Multimedya sistemleri, teknolojinin gelişmesi bile araçlar içinde standart hale gelmeye başladı. Oldukça hızlı bu gelişmeler ile, birine alışamadan farklı bir teknoloji giriyor hayatımıza… Peki bu teknolojilerin ne kadarını kullanıyoruz? Bu kadar hızlı gelişmeler ile eskiye olan özlem de daha da artmıyor mu?
Bugün sizler için, multimedya sistemlerinin genel özelliklerini ve çocukluğumuzda olan o kaset çalarlara olan özlemimizi konu aldık.
1 Multimedya Sistemleri
Dokunmatik ekranlar ilk çıktığında çok şaşırmıştık. Bugün artık sesli komut özelliği ile dokunmadan dahi işlem yapabiliyoruz. Aynı zamanda, sensörler vasıtası ile el hareketlerimizi algılayarak, müzik sesi açma veya kanal değiştirme gibi komutları multimedya sisteminde kullanabiliyoruz.
Önceden kartlar vasıtası ile navigasyon kullanırken, artık internet ile navigasyonu aracımızın dijital gösterge paneline yansıtabiliyoruz. Multimedya sistemleri artık ortalama 10″ boyutunda araçlarda yer alırken bu sistem içerisinde.
- Klima kumandaları
- Araç dinamikleri
- Müzik sistemi
- Navigasyon
- Süspansiyon ayarları
- Yol bilgisayarı
- Ön ve arka kamera sistemleri
- Çevre (360 derece) kamera sistemleri gibi araç ile ilgili pek çok donanımı kontrol edebiliyoruz.
Araçlar için standartlaşsa da, bazı araçlarda bulunmuyor ve dışarıdan taktırmak mümkün oluyor.
Artık cep telefonlar ile entegre bir şekilde çalışan bu sistemlerde fiziksel tuşlarda pek kalmadı. Tamamen dokunmatik ekranlar içerisine, Apple play ve Android oto uygulamaları ile aracınız içinde cep telefonunuzu kullanmak çok daha kolay ve sürüş için güvenli bir noktaya geldi.
Artık bazı araçlarda fabrika çıkışlı olarak telefon tutucuları bulunuyor.
Bu da multimedya sistemleri ile akıllı telefonların entegre oluşunun açık bir örneğidir.
2 Kaset Çalar Dönemini Özlediniz Mi?
Bazılarının çocukluğu, gençliği ya da yetişkinlik dönemine denk gelse de, o yıllarda çocuk olmak gerçekten güzel anılar biriktirilen bir dönemmiş. En son teknolojinin kaset çalar olduğunu unuttunuz mu?
Üzerinde 1-2-3-4-5-6 numaraları olan ve bu numaralara radyo kanallarını kaydettiğimiz, kaset sararken kendine has bir ses çıkartan, araç torpidolarında kasetlerin özenle istiflendiği o dönemler.
Bugün o dönemin bir arabasını gördüğümüzde, kaset çaları üzerinde ise gerçekten büyük ilgi uyandırıyor. Gerçekten de o dönemin araçlarının kendine has bir ruhu vardır. Yani 90’lı yıllarda üretilmiş araçlar, gerçekten bugün bile sıfır kilometre bir araç karşısında çok daha ilgi çekici olabiliyor.
Bunun sebebi, dönemin ruhuna olan özlemden kaynaklanıyor. Peki siz, Arabanızda son teknoloji bir multimedya ekranı mı olsun istiyorsunuz? Yoksa kasetlerinizi dinleyebileceğiniz bir kaset çalar mı? Yorumlara yazabilirsiniz…
Tekerinize taş değmesin.