Lüksten Temele: Araç Güvenlik Özelliklerinin Evrimi

1960’larda, bir koltuğa başlık eklemek bir gereklilik değil, bir seçenekti. Baş dayamaları başlangıçta lüks araçlarda rahatlık sağlamak için tasarlandı, ancak kısa süre sonra bir kazada çeşitli darbeleri ve diğer yaralanmaları önleyebilecekleri keşfedildi. Araç üreticileri koltuk başlıklarının güvenlik faydalarını belirledikten sonra, 1969’dan sonra tüm araçların bunları kullanması gerektiğine karar verildi.

1927’ye kadar araç camları ve ön camlar ortak camdan yapılmıştır. Araç bir çarpışmadayken, cam tehlikeli bir şekilde keskin parçalara ayrılarak araçta bulunanlar için önemli bir risk oluşturdu. Otomobil üreticileri akıllıca davrandılar ve 1928’de lüks araçlara temperli ve lamine cam eklemeye başladılar. Bugünün araçları, bir kaza anında yolcuları korumak için sadece temperli veya lamine cam kullanıyor.

Hava yastıkları ilk olarak 1970’lerde tanıtıldı ve GM, bunları araçlarında sunmaya başlayan ilk otomobil üreticilerinden biriydi. Ancak çoğu sürücü 1970’lerde hala emniyet kemeri kullanmıyordu, bu nedenle hava yastıkları gerçekten zamanın ötesinde bir teknoloji olarak kabul ediliyordu.

Ön hava yastıkları 1998’den beri tüm binek araçlarda ve 1999’dan beri SUV’larda, pikaplarda ve kamyonetlerde standarttır. Bugünün araçlarında, bir çarpışma sırasında araçtaki herkesi korumaya yardımcı olmak için ön hava yastıkları ve çeşitli yan hava yastıkları dahil olmak üzere çeşitli hava yastıkları bulunmaktadır. Perde, boru şekilli, kapıya monte, koltuğa monte ve kombo gibi hava yastığı çeşitleri vardır.

Hiç kimse bir kazada arabasının yan tarafının parçalandığını görmekten hoşlanmasa da, bu tasarımın bir nedeni var. Crumple tasarımları, bir çarpışmada darbenin emilmesine yardımcı olarak, gücün araçta bulunanlara zarar vermesini önler. Buruşma bölgesi konsepti 1953 yılında Mercedes-Benz’de bir mühendis tarafından icat edildi. 1967’de bu fikir Mercedes Heckflosse ile hayata geçirildi. Bugün koruyucu buruşma bölgesi, en küçük araçların içine bile yerleştirilmiştir ve bir kazanın etkilerini azaltmaya yardımcı olmaya devam etmektedir.

Modern otomobillerde yaygın olsa da, çekiş kontrolü 1970’lere kadar kullanılmadı. Buick, MaxTrac adlı versiyonunu 1971 yılında lüks modellerinin birçoğunda isteğe bağlı bir yükseltme olarak sundu . Bugünün araçları, günlük sürüşü daha güvenli hale getiren çok çeşitli kayma önleyici ve çekiş özellikleriyle donatılmış olarak geliyor. Çoğu sistem, sınırlı kaymalı diferansiyelin türevleridir. Modern otomobillerdeki standart çekiş özellikleri, azaltılmış tekerlek patinajı, kilitlenmeyi önleyici frenler, motor zamanlaması ve gaz kontrolünü içerir. Bu, sürücülerin olumsuz hava ve sürüş koşullarında güvende kalmasına yardımcı olur.

Önümüzdeki on yıl içinde otomobillerin hangi güvenlik özelliklerini sunmasını bekleyebileceğinizi merak ediyorsanız, lüks araçlarda halihazırda yerleşik olanlara bir göz atın. Geçmişte olduğu gibi, birçok yenilikçi güvenlik özelliği, tüm araçlarda kullanılmaya başlanmadan önce üst düzey otomobillerde test edilir.

1959 yılında Volvo mühendisi Nils Bohlin tarafından üretilen üç noktalı emniyet kemerleri sürücü güvenliği konusunda atılmış en büyük adımlardan biridir. Daha sonra tüm otomobil sürücülerininde yararlanması için patenti rakiplerinin huzuruna sundu.

Volvo firması o zamanlar attığı büyük yenilikler ile güvenlik kelimesi ile adını sık duymamıza neden oldu. Bugün Volvo firması Dünyanın en güvenilir otomobili listesinde zirvede yer alarak güvenli kelimesiyle anılmaya devam ediyor.

Kaynak