Alfred Neubauer ile yeniden doğan motor sporları… 1930’lar, Alman otomobil endüstrisi için büyük motor yarışı başarılarının yaşandığı bir dönemdi. Auto Union ve Mercedes-Benz gibi devler, otomotiv teknolojik gelişmelerinin zirvesindeydiler, bu yüzden savaşlarının yoldan yarış pistine kayması doğal hale geldi.
Almanya otomobil endüstrisinin o yıllarda yaşadığı patlama göz önüne alındığında, ikisinin kendilerinden başka korkacakları başka bir araba şirketi yoktu. En iyi sürücülere ve en iyi yarış arabalarına sahiptiler, neredeyse her Grand Prix’de birbirlerinden zafer kazandılar.
Alfred Neubauer Kimdir?
1930’lar aynı zamanda muhtemelen tüm zamanların en ünlü takım yarış menajerinin adını duyurmaya başladığı bir dönemdi. Alfred Neubauer, 29 Mart 1891’de Kuzey Moravya’dan küçük bir köyde doğdu. (Şimdi Çek Cumhuriyeti’nin bir parçası olan ama o zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir parçasıydı)
Hayatının ilerleyen dönemlerinde, küçük bir çocukken bile, özellikle ilk arabasını, köyünden geçen bir Benz’i gördükten sonra, “benzinin çoktan damarlarından geçtiğini” iddia edecekti. Birinci Dünya Savaşı’nda motor havuzundan sorumlu bir subay olarak kısa bir süre görev yaptıktan sonra, ömür boyu süren hayalini gerçekleştirmeye çalıştı: yarış arabası sürmek. Austro-Daimler’e katılmayı başardı ve burada Ferdinand Porsche ile tanıştı ve kısa sürede şirketin baş test sürücüsü oldu.
Daha sonra yarış tutkusunun yeteneğin yerini tutmadığını anladığında, bahsetmeye değer birkaç yarış katılımı vardı. Porsche tarafından tasarlanan Austro-Daimler Sascha modelini sürerken uluslararası alanda tek önemli görünümü, 1922’de sona erdiği 1922 Targa Florio’daydı. Ferdinand Porsche, 1923’te Daimler AG (daha sonra Daimler-Benz) için çalışmak üzere Avusturya firmasından ayrıldıktan sonra, genç Neubauer’i de yanına aldı.
Daimler Dönemi, Alfred Neubauer İçin Yeni Bir Başlangıç
“Büyük Adam” ya da sevgiyle tanınan “Şişman Adam”, Alfred Neubauer evini Mercedes-Benz’de bulmuş ve hayatının geri kalanında burada kalmıştır. Hayat boyu süren hayali ünlü bir yarış pilotu olmak olsa da, kısa sürede bunun doğal mesleği olmadığını anladı, çünkü yarışları kazanmaktan tam olarak bir alışkanlık edinmedi.
1924’te Targa Florio’ya tekrar katıldı – bu sefer Daimler takımıyla – burada yalnızca 16. sırayı yönetebildi. O yılın ilerleyen saatlerinde Neubauer, Monza İtalya GP’sinde de hızlı bir şekilde koştu, ancak takım arkadaşı Kont Louis Zborowski’nin bir kaza sırasında ölmesi üzerine yarıştan çekildi.
Pistteki Sürücü Dünyanın En Yalnız İnsanıdır
1925 Grand Prix sezonunun sona ermesinden sonra “Şişman Adam”, temelde yarış takımı menajeri (Rennleiter) konumunu icat ederek dikkatini yarışın yönetim yönüne çevirdi. Pistteki bir sürücünün “dünyanın en yalnız insanı” olduğu fikrine kapılmıştı, çünkü o günlerde bir sürücünün yarış sırasındaki gerçek konumunu ve genel hızını bilmesi neredeyse imkansızdı.
Ardından, Wilhelm Kissel’den destek alan “Don Alfredo”, beyzbolda kullanılana benzer işaret panoları, bayraklar ve bir işaret dili hazırladı. Yol arabalarının geliştirilmesinde ve en önemlisi pazarlamada yarışmanın önemini anlayan Wilhelm Kissel, Neubauer’e tam bir yarış programı için ön onay verdi.
1955’ten sonra Mercedes-Benz, 1980’lere kadar yarıştan tamamen çekildi, böylece Neubauer’e emekli olmaktan ve kariyerini kendi yolunda durdurmaktan başka seçeneği kalmadı. Bugüne kadar, “Don Alfredo” Neubauer, motor sporları tarihindeki en karizmatik figürlerden biri olmaya devam ediyor ve pit stop stratejisi ve yarış taktiklerinin gerçek mucidi olarak kabul ediliyor.