Formula 1, birçok otomobil meraklısının yakından takip ettiği dünyanın en büyük motor sporları organizasyonlarından biri. Başa baş yarışlar, tampon tampona mücadeleler ve bazen yaşanan talihsiz kazalar… Hepsi bu heyecanın bir parçası. Formula 1 benzeri bir organizasyon olan IndyCar Series, Kuzey Amerika’da düzenlenen önemli bir yarış. 1996 yılında yaşanan görünmez metanol yangını da o dönem yakıt olarak kullanılan metanol maddesinin nelere yol açabileceğini gözler önüne sermiş. İşte görünmez metanol yangını ve nedenleri.
Metanol nedir?
Metanol, CH3OH, en basit yapılı alkoldür. Renksiz, uçucu ve zehirli bir sıvıdır. Sadece odundan elde edilebilen bir sıvı olduğu için odun sıvısı da denilmektedir. Doğal gazdan, karbonmonoksik ve karbondioksitten de elde edilebilmektedir. Otomobillerde alternatif yakıt olarak kullanılmaktadır.
Motor Sporlarında Neden Metanol Kullanılır?
Metanol aslında benzinden daha az enerji yoğunluğuna sahip olan bir yakıttır. Ancak daha yüksek oktanlı yapısı ve daha düşük sıcaklıklarda daha verimli çalışması onu motor sporları için cazip hale getirir. Ayrıca yanma sonrasında oluşan renksiz duman da yarışlarda görüş mesafesini etkilemez. Bunun yanında yaşanan olası yangınlarda, metanol daha düşük sıcaklıklarda yanıp yok olacağı için alevi benzinden daha az zarar verici ve kolay söndürülebilmektedir. Fakat bir problem var, metanol alevi görünmez!
Görünmez Metanol Yangını
Yukarıdaki videoda görebileceğiniz gibi pit stop sırasında yakıt ikmali yapan bir otomobil etrafında yangın çıkıyor. Yangının sıcaklığını hisseden kalabalık kaçışmaya başlıyor ancak ortada hi.bir renkli alev görünmüyor. Bu onu tehlikeli hale getiriyor çünkü nasıl söndüreceğinizi ve nereye kaçacağınızı bilemeyebiliyorsunuz. O anları yaşayan Rick Mears daha sonra şöyle anlatıyor:
“Pit-stop esnasında otomobilde otururken yakıt ikmalinde bir problem oldu ve havaya yakıt yayıldı. Daha sonra bir sıcaklık oturduğum bölüme ulaştı ve bir süre alev soluma korkusundan nefes alamadım. Gözlerimi kapatıp arabanın dışına çıktım, o sırada kaskımı çıkarmaya çalışıyordum ancak eldivenim nedeniyle yapamadım. Yangını söndürmeye çalışan adam da bunu denedi ama vazgeçti çünkü kaskım o kadar sıcaktı ki onun elini yaktı.
Daha sonra koşup alevi söndürmek için onun elindeki yangın söndürme tüpünün ucunu yüzüme tuttum. O sırada alevler ona ulaşmış olacak ki tetiği bırakıp koşmaya başladı, o sırada babam gelip yangın söndürücüyü eline aldı ve alev sönene kadar üzerime tuttu.” (Kaynak)
Bu anları yaşayan Mears, sürpriz bir şekilde takımın mekanik şefinden daha az süre hastanede kaldı. Ekran başında izleyenleri bile ürperten görüntüler, gözle görülmeyen tehlikenin nelere yol açabileceğini kanıtlamış oldu.
