AMG Mercedes modellerinin en sportif hallerine verilen ad uzantısı olarak bilinir. Peki; bu uzantı
bir otomobilin karakterini nasıl değiştirir. İşte bu soruya Tüketici testi köşemize konuk ettiğimiz
Mercedes GLA45 AMG ile cevap arıyoruz. Bakalım diğer test konuğumuz Harun Yıldırım model
hakkında neler düşünüyor?
Onu ilk gördüğünüzde dış tasarımından etkilenmemek mümkün değil. Ama Mercedes’in fiyat politikası uzun bir muhabbetin konusu olabilir. Aracı alırken ekstra donanım seçenekleri başınızı döndürebilir. AMG bodykit, rüzgarlık, performans egzozu vs. aracı özel yapabilecek her şeyin ekstradan satın alınıyor olması aracın cazibesini kaçırıyor. Listelemeye kalksanız belki standart GLA ile arasındaki farkları uzun uzadıya yazamayabilirsiniz ama mühendisler o premium kompakt crossover hissini çok iyi yansıtmayı başarmışlar. Zira trafikteki meraklı bakışların yoğun ilgisine maruz kalabilirsiniz. Tabi ki bu duruma otomobilin AMG donanımlı olmasının etkisi bulunuyor. Diğer motor seçeneklerini göz önünde bulundurursak ödüllü 2 litre AMG motoru normal kullanım modunda gerek yakıt tüketim ortalaması gerek vites geçişleri ile kendine laf ettirmiyor. Aracı spor moduna aldığımızda performans egzozun sorunsuz değişen karakteristiği kendine hayran bırakıyor. Özellikle “Race Start” özelliğine alışmak biraz zor olsa da elinizin altında bir gizli silah varmışçasına güçlü hissetmenize sebep oluyor.
İç donanımı ele alacak olursak o bildiğimiz Mercedes kalitesini yeterince hissettiremiyormaalesef. Şahsen beni koltukların elektronik olarak ayarlanamaması çok üzdü. En azından bu fiyat etiketindeki detaylara böylesine önem veren bir araçta bu ayrıntı standart olmalıydı. Genel olarak yetenekleriyle beni etkilemeyi başarsa da bu fiyat etiketinde çok daha çeşitli alternatifleri olması aracın şansını epey azaltıyor.
