Bir PAKO vardı! İşte Pako Hakkında Detaylı İnceleme

0
27184
Pako Aksesuarları

Süreyya İzgi, bir dönemin efsanesi Pako Car hakkında yazdı. Çok keyifli bir inceleme mutlaka okuyun!

Nedir Bu Pako?

1980’lerde esen Murat 131 rüzgarının ulaştığı doruktur PAKO. Türk tüketicisini yerli sportif aksesuarlarla tanıştıran PAKO Car Styling otomobillere görsel değer ve heyecan katmıştı.

Tofaş’ın ürettiği 131 Serisi’nin en fiyakalı yılları. Hani otomobil satın alabilmek için sıralara girildiği, Doğan’ın 5 milyon liradan fazla ettiği, buna karşılık ikinci elinin daha da yüksek fiyatlara bir çırpıda satıldığı dönemler.

Otomobil güzel, aksesuar da kaldırıyor. Süslenemeyen Renault 12’den bezen otomobil severlere ilaç gibi gelmiş, üç kutu formlu otomobilini giydirmeye doyamıyordu. Evet doyamıyor ama giydirecek sportif malzeme yok. Ortalık Doğan görünümlü Şahin’lerle kaynıyor, bir basamak yukarısına bir türlü çıkılamıyor. Bütçesi olanlar orijinal Fiat aksesuarları ya da Momo ürünleri uyguluyor. Bu durumu ilk fark eden İzmirli Penso Ailesi oluyor. Ailenin Pakiş Plastik Sanayii isimli şirketi, “duyulan” ihtiyaç üzerine yoğun olarak aksesuar üretip ve PAKO markasıyla pazarlamaya başlamıştı. Tamamı Türk sermayesi ile kurulmuş olan ve önce plastik endüstrisinde, sonradan da otomobil aksesuarları sektöründe özellikle 1980’li yıllara damgasını vuran PAKO, görsel modifikasyonda çok popüler olmuştu.

Murat 131’lere sportif bir kimlik kazandıran radyatör panelleri, farlar, tamponlar, spoylerler, koltuklar, direksiyon simitleri gibi bilumum aksesuar artık el altındaydı… PAKO Car Styling işi o kadar ilerletmişti ki, trafiğimizde bolca arka aydınlatma grubunun üzerine Ferrari Testarossa modeli ızgara takılmış 131’ler seyrediyordu. Firmanın E21 kasa kodlu BMW’ler için de panjur ürettiği söylenir.

Murat 131 ailesi için çeşit çeşit sportif aksesuarlar, Doğan görünümlü Şahin’lere “sıradanlıktan” bir çıkış imkanı yaratıyordu. Bu aksesuarlar, otomobilin ikinci el satışında da göreceği ilgiyi artırıyordu. Tabii aksesuarcıların camlarına astıkları “PAKO mamulleri burada satılır” posterleri de bir fiyaka sebebiydi.

PAKO’nun deneysel çalışmaları da olmadı değil. Popüler olmayıp kült olarak kalan 6 tekerlekli Kartal ya da Kartal pikap gibi konsept çalışmaları hala saygıyla hatırlanır…

Altı tekerlekli Kartal, 1987’deki otomobil fuarında da sergilenmiş ve büyük ilgi toplamıştı. Kasasında ATV taşıyan kompakt offroad aracı, maliyetler, bürokratik engeller sebebiyle üretime alınamamıştı.

Kartal pikap ise uzun zaman İstanbul yollarında kafaları kendisine döndürdü. Turbo beslemeli 2.0 litrelik Fiat 131 Mirafiori motoruna sahip olan 131 pikap, şişkin çamurlukları, roll barları ve “anarşist” görünümüyle Amerikan filmlerinden fırlamış gibiydi. O yıllarda değeri ne kadar anlaşıldı tartışılabilir ama fikir olarak müthiş bir girişimdi.

O yıllarda bir de Poliset vardı. Pako kadar etkili olamadıysa da Poliset ürünleri de 131’lerin ön kapı camlarındaki rüzgarlıkları ve spoylerleriyle bir döneme damgasını vurmuştu.

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here