3 silindirli motorlar, hayatımıza yeni girmemesine rağmen son yıllarda oldukça popüler oldu diyebiliriz.
Aslında ön yargıları kırarak, insanlara kendini sevdirmeyi başaran bir motor türü olduğundan önemli bir başarı elde etti diyebiliriz.
Bugün sizler için, 3 silindirli motorların özelliklerini, yapısı ve ikinci elde almak mantıklı mıdır? Sorusuna beraber cevap arayacağımız bir içerik oluşturduk.
1 3 Silindirli Motorları Kimler Kullanıyor?
Hem motosikletlerde hem araçlarda uzun yıllardır kullanılan 3 silindirli motor teknolojileri, özellikle Japonya’da küçük araç sınıfı denilen araçlarda çokça kullanılıyor.
Ama Avrupa ve Türkiye pazarında bu tip motorlara pek alışılamadı. Geleneksel 4 silindirli atmosferik benzinli ve ya turbo şarj beslemeli dizel motorlar bizim kültürümüze işlemiş diyebiliriz. 🙂
Ancak, dünya genelinde egzoz emisyon kriterlerine uyum, yakıt verimliliği konusundaki rekabet gibi sebeplerden 3 silindirli motorlar her geçen gün popülerliğini artırmaya devam ediyor.
Özellikle A, B ve C segmenti araçlarda görülmeye başlayan bu motorlar, günümüz teknolojilerinde küçük hacimli fakat turbo beslemeli sistemler ile yüksek performans değerlerini yakalamaya çalışıyor.
Bildiğiniz gibi eski model araçların motor hacmi büyük olurdu fakat performansları düşük olurdu.
Araçlar çok daha ağır ve oturaklı olurdu.
Artık araçlar çok daha hafif, aynı zamanda küçük motorlarla yani, 1.0, 1.2, 1.6 litre hacimlerinde turbo beslemeler ile, eski nesil araçların 2.0, 2.5, 3.0 litre hacmindeki araçlarla aynı tork değerlerini yakalayabiliyor ve hatta geçebiliyor.
Ford’da Ecoboost isminde Üç silindirli bir ünite var.
Renault 0,9 Litre hacminde TCe isminde 3 silindirli bir benzinli motora sahip.
Volkswagen grubunda; Seat, Audi, Skoda, Volkswagen marka araçlarda 1,0 litrelik TSİ ismindeki Üç silindirli turbo beslemeli bir benzinli ünite var.
Premium sınıfta ise, Bmw’nin 1.5 litre hacminde 3 silindirli motorları kullanmaya devam ediyor.
2 Bu Motorların Karakterleri Nasıldır?
Genel olarak, 4 silindirli motorlardan eksik bir silindiri olduğu için motor iç aksamlarında da farklılıklar vardır.
Özellikle Krank yerleşimi konusunda farklılık olan bu motorlarda, 120 derecelik bir açı ile konumlandırma yapılıyor.
Üç silindirli motorlarda, pistonlar bağımsız zamanlı olarak hareket ederler ve 4 silindirden en büyük farkları sürekli ateşleme yapmazlar.
“3 silindirli motorlar titriyor.” yorumunun teknik olarak açıklaması bu şekilde oluyor.
Yani sürekli bir ateşleme zamanı olmadığı için, 3 silindirli motorlarda patlama anında gecikme yaşandığı için rölantide hissedilen o “titreme” deneyimi bu sebepten oluyor.
Yeni nesil turbolu araçlarda bu his artık daha azaldı, çünkü motor kulakları konusunda geliştirme yapıyorlar.
Motor daha kompakt bir hale geldiğinden, ağırlık konusunda avantaj sağlanıyor. Aynı zamanda hacim konusunda da katkı sağlıyor.
Aynı zamanda sürtünme ve ağırlık azaldığı için yakıt verimliliğe de sağlamış oluyorlar.
Parça azaldığı için, üretim maliyeti içinde düşüş olduğundan fiyat konusunda da avantaj sağlanmış oluyor.
Aynı zamanda egzoz sesi sıralı 6 silindirin yarısı gibi olduğundan çok daha kulağa hoş gelen bir ses geldiğini de söyleyebiliriz. 🙂
Tekerinize taş değmesin.