TOFAŞ CEO’su Cengiz Eroldu bu yıl üretim odaklı çalıştıklarını, kapasitelerinin talebi karşılamadığını belirtti. Eroldu “Daha çok üretsek daha fazla satarız”diye konuştu.
İtalya’da otomotiv editörlerinin sorularını cevaplayan Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu otomotiv sektörü açısından eylül ayının iyi geçtiğini beliterek, “ Bu yıl geçen yılın paralelinde bir beklentimiz var. Tofaş olarak da yılı geçen yılın üzerinde kapatacağımızıöngörüyoruz. Biliyorsunuz biz Tofaş olarak bu yıl üretime odaklıyız.Üretim kapasitemiz talebi karşılamaya yetmiyor. Daha çok üretsek daha çok satabileceğiz.” dedi.Otomotiv sektöründe üretimde liderliğin el değiştirdiğini söyleyen Eroldu şöyle devam etti: “ Bu yıl 380-390 bin bandında üretim gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Geçen yıl üretim sayımız 278bin idi. Otomobil sanayine bakınca büyüme var ama önemli kısmı Tofaş kaynaklı. İlk 8 ay itibariyle üretimde lider pozisyondayız. Sektör üretiminin yüzde 25’ini yapar duruma geldik. 2016 yılında büyümeyi gerçekleştirmede önemli katkımız var. Egea ile birlikte satışlarda ağırlığımızı perakendeye verme kararımızdan biz de bayilerimiz de memnunuz. Aslına bakarsanız iskontoların normal seviyeye gelmesi filo şirketleri için de iyi bir şey. Yoksa bizim filo işlerimiz devam ediyor. Şirket değerimizde geçen seneye göre önemli artış gerçekleşti. Başarı tek konuda olmuyor. Pek çok koldan ileri doğru adımlar atmaya çalışıyoruz. “
Uzun vadede müşteriyi kazanmanın önemli olduğunu değinen Eroldu servislerinde 1 günü aşan mekanik onarımlarda ilk kez koşulsuz ikame araç verdiklerini belirtti.
Doblo’nun ABD ihracatının planlandığı şekilde gittiğine değinen Eroldu, “ Türkiye’den ABD’ye sanıyorum en çok ihraç eden firmayız. Meksika satışlarımız beklentinin üzerinde seyrediyor. 10 bin olarak konuşulmuştu, şimdi 10 binin üzerine çıkacak gibi gözüküyor.” Die konuştu. Hükümetin verdiği yeni teşvikleri de değerlendiren Eroldu şunları kaydetti: “Benzer teşvikler Doğu Avrupa ülkelerinde de var. O zaman sorgulamamız gereken başka konular oluyor. Mesela niye son birkaç proje Türkiye’ye gelmedi de Slovakya’ya gitti?Belli stratejik önemi olan teşvikler var. Türkiye’de teşvikler genelde düşük vergi ödemeye yönelik.Türkiye’de kurumlar vergisi oranları Avrupa’ya göre zaten düşük. Bu sebeple asıl teşvik bence pazarın büyütülmesi olur. Bence Türkiye özeline bakıldığında, yeni markaların yatırımı için pazarın büyütülmesi lazım. Mesela Rusya’da risk olmasına rağmen niye yatırım için akın var?Çünkü 3 milyona çıkma potansiyeli herkesi heyecanlandırıyor. Batı Avrupa olgunluğa erişti ve bu nedenle neredeyse tüm üreticiler Rusya pazarına gittiler.”
İÇ PAZARSIZ İHRACAT OLMAZ
Türkiye’de rekabet gücünü ikiye ayırmak gerektiğini söyleyen Eroldu şöyle devam etti: ”Bir tanesi Batı Avrupa ülkeleri le olan. Bu ülkelere göre rekabet sorunumuz yok. Ama bizim asıl rakibimiz Doğu Avrupa ülkeleri. Fas da bu gruba dahil oluyor. Romanya, Macaristan, Slovenya vb ülkelerin lojistik avantajları var. Asgari ücret artışı ile birlikte bu ülkelerde işçilik maliyeti de daha düşük hale geldi. Egea projesi yatırım kararını alırken çok zorlandık. Kabaca bir hesapla, bir arabayı ne kadar satıyorsunuz? 500 bin adet. Yeni bir otomobil geliştirmek için 500 milyon $ harcadığımızı varsayarsak Otomobil başına bin dolar gibi bir amortismançıkar.1 milyonluk bir pazar için çok daha kolay alınır bu kararlar. Biz projeye Egea’nın Hatchback ve Station Wagon modellerini ekledik, proje rahatladı. Bir de şunu görüyoruz. Türkiye’de mevcut ve gelecek olan projelerin belli bir dış piyasa bacağı olması lazım. Yüzde 100 ihracat ile yatırım fizibiliteleri yatırımcı açısından karlı olmayacaktır. Türkiye pazarında daha büyük adetler görülürse herkes daha cesaretli adım atar. “
MEHMET ALİ KANTARCI