Yaya Yılı ve Bizdeki Durumlar…

2019 yılı, Yaya Yılı ilan edildi. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından 2019 yılı Yaya Önceliği ve Yaya Yılı olarak belirlendi. Bu yıla verilen anlam, bu. Peki, biz toplum olarak neden trafikte ve sokakta bu kadar duyarsız bir tavır içindeyiz? Bunu açıklamak zor…

Belki…

Bakanlığın önerisiyle bu yıl Yaya Yılı seçildi. bu kapsamda pek çok sanatçı, tasarımcı, sivil toplum kuruluşu yayaların önceliğine dikkat çekecek çalışmalar yaptı ve yapmaya devam ediyor. Biz de arabam.com olarak, bu konuda bir paylaşım yapmak istedik. Belki bir iki kişinin trafikte daha hoşgörülü olmasını sağlarız. Umudumuz o…

Öncelik Hayatın Öncelik Yayanın…

Trafikte insan davranışları hep gündemde ama aslında bizim toplum olarak “kaba” halimiz, trafikte somutlaşıyor o kadar. Araba kullanırken hepimizin öyle aceleci bir hali var ki… Bu acelenin nedeni ne diye sorsak, gerçek bir sebep bulamayız bile. Sadece trafikte olmak acele etmek, en hızlı olmak, ışığı bekleyemeyecek kadar tahammülsüz olmak demek.

Bekleyemem!

Araba kullanırken önümüzdeki araç biraz yavaşlasa buna asla tahammül etmez hemen kornoya basarız. Peki, o kornaya bastığımız sokakta, mahallede, caddede bulunan binalarda yaşayan insanlar, ders çalışan öğrenciler, uyuyan bebekler, dinlenmek isteyen hastalar olabilir mi? Bizim bir kaç saniye için gösterdiğimiz korkunç inat, zar zor uyutulmuş hasta bir bebeğin uyanmasına neden oluyor olabilir mi? Haaa bir de öndeki araç, bir sokağı arıyor, bir yeri arıyor, bir saniye için yavaşlayıp bakmak istiyor olmaz mı? Onun yerinde biz olamaz mıydık?

Evim Temiz Sokak Pis…

“Türkler temizdir” diye övünürüz. Kişisel temizlik ev ev temizliği konusunda pek çok milletten iyi de olabiliriz. Bunu, çok gezenler bilir ama bizim sokaklarımız pis. Evimizi temizlerken sokağa çöp atan, sokağın pis olmasından rahatsız olmayan bir milletiz. Peki, sokaklar d atemiz olsa, keyifle yürüsek, yerlerdeki çöplerin üstünden atlamak zorunda olmasak nasıl olurdu? O gidince çok beğendiğimiz Avrupa şehirlerinin sokakları gibi temiz olmsa iyi olmaz mıydı? Avrupa’nın pek çok ülkesinde hizmet çok pahalı olduğu için sokakları temizleyen personel yok gibi bir şey. Biz de sürekli elinde kürek ve fırça ile dolaşan çalışanları görmek mümkünken neden bizim sokakalarımız pis de onların ki temiz? Çünkü onlar evleri, arabaları gibi sokakları da önemsiyor ve çöp atmıyorlar. Bizler, arabanın camını aralayı sigaranın jelatinini, su şişesini, peçeteyi atıyoruz gidiyor…

Yaya Beklesin Ben Geçeyim de…

Yayanın önceliği var. Bu, yasa ile de sabit. Elbette yayanın da umursamaz bir şekilde yola atlaması kabul edilir şey değil. Bir de şöyle düşünün yağmurlu bir günde siz, arabanızın içinde bir kaç saniye duraksamaya tahammül edemezken yayalar arabaların geçmesini beklerlen dakikalarca ıslanıyor olmalı. Benzer ihtimal çok soğuk bir kış günü, çok sıcak bir yaz günü için de geçerli aslında. Yayanın geçmesi için izin vermek, sandığınız kadar zor değil.

Bu Acele Anlaşılır Gibi Değil!

Milletçe, saatler süren sohpetler, vaktimizi çalan misafirler, komşular, hatta hiç tanımadığımız insanlar için çok hoşgörülüyüz. Bundan anlaşılıyor ki pek de zamanla ilgili problemimiz yok. Ama aynı toplum, trafikte bir saniye bile bekleyemiyor. Sarı ışık yanmadan öndeki araç harakete geçsin istiyor, yaya kaldırımından yavaşlamadan geçiyor. Anlamak zor değil mi?

Biraz İstatistiklere Bakalım!

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 428.074 trafik kazası kaydedilmiş. Bu kazalardan 3.373 kişi yaşamını yitirmiş. Aynı kazalarda 310.109 kişi de yaralanmış. Bu kazaların 31.593 adedinde yaya çarpma var.

TÜİK verilerine göre son 10 yılda Türkiye’de yaşanan kazaların %9’u yayaya çarpma.