Otomotiv sektöründe geri çağırmalara oldukça aşinayız. Belirli bir mühendislik hatasından ötürü farklı firmalar tarafından geri çağrılan otomobiller, problemler giderildikten sonra tekrar yollara dönebilmekteler. Tarihte yaşanan bazı olaylar insanları otomobil sektörüne karşı soğutabilecek nitelikler taşımakta ne yazık ki. Firmalar üretimi ucuzlatmak adına bütçe kısıntılarına gidebilmekteler ve bu endüstriyel sektörlerde oldukça görülen bir durum. Ancak mühendislik ve etik kavramları arasındaki bağ ne kadar sarsılırsa firmaya duyulan güven o kadar azalıyor ne yazık ki. Mühendislik etiğini sarsan bir olay, Amerikalı otomobil üreticisi Ford’un başına geldi. 1971 yılında üretime giren “Pinto” isimli model, çarpışma testlerindeki koşulları sağlayamayan ucuz bir modeldi. Testi geçememesinin arkasındaki sorun ise ciddi bir sorundu. Yanlış konumlandırılan yakıt deposu, arkadan çarpışma esnasında alev alıyor, kullanıcısını ve arkadaki otomobili alevler sarıyordu. Gelin birlikte kara bir geçmişe sahip olan Ford Pinto modelini ve sahip olduğu kusurları inceleyelim.
Ford Pinto Neden Üretildi?
Ford Pinto projesi 1960’ta Ford firmasında görevli müdür Lee Iacoca’nın düşük maliyetli, ulaşılabilir fiyatlı bir araba istemesi ile başlamış oldu. Hedef 2000 doların altında bir maliyet ile otomobili üretmekti. Otomobilin oldukça küçük, hafif, hızlı ve ucuz bir araç olması hedeflenmişti. Tabi ki otomobil üretimine birden fazla kriterin dahil olması, başka kriterlerden fedakarlıkta bulunulacağı anlamına geliyordu. Otomobilin 1971′ de trafiğe çıkması isteniyordu.
Nerede Hata Yapıldı?
Otomobilin istenilen kriterlere uyması fikri mühendisler tarafından oldukça benimsenmişti. Buna bağlı olarak maliyetleri düşürmek ve üretim süresini azaltmak adına, Ford’un normalde 40 ayı bulan üretim süreci 24 aya indirilmişti. Üzerlerinde zaman baskısını hisseden mühendisler, projeyi yetiştirmek adına onlardan istenen kriterlere ağırlık verdiler. Belli kriterlerden ödün veren Ford ekibi, otomobilin güvenliği üzerine 24 ayda gereken kafayı yormadı ve ortaya ciddi bir sorun çıktı. Arka aksın yanına yerleştirilen benzin deposunun konumunda ciddi bir sorun vardı. Arkadan alınan bir darbe ile difransiyel dişlilerinin benzin deposunu delip yakıtın alevlenmesine sebep olabileceği ortaya çıktı.
Alternatif Çözümler Nelerdi?
Benzin deposunun yerini değiştirmek veya depo çevresini kauçuk kaplayarak yakıtın darbe esnasında alevlenmesini engellemek alternatif çözüm yollarıydı. Ancak yaptıkları istatistiksel çalışma sonucu her bir çözüm araç başına ekstra 11 dolarlık bir maliyet demekti. Yine benzer bir istatistiksel çalışma, kaza gerçekleştiğinde ortaya çıkacak tazminatı ödemenin firma için daha yararlı olacağını kağıt üstünde ortaya koymuştu. O zamanki üretim denetimlerinin zayıflığı sonucu, Ford Pinto üretim standartlarını karşılamaktaydı. Bunun üzerine Ford düğmeye bastı ve Pinto üretimine sorunu göz ardı ederek başladı.
Pinto 180 Can Aldı
Ford mühendislerinin aldıkları radikal karar sonucu Pinto ve kusurlu yerleştirilmiş yakıt deposu 180 kişinin canına mal oldu. Ford en başta yaptığı hesaba güvenerek zarar görmüş insanlara tazminatını ödedi. İşin komik yanı hesaplamaların doğru olması ve etik olmayan 11 dolarlık tasarrufun her şeye rağmen Ford’un kar etmesini sağladı. Pinto her ne kadar kusurlu bir model olsa bile firmaya tam 137.5 milyon dolar kazandırdı. Ancak Ford’un bu akıl almaz kararı akıllarda kaldı.
patlamayan 2.el ford ilanları ile patlattın beni 😀