Bentley Flying Spur 6.0 W12 hakkında bilgi mi arıyorsunuz. Belki de Bentley Flying Spur 6.0 W12 görsellerine bakmak ya da onun muhteşem dünyasını keşfetmek bugünün koşuşturmacasına iyi gelir. Süreyya İzgi, yine öyle her yerde göremeyeceğimiz bir otomobille gezintiye çıktı: Bentley Flying Spur 6.0 W12
Süreyya İzgi’nin diğer yazıları için Otomobille Yaşam Kategorisine Bakın…
Süreyya İzgi’yle Bentley Flying Spur 6.0 W12 Keşfi!
Bu ayın ulaşılmaz otomobillerinden biri Bentley Flying Spur 6.0 W12 oldu. Bentley’in sahibi Volkswagen’in Mercedes-Benz’e İngiliz asaletiyle yanıtı olan bu hiper lüks otomobil, Amerika ve Çin’de çok rağbet görüyor.
Bazı lüks standartları var ki klasmanlar üstü. Yanına rakip koymakta zorlanıyor insan. Elbette rakipleri var, hatta üzerinden de geçerler ama işte sahip olduğu karizma, kendine özel yeri hazırlıyor, göğüs göğüse çarpışmalarda başka bir pozisyon tutuyor. Kazanması gerekli değil onun, o savaşta varlığı başlı başına bir ağırlık, karizması yeterli.
Önce biraz Bentley Flying Spur 6.0 W12’nin görsellerine bakalım…
Almanlar lüks İngiliz markalarını alarak rövanş peşinde mi?
Almanların eline geçmiş bir başka İngiliz efsanesiyle beraberiz bugün. Çaktırmadan İkinci Dünya Savaşı’nın rövanşını mı alıyorlar ne, Rolls Royce BMW’ye, Aston Martin -şimdilik belli bir oranda olsa da- Mercedes-Benz’e derken Bentley de Volkswagen’e ait.
Herkes kendi liginde oynuyor
Bentley Flying Spur tam ağır abi. Başka tanımı yok. Hani Rolls Royce elit, Aston Martin aristokrat, Jaguar vahşi kedi ya, Bentley’in olayı da bu, smokinsiz binilmiyor. Onun gövdesinden de terledikçe asalet dökülüyor ama başta dediğim gibi binbir çeşit lüks içerisinde başka bir ligin oyuncusu. Herkes almasın felsefesi, herkese de yakışmaz zaten. Popüler olmasın, volüm yapmasın, kendi liginde kendine özgü asaletiyle dolaşsın süzüle süzüle.
Marka hiyerarşisi!
Rolls Royce ile Bentley’i neredeyse kardeş bilerek büyüdük biz. Aksini de iddia etmiyorlar zaten, “ana bir, baba ayrı” gibi bir durumları var. Bentley için Rolls Royce desem hem evet hem hayır. Hani Bi-bib çikletlerinin içinden resimleri çıkardı da hep birbirlerinin kopyası modelleri vardı, çocuk aklımızla birbiriyle karıştırır farkını anlayamazdık ya! İşte o çocuk kafamızla benzettiğimiz kadar var aslında. 1931’den itibaren beraber yol alan iki İngiliz marka, 1971 yılında yollarını ayırıyor. Kraliyet’in de tercih etmesiyle Rolls Royce, sırtını Kraliçe’ye yaslayıp daha bir yükseğe yerleşiyor. Aslında bir yerde ülkenin sembollerinden sayıldığı için kamulaştırılıyor. Bentley ise Mercedeslerle rekabete yöneliyor.
Mercedes kullanamayan lordların tercihi!
Bentley ise lordlar kamarasında soyluların, zenginlerin markası oluyor. Kraliyet Ailesi’nin ana unsurları Rolls Royce tercih ederken bir alt kademenin düğünlerinde Bentleyler fink atıyor. Milliyetçi hislerin yoğunluğundan Mercedes kullanamayan lordlar, Bentley tercih ediyor.
2. El Bentley Flying Spur fiyat listesi burada!
Çin ve Amerika’da çok tercih ediliyor
Bentley’in Rolls Royce’tan şöyle bir farkı var, Amerika’da da rağbet görüyor. Ha bir de Çin zenginlerinin gözdelerinden biri Bentley. Avam kamarası mı? Onları hiç sormayın artık, Land Rover çoktan Tata’nın oldu, Rover ise Çin’de kayboldu gitti… Elbette her birini kullanan Kraliyet Ailesi üyeleri var ama hiyerarşik sıralama böyle…
Otomobil Bentley’in Crewe fabrikasında elde üretiliyor. El yapımı olduğundan öyle çok çok üretilmiyor, sipariş üzerine seçilmiş en güzel malzemeler kullanılarak titizlikle teker teker üretiliyor.
Lüks kabin sessizliğiyle sanki bir kütüphane
Dışarıdan bakınca mücevher gibi bir otomobil. Bentley Continental Coupe’nin uzatılmış hali Flying Spur. Seyretmekten gözünüzü alamazsınız, içeri girmeye tereddüt edersiniz. Her malzemenin en kalitelilerini seçmişler, kullanmışlar belli. Aslında bakıyorum, birçok özellik başka lüks markalarda da var ama sanki burada bir başka görünüyorlar. Ahşap kaplamalar, ısıtmalı, soğutmalı deri kaplı koltuklar, elektronik kontrollü hidrolik adaptif süspansiyon sistemi, renkli geri görüş kamerası, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş ve çalıştırma, buzdolabı, televizyon, konfor donanımlarının arka koltuklar için uzaktan kumanda ünitesi…. Say say bitmez. Bence fark şu, hiçbir şey göze sokulmuyor, zarafetle monte edilmişler.
W12 motor bir mühendislik harikası
Bence otomobilin en özel yanı öndeki uzun kaputun altında yer alıyor; W12 motoru! Volkswagen 1998’de Bentley’i satın aldıktan sonra bu asil İngiliz için bu özel makineyi tasarlıyor, 6.0 litrelik benzinli silindir sırası deaktivasyonlu motor Bentley Continental GT’ye enerji sağlamıştı. (Tabii aynı dönemde Volkswagen kendi ana markasını da hiç ihmal etmedi. Şov amaçlı da olsa 4.0 litre 271 HP’lik bir W8 makine, Passat’ta da 2001’den 2003’e kadar kendine yer bulmuştu. Şaka değil, Phaeton öncesi VW lüksünü temsil eden bu Passat versiyonu da 11.000 adet üretilmişti. Daha sonra aynı motor Audi’de de kullanılmıştı.)
Yarı silindir sırası çaktırmadan devreden çıkıyor
Şu W meselesini açmalıyım, normalde V motorlar, silindirlerin dizilim şeklinin V harfine benzemesi nedeniyle bu harfla anılır. İki tane V motor “içiçe geçip” W olduğundaysa silindir dizilimleri dört silindir sırası içinde çifter eksantrik mili ve 60 supaplı tercih edilmiş. Nasıl bir sonuç elde ediliyor söyleyeyim, normal kullanımda daha sessiz, performanslı kullanımda daha heybetli ilginç bir makine. Bu yöntem Passat’ı bile uçuruyordu, hacim Bentley için 6.0 litreye çıktığındaysa “kanatlarım olsa uçarım” diyor otomobil. Değil mi ki şu haliyle Bentley markasının gelmiş geçmiş en güçlü modeli! Tabii sakin kullanımlarda bir sıra silindir sürücüye hissettirmeden devreden çıkınca yakıt tüketimi de düşüyor, egzoz emisyon salınımı da. Artık ne kadar tutarsa, sonuçta hacim devasa, onu bilemem. Bentley’in 2.5 tonluk cüssesini görünce düşük tüketimine ikna olmam pek kolay olmuyor, taşınması gereken ağırlık çok fazla. ZF üretimi 8 vitesli şanzımanı direksiyon üzerindeki paddleshift elciklerle manuel yönetmek de mümkün.
Süper sporları yenebilecek sedan
21 inçlik jantların üzerinde ilerleyen asaletin performans rakamlarından da söz edeyim ki eğer niyetlenirseniz ödemeniz gereken 2 milyon lira karşılığında elinize asaletten başka neler geçeceğini bilin. Bu otomobil 626 HP gücündeki motoruyla 4.2 saniyede sıfırdan 100 km/s hıza ulaşabiliyor. O yola kükrüyor ama siz içeriden duyamıyorsunuz. Maksimum hızıysa 320 km/s.
Volkswagen’in Mercedes-Benz S Serisi’ne rakibi olarak noktayı koyabileceğim Flying Spur, yaklaşık 2 trilyon liraya müşteri bekliyor. Ülkemize Doğuş Otomotiv tarafından ithal edilen markanın servis hizmetleri de yine Doğuş tarafından veriliyor. Özel bir durum, imkanı olan için değerlendirmeye değer.
