Dacia denince akla her zaman aşırıya kaçmayan ve kullanıcının beklentisine uygun araçlar gelmektedir. Genel olarak markayı akıllıca harcama yapan, özgürlüğe düşkün ve aşırı tüketimden kaçınan kullanıcılar tercih etmekte. Buna bağlı olarak ta Dacia, bu vizyonuyla sektörde oldukça önemli bir yere sahip. Marka geçtiğimiz haftalarda global çapta yeni manifestosunu açıklamıştı. Bu açıklamayla beraber Dacia modernlik bakımından yeni bir bakış açısıyla karşımızda. Marka şimdi de benimsemiş olduğu mentalitesini ve yeni marka kimliğini Otomobilsiz Kent Günü etkinliğinde karşımıza çıkarıyor. Ayrıca Dacia, Otomobilsiz Kent Günü’nde konsept araç Manifesto’yu da tanıttı.
Günümüzde otomotiv sektörüne bakıldığında genel olarak her araçta kullanıcıların kullanmadığı özellikler ve ekipmanlar bulunmakta. Fakat Dacia tüm bunların aksine modellerinde kullanıcıların sadece ihtiyacı olan özellikleri sunuyor. Duruşundaki özgüveni tüm modellerine yansıtan firma araçlarına eklediği donanımlarla da kullanıcıların yeni deneyimleri tatmalarını teşvik ediyor.
Her yıl teması ve sloganı değişen Avrupa Hareketlilik Haftası bu yıl farklı bir temayla karşımızda. Etkinlik bu yıl da ‘’Daha İyi Bağlantılar’’ temasıyla 16-22 Eylül arası yapıldı. Son gün Otomobilsiz Kent Günü olarak seçilen etkinlikte amaç toplumu aktif hareketliliğe, toplu taşıma kullanımına ve akıllı ulaşım çözümlerinin kullanımına teşvik etmek. Dacia Türkiye’de etkinliğin son gününde kampanyayı dijital, radyo ve açık hava kanallarıyla destekledi. Marka tüketicileri toplu taşımayla beraber bisiklet, paten, kaykay ve scooter gibi alternatif ulaşım araçlarına yönlendiriyor. Bu sayede Dacia gösterdiği destekle sorumlu bir marka olduğunu bize kanıtlıyor.
Çevre Dostu Marka!
Dacia, gösterdiği bu sorumlu davranışı araçlarında da kullanmaya özen gösteriyor. Marka bütün araçlarında geri dönüştürülen malzemeler kullanmaya öncelik tanıyor. Bu sayede marka şehir hayatı ve çevreye karşı yeşil yaklaşımını da bize gösteriyor. Kullanıcıların ihtiyacı dışındaki teknoloji ve ekipmanı araçlarında kullanmayan markanın tüm modelleri ağırlık olarak oldukça hafif. Araçlara kazandırılan hafifliğin de ne büyük avantajı yakıt tasarrufu. Bu da kullanıcıların Dacia’yı seçmesinin bir diğer sebebi. Ayrıca markanın tüm bu benimsediği çevre dostu yaklaşımını temsil eden aracı da var. Markanın %100 elektrikli modeli Spring, en ekonomik elektrikli otomobil iddiasıyla markanın ürün gamında yer alıyor. Ayrıca Dacia’nın ‘’yeşil’’ çevre dostu Spring modeli 2023 yılında ülkemizde satışa sunulacak.
Dacia ve Yeni Manifestosu
Dacia, tüm bunların dışında yeni marka kimliği kapsamında Manifesto konseptini de etkinlikte tanıttı. Manifesto konsepti iddiasıyla, çekiciliği ve ezber bozan havalı kimliğiyle bütün dikkati kendine topluyor. Bunun dışında aracın en önemli özellikleri ise ekonomik ve çevre dostu olması. Markanın herkesten farklı olan vizyonunu ortaya çıkaran otomobilin seri üretime geçip geçilmeyeceği bilinmiyor. Fakat araç markanın ilerde çıkaracağı bütün otomobillerine ve başarılarına öncü olacak. Yani markanın Manifesto konsepti Dacia’nın gelecekteki modellerinin özelliklerini geliştirmesinde yardımcı olacak. Firma, yeni marka kimliği ve öncü konsept modeli sayesinde kendisini ileri taşımaya hızla devam ediyor.