Crossover Evrimi; Geçmişten Günümüze Değişenler

1970’lerin sonu ve 1980’lerin başı Amerikan otomobil endüstrisi için iyi bir dönemde değildi. Eagle kesinlikle aranan crossover mı bilemiyoruz ancak geçmişe bakarak neden önemli bir araba olduğunu görebilirsiniz.

AMC Eagle bir station vagon ancak süspansiyon ekstra sürüş yüksekliği vermek için yeterli bir konfor sağlıyor. Ayrıca kalıcı dört tekerlekten çekiş ile üretilen Crossover off-road aracı olarak gerekli çabayı gösterdi ama yine de gözde değildi. Daha çok yakıt ekonomisinde iyi ve zamanın ilerisinde bir crossover olmasıyla üreticilerini gururlandırdı. Crossover Evrimi alanında ilk örneğimiz Eagle modeli oldu.

Suv ve Crossover arasındaki kayıp bağlantıyı istiyorsanız Jeep Cherokee XJ modeline göz atabilirsiniz. Jeep bir Sportwagon olarak pazarlanan, uzun ve sağlam geleneksel station wagon geçiş banliyöleri eğilimi gösteren modeller arasında gözde bir Crossover olarak karşımıza çıkıyor. Crossover habercisi diyoruz çünkü kompakt sınıf Cherokee XJ, geleneksel Cherokee off-road modelinden çok daha küçük bir modeldi.

O dönem Toyota’da crossover 1990’ların sonuna kadar ortaya çıkmadı ancak Toyota RAV4 ile birlikte crossover evrimi geçirerek günümüze kadar ulşacak modelin ilk örneğini yollarda gördük. Crossover Tanımı aşağı sabitlenmiş bir kasa tipi olmadı ancak sizin tanımınız mevcut bir araba platformu üzerine inşa edilen sağlam bir araç ise, o zaman Toyota RAV4 gerçek bir crossover olaraktanımın içine yerleşti. Aynı zamanda ilk subcompact crossover oldu ve trifecta için, içinde 1997, RAV4 aynı zamanda pazara ilk elektrikli crossover olarak çıktı.

İlk nesil yeni bir platform üzerine inşa edildi ancak Toyota’nın Carina ve Corolla modelleri izlerini taşıdığını söyleyelim. RAV4 Eğlence Aktivite Aracı 4 tekerlekten çekiş anlamına geliyor ama ilk nesil bazı pazarlarda önden çekişli versiyonu da mevcuttu. Crossover evrimi geçiren bir başka modelde uzun süreli kullanım ve tercih edilme istatistiği bakımından iyi bir seviyede olan RAV 4 oldu.

Abd’li markalar 2000’li yılların ortalarına kadar hafif kamyon bazlı SUV’lara konsantre olmaya devam ederken, Japon üreticiler bu alanda Amerika’nın önündeydiler. Japon otomobil üreticileri, 1990’larda modası geçmiş olan station wagon’lara alternatif olarak crossover modellerin üzerine yoğunlaştılar. 1997 yılında protorip olarak üretilen Honda CR-V ile bu akımı başlatan japonya ve aynı yıl, Subaru Forester ile üretime devam etti.

Forester daha çok Impreza platformuna dayalı, ancak daha yüksek bir tasarıma sahipti. Yüksek bir dikdörtgenler prizmasını andıran vagon tarzı gövde, etkiletici sürüş sistemi Subaru Outback versiyonunda da kullanılan 2.5 litrelik boxer motor tarafından desteklenmektedir. Crossover evrimi geçirerek günümüze kadar ulaşmayı başarak nadir modellerden biri de Forester oldu.

İlk nesil HR-V Amerika’ya gelmedi, ama subcompact crossover yükselişinin başlangıcı oldu.

HR-V beş kapılı düzeni ile Toyota’nın RAV4 kısa dingil mesafesi versiyonu ile yarıştı. Araçta isteğe bağlı AWD, VTEC motor seçeneğini kullanmak için tek yol oldu.

Gerçek zamanlı 4WD sistemi, ön tekerlekler çekiş ihrajını kaybettiğinde sofistike ve hidrolik olarak aktif hale getirildi. İkinci nesil Dünyaya tanıtıldı VE 2014 New York Uluslararası Otomobil Fuarı’nda Honda Fit ile aynı platform paylaştı. Şimdi isteğe bağlı dört tekerlekten çekiş ile 5 kapılı subcompact SUV üretime devam etmekte.

İlk lüks crossover 1998 yılında kendini gösterdi. Lexus RX pazara kompakt bir lüks crossover olarak giriş yaptı, ama 2003 yılında bir orta ölçekli lüks crossover oldu.

Daha sonra Japonya’da ilk nesil iyi sattı, ama aynı zamanda ABD tarafından da sevildi orada da çok satmayı başardı.

Lüks sedan ve SUV arasındaki geçişi çok iyi yapan Lexus bu konuda iyi bir sonuç elde etti. Dört silindirli V6 motorlarla birlikte hareket etmek için dört tekerlekten çekiş seçeneğini tercih etti Ayrıca Snow modu RX’i daha iyi kontrollü çekiş için ikinci viteste iyi bir çekiş yapmasını sağlayabiliyordu.

2001 model yılına kadar Amerikalı bir otomobil üreticisi crossover üretmek konusunda pek acelesi değildi ancak Ford Escape aslında mazda ile ortaklaşa gerçekleşen bir crossover olmuştu.

Tam zamanlı dört tekerlekten çekiş isteğe bağlıydı ve Dana tarafından sağlanan sistemde bir kilitleme merkezi diferansiyel dahildi.

Standart AWD sistemi Ford’un kendi Kontrol Trac II 4WD sistemi oldu ve ön tekerlekler kaymaya başladığında arka tekerleklere güç gönderilebilmesi için döner bıçak kaplin kullanıldı.

Üçüncü nesil Escape Avrupa’da Kuga olarak tasarlanmış ve ABD pazarı için yeni bir sürüm haline gelmişti. Dördüncü nesil ABD’de inşa edilmiş ve çoğu ülkede Kuga olarak piyasayadır. Ayrıca hibrid seçeneği de pazara yavaş yavaş girmeye başladı.

Impreza, subaru’nun crosstrek’in temeli olarak kullanması için doğru arabaydı çünkü tüm hava şartlarında ve Subaru’nun mükemmel Simetrik Dört Tekerlekten Çekiş sistemine sahip uzun bir geçmişe sahip.

Crosstrek, Ilk neslinde Impreza’yı rahat bir şekilde geride bıraktı ve ardından 2017’de satışa sunulan ikinci nesil için Subaru’nun küresel platformuna taşındı.

Crossover olarak, aslında, daha yüksek bir oturma pozisyonu ile yükseltilmiş hatchback şimdi yeni trendler arasında.

Hyundai yükseltilmiş subcompact hatchback kavramını aldı ve ağırlık eksikliği avantajını kullanarak elektrikli versiyonlar üretmeye başladı.

Hyundai’nin tüm elektrikli motorları 415 km menzile sahip ve araçta 39.2 kWh ve 64 kWh piller kullanılıyor.  Bu pilleri Kia Niro modelininde kullandığını söyleyelim.

Kona daha sonra 2019 Kuzey Amerika Yılın Yeni Hizmet Aracı’nı kazanan ilk subcompact crossover SUV oldu. Araçta AWD mevcut ama off-road için inşa edilmedi.

Land Rover Discovery, crossover teriminin nasıl anlamsızlaştığının ya da sizin bakış açınıza bağlı olarak bir şirketin iki kavramı ne kadar iyi harmanlayabildiğini gösteren mükemmel bir örnektir.

1989’da Discovery, tarımsal Land Rover Defender’a daha üstün bir alternatif ve Range Rover’a daha ucuz bir alternatif olarak hayata başladı.

Ancak, 2017 yılında üçüncü nesil çıktı ve önceki sürümlerinin geleneksel açısal tasarımı geride bıraktı. Daha az zarar ve daha fazla aile odaklı ve çok daha yetkinlik ile aerodinamik bir yol aracı oldu. Yine de Range Rover ve Range Rover Sport ile aynı tek gövdeli platformda inşa edilmiştir ve her model, kaya tarama modunu içeren Land Rover’ın Terrain Response paketiyle donatılmıştır. Bu seçenek daha sonra iki vitesli aktarım durumunda ve otomatik kilitleme diferansiyelden oluşur.

Şimdi birçok araç gibi, Land Rover Discovery SUV ve crossover arasındaki gri alanda bulunuyor. Bu durumda, sağlam off-road yeteneği ve standart olarak tüm SUV işaretleri vardır, ama aynı zamanda lüks bir aile aracının tüm değerleri, üç sıra oturma dahil, geleneksel hatchback, ve daha araba gibi sürüş deneyimi de mevcuttur. Yani her açıdan zengin ve tatmin edici bir araç.

İkinci El Otomobil İlanları