Öncelikle söylemek istiyorum ki, ben dizel motorları hiçbir zaman sevemedim. Daha doğrusu otomobillere uygun olduklarını düşünmüyorum. Bu tamamen kişisel bir tercih, yani kötü olduklarını, verimsiz olduklarını söylemiyorum.
Bildiğiniz gibi VW’nin emisyon skandalı sonrası dizel motorlara karşı bir yargı oluştu. Avrupa’nın birçok ülkesinde yasaklanması bile söz konusu. Bazı şehir merkezlerine belli bir dönemden eski dizel motorlu araçların girmesi engellenmeye çalışılıyor. Satışlar da azalıyor ama ülkemizde durum daha farklı. Örneğin, geçen yıl ocak ile kasım ayları arasında trafiğe kaydı yapılan araç sayısı 607 bin 595 adet olmuş. Bu araçların yüzde 55.3’ünün dizel yakıtlı olduğu açıklanıyor.
Dizel Az Yakar…
Dizel otomobillerin daha az yaktığını yeniden açıklamanın anlamı yok. Daha doğrusu kilometre başına dizel araçların yakıt maliyetleri daha düşük. Bu yazımızda, satın alırken daha fazla ödediğiniz ya da bakım maliyetlerinin daha pahalı olduğu gibi konulara girmeyeceğiz. Kilometre başına yakıt maliyeti derken şunu kastediyoruz: Ülkemizde henüz satılmaya başlamayan yeni Renault Clio’nun 100 HP’lik benzinli versiyonu 100 km’de ortalama olarak 4.4 lt yakıt tüketiyor. Bir benzinli olarak çok iyi bir değer olsa da ayı otomobilin 85 ve 115 HP’lik iki dizel motoru da yine 100 km’de ortalama olarak 3.6 lt mazota ihtiyaç duyuyor. Tabii ki fabrika verisini yakalamak çok zor ama küçük bir hesap yapalım:
Yazıyı yazdığımız tarihte benzinin litre fiyatı 7.04 TL, motorinin fiyatı ise 6.55 TL’ydi. Yukarıdaki Clio örneğinde, benzinli modelde 100 km’de cebinizden çıkan para 31 TL civarında. Dizel versiyonda ise 24 TL’ye yakın harcıyorsunuz yani 100 km’de 7 TL kârlısınız. Tabii benzer güçteki her modelde, benzinliler bu kadar ekonomik değil, aradaki fark daha da açılıyor.
Diğer yandan sürüşüne çok dikkat etmeyen bir kişi, benzinli motorda, dizele oranla fabrika verisine göre çok daha fazla yakıyor.
Dizel Mantıklı mı Değil mi?
Yani dizel bir otomobil, tüketime hiç önem vermeyen biri tarafından kullanılsa da belli değerlerin üstüne çıkmıyor. Oysa 1.6 lt’lik bir benzinlide 100 km’de 10 lt’nin üstüne çıkmak bile mümkün. Türk insanı da biraz bu kafada. Sürüşüme çok dikkat etmek zorunda kalmayayım ama cebimden günlük olarak çıkan para daha düşük olsun zihniyeti var. Bunun için ilk satın alma bedelinin yüksekliğini göz ardı ediyoruz. Her zaman söylüyoruz, yılda belli bir kilometrenin altında yapıyorsanız dizel mantıksız diye ama dinleyen yok maalesef. Dizel sevdasının bir diğer boyutu da ikinci elde daha rahat satarım düşüncesi. Bu doğru ama herkes bilinçli bilinçsiz dizel peşinde koşmazsa zaten böyle bir durum da olmayacak.
Neden Dizel? / Sadece Ekonomi İçin mi?
Şimdi gelelim yazımızın asıl konusuna. Dizel motorlar sadece ekonomi için mi tercih ediliyor? Hayır, farklı bir sürüş keyifleri de var. Günümüz motorlarına bakıldığı zaman 1.6 lt ve altındaki dizel üniteler 110-140 HP arasında güç üretiyorlar, 160 HP’lik olanları dahi var ama en çok satılanlara bakıldığında 120 HP civarında olduklarını görüyoruz. Bu değer aslında 1.6 lt’lik atmosferik bir motorla hemen hemen aynı.
Torklara baktığımızda ise dizellerin 300-320 Nm torkları var. Benzer güçlerdeki atmosferik benzinliler ise 150-160 Nm tork üretebiliyor. 1.6 lt ve altındaki turbo benzinliler ise doğal olarak çok daha güçlü ama onların da torkları 250 Nm civarında. Tabii bu değerler ortalama, daha fazla olanlar da var daha azlar da…
Dizel Tork Avantajı Sunuyor!
Görüldüğü gibi dizellerin önemli ölçüde bir tork avantajları var. Üstelik bu torklarını daha düşük devirde üretiyorlar. Atmosferik benzinli motorlar, tork anlamında hem neredeyse yarı yarıya daha zayıflar hem de mevcut torklarını çok daha yüksek devirde üretiyorlar. Turbo benzinliler ise bu konuda dizellere daha yakın ama belirttiğimiz gibi onların da tork değerleri dizeller kadar iyi değil. 1.6 lt ve altındaki turbo benzinli otomobillerin performans değerlerine bakıldığında dizellerden daha iyi olduklarını görebiliriz. 0-100 km/s hızlanmaları da maksimum hızları da daha iyi olabiliyor. Size güzel bir örnek vereyim, VW Polo’nun 1.0 lt’lik 95 HP’lik TSI motoru 2000 d/d’de 175 Nm tork üretiyor. 1180 kg’lik bu otomobilin 0-100 km/s hızlanması hem manuel hem de DSG şanzımanda 10.8 saniye. Maksimum hızı ise 187 km/s. Aynı otomobilin 1.6 lt’lik TDI motoru da 95 HP güç üretiyor ve 1500 d/d’de 250 Nm torka sahip. Yani hem hacim avantajıyla hem de dizelin karakteri nedeniyle 75 Nm daha fazla torka sahip. Bunun yanında performans verilerine bakıldığında (DSG şanzımanla) maksimum hızın 185 km/s, 0-100 km/s hızlanmanın ise 11.2 saniye olduğu görülüyor. Az da olsa benzinliden daha yavaş, neden mi? Çünkü ağırlığı 1303 kilogram. Dizel motor, tork avantajını ağırlığı nedeniyle kaybediyor. Yakıt tüketimi ise 100 km’de 0.7 lt daha düşük. Yani yukarıda verdiğimiz Clio örneğine çok yakın.
Yüksek Tork Neden Önemli?
Dizel tutkunlarının sıklıkla bahsettiği yüksek tork avantajı ne işe yarıyor? Otomobil doğal olarak daha esnek oluyor. Düşük devirlerden itibaren rahatça hızlanabiliyor. Daha az vites değiştirme ihtiyacı hissediyorsunuz. Birçok dizel otomobil, neredeyse otomatik vitesli gibi kullanılabiliyor. Beşinci vitesteyken bile hızınız oldukça düşse, dörde düşürmeden yeniden hızlanabiliyorsunuz. Örneğin atmosferik motorlu bir araçla vites düşürdüğünüz rampaları dizellerle çok rahatça çıkabiliyorsunuz. Diğer yandan artık atmosferik motorlu araçlar oldukça azaldı. Yeni nesil benzinlilerin de büyük çoğunluğu dizeller gibi turbo (ya da aşırı beslemeli diyelim çünkü kompresörlü olanlar da mevcut) ve kâğıt üstündeki performans değerleri daha iyi. Evet, torkları bir miktar daha düşük ve az da olsa daha yüksek devirde maksimum torka ulaşıyorlar. Bu nedenle dizeller hâlâ daha esnekler. Burada performans ile esnekliği karıştırmamak gerekli. Bir otomobil 0-100 km/s hızlanmasını daha kısa sürede tamamlayabilir. Maksimum hızı da daha yüksek olabilir ama bu normal sürüş şartlarında yeterli değildir.
Esneklik derken kastettiğimiz şu: En yüksek viteste 80-120 km/s ya da 60-100 km/s hızlanmasını kaç saniyede tamamlıyor? Tabii burada yüksek tork kadar ağırlık, şanzıman oranları gibi konular da devreye giriyor ama genelleme yaparsak dizeller bu konuda biraz daha avantajlı, insanlar da bu yüzden seviyor. Tabii bu biraz da his meselesi. Şu ana kadar hep Türkiye’de çok satılan 1.6 lt ve altındaki dizel motorlardan bahsettik. Hacimler yükseldiğinde dizeller daha zevkli bir hale bürünebiliyor. 2.0 lt turbo dizeller 400 Nm civarında tork üretebiliyor. Konu, 3.0 lt ve altı silindire geldiğinde ise benim gibi benzinli severler bile susabiliyor çünkü güçler 300 HP’ye torklar ise 600 Nm civarına ulaşıyor.
Kısaca, dizel motorları, yüksek torkları, esneklikleri ve farklı sürüş keyfi nedeniyle sevenleri çok iyi anlıyorum. Bu bilinçle yaklaşıldığında haklı oldukları söylenebilir. Bizim karşı olduğumuz, yılda 10 bin km yol yapıp, sadece daha az yakıt tükettiğini ve ikinci elde daha rahat satacağını düşünerek dizel alanlar. Otomobil kültürüne uzak olmayıp, dizelleri sürüş keyifleri nedeniyle sevenlere söyleyecek bir sözümüz asla olamaz…
Vallaha dizel can ya bambaşka bi hissi var dizelin.Dizelin o homurtusu o kamyonluğu o yüksek torku o sesi beni benden alıyor.Benzinli motorların sesi bana bazen sade gelebiliyor.Evet benzinlide güzel onuda seviyorum fakat gözümde bir dizel etmez.Dizelin yeri ayrı.