otomobil ruhsatına kavuştu ve bu sayede de biz kalabalık Türklerin aradığı geniş yaşam alanlı otomobil ihtiyacına farklı bir çözüm getirdi. Caravelle aslen Transporter modelinin altyapısını kullanıyor. Bu nedenle de kökenleri bir ticari araca uzanıyor.

Volkswagen Caravelle tasarımı da oldukça şık bir aile aracı gibi. Ticari araçlar için de şık gövde ve tasarım birincil öneme sahip değil. Ancak bundan Caravelle dikkat çekici bir otomobil değil sonucuna da varmamak gerekiyor. Team donanımında sunulan ve aracın lansman rengi olan kırmızı-beyaz gövde seçeneği ile dikkat çekici olmayı başaran Caravelle Team hem önde hem de arkada bir ticari araçtan çok ABD sokaklarından fırlamış MPV gibi duruyor. Modelin büyük detaylarla hazırlanan gövdesinde öndeki marka logosunu da barındıran ızgara hemen fark ediliyor. Profilden ise çok daha net şekilde belli olan iki renkli gövde sayesinde yolda bakışları üzerine çeken Caravelle, büyük ve Beetle modelinde kullanılanlara benzeyen krom görünümlü jant kapaklarıyla hemen fark ediliyor. Aracın arkasında ise öne kıyasla daha sade hatlar tercih edilirken bu bölüm dışında ticari araç kimliğini ortaya çıkaran detay yer almıyor. Geniş açılan ancak tek parçalı olan bagaj kapağı aracın tasarımında ticari araç kimliğine vurgu yapan tek detay.

Volkswagen Caravelle ‘nin iç mekanının satın alınmasında  etkisi çok büyük. Aracın 5 metreyi aşan boyu ve 3.4 metrelik dingil mesafesi sayesinde yaşam alanında en ufak bir darlıktan söz etmek mümkün değil. 3 sıra koltuklu olduğu durumlarda da yeterli diz, baş ve omuz mesafesini sunan araç, istendiği anda kolayca sökülen koltukları ile farklı oturma pozisyonlarına uygun hale geliyor ve değişkenliği artıyor. Aracın orta konsolu ise sürücü odaklı hazırlanmış. VW’nin diğer modellerindeki gösterge ve kumandaların alınmasından ötürü kullanım esnasında sıkıntı yaşatmayan kumandalar ergonomik olarak da başarılı. Ayrıca dışta kullanılan rengin orta konsola da uygulanmasıyla da ferahlık hissi artırılmış. Caravelle bir otomobil olarak değerlendirildiğinde kullanılan malzeme ve kalitesi yönünden çok başarılı değil. Ne yazık ki kullanılan plastik malzeme oldukça sert ve kimi yerlerde ucuz görünüyor. Ancak işçilik kalitesi konusunda en ufak bir eksiklik yok. Bu nedenle de iç mekanın genelindeki hissettiğimiz araç kendisine ödenen her kuruşu hak ettiği yönünde. Ticari araç kardeşliği sayesinde arkasında devasa bir yükleme alanı bulunan Caravelle arka koltukları dik konumda 576 litrelik yükleme alanına sahip. Eğer ki koltukları sökerseniz o zaman bir anda 2 metreyi geçen eşyaları bile sorunsuzca taşıyabileceğiniz bir alana kavuşuyorsunuz.

Volkswagen Caravelle ‘nin motoru nasıl sorusunun yanıtı ise oldukça doyurucu diyebiliriz. Caravelle’in en güçlü olduğu konuların başında dayanıklı motorları geliyor. Şu anda yollarda 200-300 bin km’yi bırakmış ve sorunsuz yol alan pek çok Transporter ve Caravelle görmek mümkün. Bu araçların büyük çoğunluğunda da test aracında olduğu gibi 2.0 litrelik TDI dizel motor yer alıyor. Elbette güç farkları olsa da bu motor aslında çok sağlam ve güvenilir bir güç ünitesi. Caravelle’deki motor 150 HP güç ve 340 Nm tork üretiyor. Araç ülkemize sadece bu motor ile ithal edildiği için daha fazla performans isteyenler için şimdilik bir alternatif sunulmuyor. Bu nedenle de bazı ilave güç isteyen kullanıcılar Team donanımı yerine 204 HP güç üreten Comfortline donanımı satın alıyor. Tek motorla birlikte binek kullanımlar hedeflendiği için sadece DSG şanzımanla donatılan Caravelle Team, bu kombinasyonla 0-100 km/s 12 saniyede tamamlarken 181 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Aracın alt devirden itibaren kesintisiz ve dengeli tork üretimi sayesinde 8 kişilik kullanımlarda bile motor güç üretme konusunda eksiklik hissettirmiyor. Ayrıca şanzıman oranlarının başarılı yapısı sayesinde vites geçişleri de konfor odaklı hazırlanmış. Üstelik motorun iç mekana gürültüsünün yansımaması da çok başarılı.

Ne yazık ki çoğu üretici ticari araçların Euro NCAP çarpışma testine sokmuyor. Ancak Volkswagen genel alışkanlığın aksine bu modelin ikiz kardeşi Transporter modelini bu teste soktu ve model 4 yıldız almaya hak kazandı. 2013 yılında Transporter T5 modeli ile yapılan testten yetişkin koruması disiplininde %79’luk koruma sağlayan araç çocuk korumasında da %74’lük başarı elde etti. Ancak yerden yüksek yapı ve ticari araç olmasından ötürü Transporter yaya güvenliği konusunda %32’lik başarı sergiledi ve en kötü puanları bu alanda aldı. Eğer ki yaya korumasında daha başarılı olsaydı 5 yıldız alması işten bile olmayacaktı. Caravelle Team modeli şu anda test alınmamış olmasına rağmen görülüyor ki günümüz şartlarına göre 5 yıldız alması neredeyse kesin. Aracın tek donanım paketinde ABS, ani frenlemelerde otomatik yanan dörtlü flaşörler, ARP (yüke duyarlı devrilme koruması, ASR, BAS (fren yardımcısı), çarpışma anında katlanabilen yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon kolonu, EBC (motor fren kontrol sistemi), EBD, elektronik diferansiyel kilidi, ESP, hill holder, 4 adet Isofix çocuk koltuğu sabitleyicileri, ikincil çarpışma önleme asistanı, Prefill (frenleme hazırlığı), sürücü ve yolcu havayastıkları ve yorgunluk tespit sistemi standart olarak sunuluyor.

Caravelle Team rakiplerinden en çok bu konuda ayrılıyor. Genellikle bu tip araçlarda arkalarda hep makas sistemi görev yaparken Caravelle modelinde arkada amortisörlere yer verilmiş. Bu sayede yolculukların konforlu olması garanti altına alınmış. Yüklü durumlarda bile konfordan ödün vermeyen yapıya sahip olan Caravelle’in uzun amortisör strokları nedeniyle gövdesi virajlarda biraz fazla yana yatıyor. Aslında tehlikeli bir durum olmamasına karşılık siz iç mekanda tedirgin oluyorsunuz. Keşke biraz daha sert bir süspansiyon sistemi tercih edilseydi de bu olumsuzluk ortadan kalksaydı. Aracın direksiyon sisteminin de konfor odaklı olmasından ötürü özellikle şehir içinde kullanım çok rahat. Büyük gövdeye rağmen turu fazla olan direksiyon sistemi dar alanlarda bile manevra yapmayı kolaylaştırıyor. Elbette görüş açıları böylesine büyük bir otomobilde beklendiği gibi bazı açılarda sorunlu ancak burada da hassas çalışan park sensörleri sürücünün imdadına yetişiyor. Aracın asıl hedefi kalabalık şekilde ilerlemek olduğundan bu gibi durumlarda karakterinden en ufak bir taviz vermemesi ise çok önemli bir detay. Yani siz Caravelle’i ister 1 isterseniz 8 kişi ile kullanın ne yol tutuş karakterinde ne de güç ihtiyacı konusunda en ufak bir değişim hissetmiyorsunuz. Bu sayede de Caravelle uzun yolda da çok iyi bir yol arkadaşı olduğunu ortaya koyuyor.