Sıfır emisyon konusu son yılların en çok konuşulan konularından biri olarak dikkat çekiyor. Çünkü dünya salınan zararlı gazların tahribatlarından kendini arındıramaz hale geldi. Bu anlamda, hidrojen evrendeki en bol bulunan elementtir. Eşit kütlede benzinden üç kat daha fazla enerji içerir. Bununla birlikte, yandığında sadece su buharı salan element, herhangi bir zararlı emisyon üretmez. Yine de, ekonomilerimizi karbondan arındırma çabasında ve rüzgar türbinleri ve güneş panelleri hakkında konuşurken, neredeyse hidrojen bir kenara itilmiş gibi görünüyor.
Şimdi Sıfır Emisyon İçin İşler Değişiyor Gibi Görünüyor
Geçen aylarda, Avrupa Birliği yenilenebilir hidrojen stratejisini duyurdu. Bu strateji dünyanın en büyük ticaret bloğunun 2050’ye kadar hidrojen üretimini ve kullanımını nasıl genişletmeyi planladığına dair bir yol haritası çiziyor. Yine temmuz ayında, Alman hükümeti ise kendi ulusal hidrojen stratejisine 9 milyar euro (10.7 milyar $) yatırım yapacağını duyurdu.
Bugün, Birleşik Krallık Hidrojen Çalışma Grubu iş ve sanayi kuruluşlarından temsilcilerin yer aldığı bir koalisyondan oluşuyor. Bu yapı hükümeti, hidrojeni ABD’deki tarihi durgunluktan ‘yeşil iyileşme’ için kilit bir unsur olarak tanımaya çağırdı. Yakın tarihli bir ekonomik etki değerlendirmesinde, koalisyon, karbondan arındırma hedeflerine ulaşmak için İngiltere’nin 2035 yılına kadar hizmette 125,3 terawatt-saat hidrojene ihtiyaç duyacağını keşfetti. Buna kıyasla, ülke geçen yıl 301,76 terawatt-saat enerji kullandı. Bu da benzer bir talep seviyesi varsayılırsa, hidrojenin potansiyel olarak 2035’te İngiltere’deki enerjinin% 42’sini karşılayabileceği anlamına geliyor.
Ancak çalışma grubu, hidrojenin ekonomik durumunun en iyi ihtimalle çevresel olandan daha ikna edici olduğunu savunuyor. Çalışma grubu, hidrojenin 2035 yılına kadar ekonomiye 18 milyar sterlin (23,8 milyar dolar) ekleyebileceğini ve 75.000 iş yaratabileceğini belirtti.
Sıfır Emisyon Hamleleri Endüstri ve Hükümetlere Bağlı
Ecuity Consulting’in kıdemli danışmanı ve hidrojen görev gücü sekreterliği başkanı Clare Jackson, “Burada kullandığımız tahmin türleri, son derece başarılabilir olduğunu düşündüklerimizden oluşuyor” diyor. Ardından ekliyor, “Ancak, bu tür bir gelişmeyi başlatmak, önümüzdeki iki yıl içinde belirli adımlar atacak olan endüstriye ve hükümetlere de bağlılar.’’
Bu amaçla, çalışma grubu ölçeklenebilir bir hidrojen sektörü geliştirmede başarılı olmak için hükümetin takip etmesi gereken bir dizi tavsiye sundu. Bu tavsiyelerin en önemlisi, net hedefler belirlemek için AB’nin modellediği ulusal bir hidrojen stratejisine duyulan ihtiyaçtır. Jackson, “Hidrojen stratejisi Birleşik Krallık’ta olmayan bir şey ve sahip olmadığı apaçık bir ihmal,” diyor.
Yasal Değişiklikler ve Önemli Maddi Yatırımlar Gerekecek
Bir yol haritasına ek olarak, H2 geliştirmenin ilk aşaması, Jackson’a göre “1 milyar sterlin düzeyinde” önemli devlet mali desteğinin yanı sıra düzenleyici ve yasal değişiklikler gerektirecektir. Bu anlamda özellikle ulaşımda sıfır emisyon için gerekli düzenlemeler şart diyebiliriz.
