Bu günlerde, yoldaki neredeyse her araç, yakıt enjeksiyonlu bir motorla çalıştırılıyor. Ama yakıt enjeksiyon sistemi nedir?
‘Eski günler’ olarak adlandırabileceğimiz zamanlarda, karbüratör, motora hava ve yakıt karışımını katmak için tercih edilen teknolojiydi. Bununla birlikte, dünya çapında daha katı emisyon sınırları getirildiğinde, üreticilerin bu karışımı sağlamak için daha iyi bir yol yaratmaları gerekiyordu. Daha verimli karbüratörlerin geliştirilmesi uygun maliyetli değildi. Bu nedenle yakıt enjeksiyonuna geçme kararı bir sonraki mantıklı adımdı.
Bu, daha karmaşık sistemleri ortaya çıkardı ve bugünün yakıt enjeksiyonu, araca güç sağlamak için her damla yakıtı en üst düzeye çıkarmak için karmaşık bilgisayar sistemleri ve astronomik yakıt basınçları kullanıyor.
Yakıt enjeksiyonunun karbüratörlerden ‘daha yeni’ bir teknoloji olduğu teorisi aslında yanlıştır. Yakıt enjeksiyon sistemi 1900’lü yılların başından beri oldukça basit bir biçimde mevcuttu. 1950’lerde Alman şirketi Bosch tarafından buna öncülük edildi.
Mekanik enjeksiyon pompası kullanılarak, yakıt, karbüratör aracılığıyla yakıtı emmek için motorun vakumuna güvenmek yerine, bir enjektör aracılığıyla motora pompalandı. Bu, güç ve verimliliği artırdı ve yakıt enjeksiyonunun en popüler yakıt dağıtım şekli haline gelmesinin yolunu açtı.
Peki Yakıt Enjeksiyon Sistemi Nasıl Çalışır?
Yakıt deposundan başlayarak, ilk temel fark, karbüratörlü bir araçta bulunandan daha yüksek basınçlı bir yakıt pompası kullanılmasıdır. Bu pompa, yakıtı, daha sonra yakıt rayına ulaştığı yakıt hatları ve yakıt filtresinden motora doğru zorlar. Yakıt rayı, adından da anlaşılacağı gibi ihtiyaç duyulan yakıt miktarını düzenleyen yakıt enjektörlerini ve yakıt basınç regülatörünü barındırır.
Bu, motora giren hava akışı miktarını, motorun çalıştığı ortam sıcaklığını ve egzozdaki artık oksijen miktarını izleyerek doğru yakıt ve hava oranını hesaplayan ECU tarafından belirlenir.
Bu son parça, egzoz borusunda motorun hemen aşağısında bulunan oksijen sensörü tarafından sağlanır. ECU, ihtiyaç duyulan doğru hava ve yakıt miktarını hesapladıktan sonra, hava ve yakıt karışımının en verimli şekilde kullanılmasını sağlamak için yakıt enjektörlerini yanma döngüsünde elektronik olarak ve doğru zamanda açılmak üzere tetikler. Kulağa yeterince karmaşık gelmiyorsa, bu işlem saniyede yüzlerce kez gerçekleşir!
Tüm bu karmaşıklık beyninizi zorluyorsa, bunu daha kolay anlamanın yolu şudur: Depoya yakıt koyarsınız, bilgisayar analiz eder, motora yakıt enjekte edilir, karışım patlar, araba hareket eder.
Teknolojinin neler yapabileceği akıl ermesi güç. Tüm bunların saniyede yüzlerce kez, büyük olasılıkla radyodaki bir şarkıya eşlik ederken olduğunu unutmayın.
gerçekten çok komplike bir sistem. inanılmaz bilgi, birikim mühendislik içeriyor. ve yıllar öncesinde farklı biçimde de olsa o imkansızlıkta neler ortaya çıkmış.
Artık böyle bilgiler edinerek bir aracı baştan aşağı yapacam gibi gözüküyor
😀