2017 BMW 520D Sürüş Deneyimi

BMW 520D bir bütün olarak düşünüldüğünde en büyük eksisinin tasarım anlamında bir önceki modelle çok benzemesi oldu. Test aracımız siyaha yakın bir lacivertti ve otomobilin tasarım detayları daha az belli oluyordu. O yüzden eski modelle arasındaki farkları yakalamak kolay olmadı. Ön tekerlek yuvalarının arkasındaki farklı hava çıkışları ve ileri doğru gerilmiş stopları, otomobilin farklı noktaları olarak değerlendirebilirim. Yandan bakıldığında kapı kollarının üst kısmındaki çizginin de farklı olduğunu ancak dikkatli gözler görebilir. Daha fazla konfor ve iç hacim, daha fazla tavan yüksekliği, daha fazla diz mesafesi ve 530 litre bagaj kapasitesi sunmak üzere artırılan boyutlara rağmen BMW EfficientLightweight akıllı hafif mühendislik konsepti yüksüz ağırlığın önceki gövdeye kıyasla 100 kilogram daha hafif olmasını sağlıyor. 4935 milimetre uzunluğundaki BMW 5 Serisi, sınıfında en iyi performans, en düşük CO2 emisyonu, yüzde 12’ye kadar azaltılan yakıt tüketimi ve 0.22 Cd’lik rüzgâr direnç katsayısıyla standartları yeniden belirliyor.

Otomobilin iç mekânı 7 Serisi’nden izler taşıyor. Kalite algısı çok üst seviyede. 5 Serisi’nde iDrive sisteminin son nesli kullanılmış. Ana ekrandaki programlanabilir pencerelerde navigasyon ya da telefon gibi ana fonksiyonlar yansıtılabiliyor. Ayrıca 7 Serisi’nde olduğu gibi dijital bilgi ekranı dokunmatik olarak da kullanılabiliyor. BMW’nin yeni modellerine yönelik, iç mekân hep eskisine benziyor eleştirisini BMW 520D ‘ye yapmak çok mümkün değil. Evet tarz yine BMW’nin tarzı ama sonuç çok başarılı.

Klima kontrolleri, gösterge tablosu ve yeniden tasarlanmış vites kolu gerçekten göze çok hoş görünüyor. Otomobilin boyutlarındaki artış milimetrik ama iç mekâna genişlik olarak yansıması daha fazla olmuş. Yeni BMW 5 Serisi’nin fonksiyonlarını kumanda etmek için dört seçenek sunuluyor. Bunlar arasında, çok işlevsel BMW harekete duyarlı kumanda (BMW Gesture Control), doğal konuşma dilini algılayan sesli kumanda sistemi, hassas dokunmatik ekran ve herkesçe bilinen iDrive dokunmatik kontroller yer alıyor. Ek olarak, merkezi bilgi ekranı da büyük, bağımsız olarak yapılandırılabilen kareler şeklinde görüntülenen menüleriyle yeni bir arayüz tasarımına sahip. Navigasyon verileri gibi içeriklerin görüntülenmesi de daha kullanıcı dostu hale getirilen sistem, ayrıca daha da güçlenen navigsyon ile rotayı öncekinden daha hızlı hesaplıyor.

Tam renkli BMW head-up display’in en son nesli, öncekine göre yüzde 70 oranında daha geniş bir yansıtma yüzeyine sahip ve trafik işaretleri, telefon rehberleri, radyo istasyonları, müzik parçaları, navigasyon talimatları ve yardım sistemlerinden gelen uyarıları görüntülüyor. Çevre görüş kamera sistemi ve 3D görüntü, park asistanı plus sisteminin bir parçasını oluşturuyor ve zor durumlarda manevra yapmayı destekliyor. Uzaktan park fonksiyonu ise gerekirse manevraları otomobilin dışından yöneterek dar bir park boşluğuna otomobili yerleştirmeyi sağlıyor. Ön koltuklar, olağanüstü bir koltuk konforu sunmak üzere standart olarak yarı elektrikli ayar özelliğiyle birlikte sunuluyor. 20 hava odacığı ve maksimum sekiz farklı masaj programı içeren opsiyonel havalandırma özellikli konfor koltuklar, daha fazla konfor sağlamayı amaçlıyor. Olağanüstü diz mesafe konforuna katkıda bulunan diğer özellikler arasında tavan döşemesine entegre ses yalıtımıyla birlikte yeni akustik konsepti ve torpidoda yer alan kartuşlar aracılığıyla otomobilin içine parfüm sıkan opsiyonel koku özelliği (sekiz farklı koku seçeneğiyle) yer alıyor.

Üst orta sınıfta performans, düşük yakıt tüketimi ve sürüş dinamikleri denilince ilk akla gelen otomobillerden biridir 5 Serisi. Test aracımızda 2.0 lt 190 HP gücündeki turbo dizel makine bulunuyordu. 400 Nm torka sahip olan bu motor aslında işini çok iyi yapıyor ama güncellenmesinin vakti geldi diye düşünüyoruz. 0-100 km/s hızlanma, fabrika verilerine göre 7.5 saniye sürüyor ancak içeriye sanki daha yavaş hızlanıyormuş gibi bir his geçiyor.

Bence hızlanmadan da daha önemlisi 100 km’de 4.7 lt olan ortalama tüketim. Bu boyutlardaki bir otomobil için oldukça iddialı. Gerçek yol koşullarında ise ortalama tüketimimiz 6.4 lt/100 km olarak gerçekleşti ki, bu değer de yeterince başarılı.

Yeni model, yarı bağımsız sürüş için en üst seviyede akıllı sürüş asistan sistemleri ve dijital park hizmetleri ile donatılmış durumda. Zorlu durumlardan kaçınma yardımı ve kavşak trafik uyarısı gibi yeni özelliklerle birlikte şerit değiştirme asistanı ve aktif yandan darbe korumalı şeritte tutma asistanı da bulunuyor. Aktif yandan darbe korumalı şeritte tutma asistanı, şerit çizgilerini ve otomobilin etrafındaki alanı izleyerek düzeltici direksiyon müdahalelerinde bulunuyor ve böylece olası çarpışmalardan kaçınma konusunda sürücüye yardımcı oluyor.

Sürüş deneyimi kontrolü sistemi; comfort, sport ve eco pro sürüş modlarına erişim sağlıyor. Bu modların her biri otomobilin karakterini belirleyen kendi süspansiyon, motor ve şanzıman ayarlarına sahip. Dinamik amortisör kontrolü ve navigasyon sistemi ile birlikte alınılabilen dördüncü bir sürüş deneyimi kontrolü olarak ‘adaptive’ de sunuluyor. Bu, direksiyonun, dinamik amortisör kontrolünün ve Steptronic sistemlerin mevcut sürüş stiline ve otomobilin önündeki rotaya otomatik uyum sağlamasını mümkün kılıyor.

Sürüş dinamiği ve konfor hissi öyle bir denklem ki, ikisinin bir arada çok iyi bir şekilde sunmak oldukça zor. Mesela Mercedes, kompakt A Serisi ve türevlerinde BMW’nin 1 Serisi’yle yakaladığı sürüş dinamizmini yakalamak için çok uğraştı ve sonunda ortaya konfor açısından verimsiz olan sert otomobiller ortaya çıktı. İşin kötü tarafı dinamizm anlamında yine BMW 1 Serisi’ni yakalayamadılar. O yüzden 520d test aracını ilk kullanmaya başladığımda BMW’nin bu dengeyi yakalayıp yakalayamadığına dikkat ettim. BMW mühendisleri, G30 BMW 5 Serisi’nde tamamen yeni bir yürüyen aksam kullanmış. Sürüş dinamikleri açısından yine sınıfının en sportif modeli olduğunu belirtmek gerek. Ama zaten başta da söylediğimiz gibi bu bir BMW 5 Serisi geleneği. Benim dikkatimi çeken süspansiyon konforu oldu. 520d test aracımız, İstanbul gibi bozuk yolların ve özellikle kasislerin bol olduğu bir şehre göre bile fazlasıyla konforlu.

Bazı yol bozukluklarından neredeyse hiç etkilenmiyorsunuz. Ama sanmayın ki otomobil de etkilenmiyor. Aslında süspansiyon sistemi siz fark etmiyorken alt tarafta harıl harıl çalışıyor. Benim şu ana kadar kullandığım 5 Serisi modelleri arasında E-Serisi konforunu en çok yakalayan modelin yeni nesil G30 5 Serisi olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Mercedes modellerinden alıştığımız o uçan halı üzerinde gidiyormuş hissini ilk kez bir BMW modelinde yaşıyorum. BMW mühendislerinin bunu sürüş dinamiklerinden ödün vermeden gerçekleştirmiş olmaları mükemmel. Gerçekten etkileyici