Volkswagen logosu neden değişti? Volkswagen logo değişimin altında neler yatıyor? Markaların aldığı logo değişikliği kararları, kullanıcıyı nasıl etkiler? Otomotiv yazarı Mert Yılmaz’a sorduk; işte VW logo değişimi ve arkasındaki detaylar…
Volkswagen Logosu Neden Değişti?
Bildiğiniz gibi tüm markalar dönem dönem logolarını güncelliyor. Genel hatlarını korudukları için çoğu zaman fark etmiyoruz. Bazen köklü değişiklikler de yapılıyor. Bunu daha çok Japon ya da Uzakdoğulu markaların yaptığını söyleyebiliriz. Örneğin Mazda, 1997 yılında tamamen farklı bir logoya geçiş yapmıştı. Toyota da köklü bir marka olmasına rağmen güncel logosunu 1989 yılında ortaya attı. Bunun yanında Fiat’dan Renault’ya, Citroen’den Peugeot’ya kadar birçok marka logosunu belirli aralıklarla güncelliyor. Mesela BMW logosu da hiç değişiyor gibi görünmez ama 2000 yılında güncellendi.
Konumuz olan VW logosuna gelirsek, o da hiç değişiyor gibi görünmüyor. 1937’deki logoda da iç içe geçmiş V ve W harfleri bulunuyordu. 1939’da güncellendi ama günümüz VW logosuna benzer hali olan formu 1945 yılında aldı. Daha sonra 1960, 1967, 1978, 1995, 1999 ve 2000’de tekrar yenilendi. Son değişiklikte ise daha köklü bir atılım görüyoruz.
Yeni Volkswagen Logosu
Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan yeni VW logosu, bir anlamda elektrikli geleceği temsil ediyor. Yeni VW logosu, iki boyutlu tasarımı ile daha net çizgilere sahip ve bir anlamda temel unsurlarına indirgenmiş durumda. Böylece dijital uygulamalar için de daha rahat kullanılabilecek.
Volkswagen’in marka tasarımının yeniden düzenlenmesi dünyanın en büyük yeniden markalaşma kampanyalarından biri olarak kabul ediliyor. Yeni marka tasarımına geçiş 2020 ortalarında tamamlanacak. Yani bu, sadece otomobillerin önündeki logonun değişmesi anlamına gelmiyor. Servislerden yetkili satıcılara, basılı yayınlardan yedek parçalara kadar logonun basılı olduğu her detay değişecek.
Sonuç olarak, 154 ülkeden bahsediyoruz, bu kolay bir iş değil. Logo bugüne kadar mavi ve beyaz renklerden oluşuyordu. Artık yeni renk tonları da olacak ve dijital uygulamalara daha rahat adapte edilebilecek. Yeni logoya baktığımızda daha klasik bir tasarım görüyoruz. Biraz T1 minbüslerin önündeki dev logoya benziyor. En önemli yeniliklerden biri, W harfinin alt noktasının artık logoyu çevreleyen daireye değmiyor oluşu.
Eski Logolu Volkswagen’in Değeri Düşer mi?
Logo değişimiyle akıllara başka sorular da geliyor. Örneğin ikinci elde, bu eski logolu Volkswagen diyenler olur mu? Bu nedenle satışlar düşebilir mi? Araç sahipleri bundan nasıl etkilenir?
Bunun cevabı çok net: Hiçbir değişiklik olmaz. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi markalar logolarını çok sık güncelliyor.
Şimdiye kadar hiç logo nedeniyle ikinci elde değer kaybeden model görmedik. Örneğin Renault da 1992’de ciddi bir yeniliğe imza attı. 1972’den beri kullanılan çizgili baklavayı değiştirdi. Ana form korunuyordu ama daha üç boyutlu bir hal almıştı. Bu yeniliği çok eleştirenler, beğenmeyenler oldu ama satışlar hiç düşmedi. Hatta ülkemizde de üretim yapıldığı için aynı model yılında hem eski hem yeni logolu modeller bulmak mümkündü. Örneğin sokaklarda bakın, eski logolu Renault 11 de bulabilirisiniz yeni logolu da. Bunların fiyatları hep aynıdır. Çünkü insanlar genellikle markaya para veriyor logoya değil. Logo daha çok bir pazarlama faaliyeti olarak kalıyor. Hatta daha da ilginç bir örnek verebiliriz. Renault 12, ülkemizde üç logoyla birden üretildi. İlk modeller 1959’dan beri kullanılan, ortasında Renault yazan, köşeleri daha keskin logoya sahipti. 1972’den itibaren yeni logoya yani yukarıda çizgili diye bahsettiğimiz logoya geçildi. 1992’den sonra da günümüzdekine benzer logoyla üretim yapıldı. Oyak-Renault fabrikalarından çıkan ilk Renault 12 TL ile son Renault 12 Toros arasında üç logo değişimi yapıldı. arabam.com’u detaylı incelerseniz bu üç farklı logolu R12 modelini de bulabilirsiniz. Tabii ilk logolu modelleri bulmak artık çok zorlaştı, belki şu anda satılık bir örnek yoktur.
Elektrikli ve çevreci Volkswagen imajının ilk hamlesi, logo değişimi…
Volkswagen’de durum biraz daha karmaşık. Emisyon skandalını unutturup, yeni logoyla birlikte (elektrikli modellerin de desteğiyle) geleceğe bakmak istiyorlar. Kısaca tamamen bir algı yönetimi söz konusu. Yeni logoyla ve çevreye saygılı bir VW imajı oluşturmak istiyorlar. Bunu başarmaları da mümkün. Sonuç olarak elektrikli gelecek sadece güç ünitelerini değil, tüm pazarlama faaliyetlerini de değiştiriyor…