Yakıt deposu, araçlarda kullanılan yakıtın depolandığı ve motora ulaştırılmak üzere saklandığı tank bölümüdür. Araçların hareket edebilmek için ihtiyacı olan yakıt burada güvenle tutulur ve sürüş sırasında motora iletilir. Sadece bir depo olarak düşünülse de aslında aracın sahip olduğu bu bölümün boyutları, araç performansını ve menzilini de doğrudan etkiler. Daha büyük bir yakıt deposu, daha uzun mesafeler kat edebilmenizi ve daha az yakıt ikmali yapmanızı sağlar. Bunun yanı sıra aracın ağırlığı konusunda da etkiye sahiptir. Dolayısıyla, araçların tasarımında yakıt deposunun konumu ve boyutu önemli bir yere sahiptir.
Sürüş Güvenliği için Yakıt Deposunun Önemi
Yanıcı ve patlayıcı özelliğe sahip yakıtın güvenle depolanabilmesi oldukça önemli. İşte yakıt depolama ve dağıtım sistemleri, yüksek basınçlı ve yanıcı bu sıvıların güvenli bir şekilde taşınmasını ve kullanılmasını sağlamakla görevli. Bu nedenle çarpışma bölgesinin dışında olacak şekilde genellikle aracın gövdesinin altında konumlandırılır. Çoğu yakıt deposu arka aksın önüne yerleştirilmiştir. Bu seçim, depoyu arabanın crumple zones’dan (araçların ön ve arka kısmında kaza anındaki enerjiyi emmesi için tasarlanan bölge) uzak tutmak içindir. Yani yakıt deposunun konumunu arka koltukların altı olarak düşünebilirsiniz.
Yakıt depoları, çarpışmalar haricinde zaman faktörüne bağlı olarak da hasar görebilir, delinebilir veya sızıntı yapabilir. Eğer yakıt deposunun etrafında sızıntı olduğunu fark eder veya yakıt kokusu alırsanız deponuzu kontrol ettirmelisiniz. Yalnızca yakıt doldurma işlemi sırasında ortaya çıkan kokuyu ise göz ardı edebilirsiniz.
Yakıt Tankları Hangi Malzemelerden Üretilir?
Araçlarda kullanılan yakıt depoları genellikle alüminyum, çelik, plastik veya kompozit malzemelerden yapılır. Çelik tanklar, dayanıklı ve uzun ömürlü olması bakımından avantaj sağlar. Ancak sahip olduğu ağırlık sebebiyle de araca yük bindirir. Bir diğer alternatif olan alüminyum yakıt tankları ise çelik tanklara göre daha hafif yapıdadır. Bu sayede araca daha az ağırlık bindirerek yakıt tüketimini azaltmaya yardımcı olur. Alüminyum yakıt depoları kolayca şekillendirilebilmeleri bakımından da tercih edilir. Ancak tüm bu avantajlı özelliklerin yanında pahalı olması bakımından dezavantajlıdır.
Plastik yakıt tankları ise hafif ve daha ucuzdur. Üstelik plastik materyaller yüksek dayanıklılığa sahip olması bakımından oldukça sevilir. Bu malzemenin dezavantajı ise yüksek sıcaklıklarda veya yangın durumlarında patlama veya erime ihtimalidir. Bir diğer seçenek de kompozit yakıt tankları. Bu depolar karbon fiber veya cam elyafı ile takviye edilmiş bir reçine matrisinden yapılır. Bu tür yakıt tankları, yüksek mukavemetli, hafif ve korozyona dayanıklıdır. Bunca olumlu özellik sebebiyle de tıpkı alüminyum tanklar gibi diğer malzemelere göre daha pahalıdır.
Yakıt Deposu Neden Değiştirilir?
Dayanıklı malzemelerden üretilmiş olsalar bile yakıt depolarının zamanla aşınıp deforme olabileceğinden bahsetmiştik. Aşınan bölümler, yakıt deposunda sızıntıya yol açabileceği için güvenliğinizi tehlikeye atmamak adına bu tür durumları kesinlikle göz ardı edilmemesiniz. Yakıt tankının değişmesine sebep olan durumları birkaç madde ile açıklayacak olursak şu şekilde sıralayabiliriz:
- Korozyon: Yakıt deposu, zamanla korozyona uğrayabilir ve çürüyebilir. Bu durum, yakıt deposunda deliklerin oluşmasına ve yakıt sızıntılarına neden olabilir. Eğer korozyon önlenemezse yakıt deposunun değiştirilmesi gerekir.
- Hasar: Kazalar veya aracın aldığı darbeler sonrasında yakıt deposu hasar görebilir. Hasarlı yakıt deposu, sızıntılara veya yakıt kaybına neden olabilir. Bu durumda, hasarlı yakıt deposunun değiştirilmesi gerekir.
- Yakıt Pompası Problemleri: Depo içerisinde yer alan yakıt pompası arızalandığında, genellikle pompaya erişmek için depo sökülür ve değiştirilir.
- Yakıt Seviye Sensörü Problemleri: Bazı araçlar, yakıt seviyesinin tespit edilmesi için bir sensöre sahiptir. Bu sensör arızalandığında yakıt deposunun değiştirilmesi gerekebilir.
Araca Sürekli Az Yakıt Doldurmanın Bir Zararı Var mı?
Aracı yakıtı bitene kadar kullanmak genellikle tavsiye edilmez. Bunun nedeni, aracın yakıtı azaldıkça depoda hava fazla olacağı için yoğuşmanın artması. Suyun ortaya çıkmasına sebep olan bu sistem yakıtınızın kalitesini bozabilir. Aynı zamanda deponuzdaki yakıt az olduğu zaman pompalar çok daha fazla çalışarak depodan yakıt beslemesi yapmaya çalışacaktır. Bu da pompaların ömrünü kısaltacaktır.
Yakıt deposunda zamana bağlı olarak tortular, parçacıklar ve kir oluşacaktır. Deponun altında kalan bu kalıntıları motora göndermek sakıncalı bir durumdur. Bu durumda filtreleriniz erken dolar ve sorun çıkarma potansiyeli artar. Pompalar sıvı pompaları olduğundan, araçta yakıt kalmadığında hava pompalar ve bozulmalara yol açabilir.
Sürücülerin aklını kurcalayan bir diğer soru da “Yakıt deposunun tamamen boşalması zararlı mıdır?”. Birçok uzman bu konuda, benzin tankının en az dörtte birinin her zaman dolu tutmayı tavsiye ediyor. Bunun arkasında yatan en temel sebep ise tedbir. Bu tedbir sayesinde acil durumlarda en yakın benzin istasyonuna ulaşabilir ve mağduriyetten kurtulursunuz. Ayrıca yakıt deposunun altında biriken tortular bu senaryoda da sorun yaratacaktır.
Uzmanların tavsiye ve uyarıları bir yana, aslında bu durumu birkaç kez yaşamanız aracınızda büyük hasarlara yol açmayacaktır. Ancak yakıt miktarınız dörtte bire düştüğünde bir benzin istasyonuna gitme alışkanlığı kazanmanız, sizin ve aracınız için faydalı olacaktır.
Yakıt Işığı Yandıktan Sonra Kaç KM Gidilir?
Aslında bu sorunun cevabını etkiyecek çok fazla faktör sayabiliriz. Çünkü yakıtı biten aracın kaç km daha gideceği araçtan araca değişmektedir. Bazı araçlarda bu ikaz ışığı son 7,5 litre kala yanarken bazılarında son 10 litre kala yanabilir. Bunu yanı sıra kamyonet ve SUV gibi görece büyük araçlarda bu sayı 15 litreye kadar çıkabilir. Depo büyüklüğünün yanı sıra aracın verimliliği, sürüş tarzı, yolların düzgünlüğü ve trafiğe göre de km hesabı değişkenlik gösterecektir. Yeni araçların bazılarında bu menzil göstergeleri zaten mevcut.