Mercedes-AMG 2014 yılından beri beklenen yeni Black Series’ni sonunda bizlere gösterdi. Uzun süredir sürekli hakkında çeşitli haberler, dedikodular çıkan bir bilinmez olan model sonunda karşımızda ve beklediğimize değdi gibi görünüyor. Aracın teknik verileride, görselleri ile birlikte paylaşıldı. 730 beygir güç ünitesi bulunan bu canavarın hangi kilometrelere hangi rakamlarda ulaştığına ilk önce şaşırıp, ardından hayran kalacaksınız.
2020 Mercedes AMG E63 Tanıtıldı
Mercedes Amg-Gt Black Series Teknik Özellikleri Neler?
Bu canavar AMG-GT çift turbo beslemeli V8 bazlı 4.0 litrelik bir motora sahip aslında diğer AMG modellerine benzer nitelikte olsada bu güç ünitelerinde mühendislik değişimleri yapılarak motorlar farklılaştırılmış. Düz düzlemli Krank varyasyonuna sahip yani “1-8-2-7-4-5-3-6” ateşleme sırasıyla çalışan pistonların bağlı olduğu krank V’nin kolları arasında 180 derece açı veriyor. Yapılan değişimler bunlarla sınırlı değil. Olağan motora yeni yazılımsal donanımlar yükleyen Mercedes-AMG bu yazılımı (M178 LS2) kod adı ile isimlendiriyor. Kırmızı saati 7200 devire çıkan makine, 730 beygirlik gücünü 6.700-6.900 d/dk arasında sunuyor. Üstelik bu yüksek devirde sunulan beygir gücüne düşük devirde sunulan 800 NM tork değeri eklendiğinde durdurulamaz bir inovasyon yakalanarak mühendislik harikası canavarın egzoz sesini bile merak ediyoruz. Çift sargılı turboların da 24.6 psi yani 1.7 bar hava bastığını ve büyütülmüş intercooler (ara soğutucu) sayesinde soğutmanın da iyileştirildiğini ve canavar giderken ısınma problemi yaşamayacağını bu verilerle görüyoruz. Bu motor kombinasyonları Mercedes-AMG tarafından geliştirilen 7 ileri güçlendirilmiş şanzımanla varyasyona sunulması bizlere o muhteşem 0-100 km/s rakamlarını veriyor. 100 km/h’e 3.2 saniye, 200 km/h sürate ise 9 saniyeden kısa bir sürede ulaşıyor. Bu inanılmaz canavarın kullanıcılarını koltuklarına montalayacağı kesin.
Mercedes-Amg Gt Black Series ”Mühendislik Harikası Dokunuşlar”.
Sadece motor iyileştirmesi değil, dış tasarımında da hem aerodinamik açısından hem de göze hitap eden değişiklikler yapılmış. Aracın ön ızgarası daha büyük ve tamponda artık manuel olarak ayarlanabilen bir splitter gözlerden kaçmıyor. Yarış pistlerinde gördüğümüz bu tasarım aracın rüzgar direncine karşı koyabilmesi için yapılan azami değişikliklerden. Kaput ve çamurluklarda bile yer alan soğutma kanalları otomobilin ne kadar güçlü olduğunu bizlere gösterirken, tedirgen de etmiyor değil. Arka tasarımında yer alan uçak kanatı gibi durup otomatik ayarlanabilen rüzgar kanatı kullanıcıların kalp atışlarını 200 bandına saniyeler içerisinde çıkarabiliyor.
Hayran kalınacak bir makine
B sınıfı ehliyetle kullanılabiliyormu bu alet