Ana Sayfa Danışman Eksantrik Milsiz Motorlar Yakın Gelecekte Bizleri Bekliyor

Eksantrik Milsiz Motorlar Yakın Gelecekte Bizleri Bekliyor

0
1730

İçten yanmalı motorlar çoğunlukla Otto Prensibi ile çalışmakta. Eksantrik milinin supapları açıp kapaması ile silindir içine alınan hava-yakıt karışımı belirli bir sıkıştırma oranına göre ateşleniyor ve biyel kolları ile krank çevriliyor. Bu sayede elde edilen kinetik enerji otomobilin tekerleklerine aktarılıyor. Değişken supap zamanlaması teknolojileri ile silindir içine alınan hava-yakıt karışımına doğrudan müdahale edilebilmekte. Bu sayede yerine göre performans yerine göre yakıt ekonomisi aynı motor bloğu tarafından karşılanıyor. Peki ya eksantrik mili yerine farklı bir yapı olsaydı ne olurdu? İsveçli otomobil üreticisi Koenigsegg, eksantrik mili yerine kullandığı pnömatik sistem sayesinde motor bloğundan 2 adet eksantrik dişlisi, 2 adet kam mili, 1 adet zincir ve 1 adet triger kayışını çıkarmayı başarmış. Bu sayede aktarma sırasında kaybedilen enerji minimuma indirilmiş. Gelin beraber eksantrik milsiz motor teknolojisine beraber bakalım.

Eksantrik Milsiz Motor Nasıl Supap Açar?

Bu sorunun cevabı pnömatik sistemlerde saklı. Pnömatik sistemler sıkıştırılmış hava ile çalışan sistemler olarak adlandırılır. Bu sistemlerde kullanılan sıkıştırılmış hava, kompressörler tarafından üretilir ve sisteme gönderilir. Örneğin lastikçilerde kullanılan Pnömatik tabancalar sıkıştırılmış hava ile tekerleğinizdeki somunları söker. Doğrudan mekanik bir sistem ile kranktaki hareketi kam miline iletmek yerine ayrı bir pnömatik sistem ile supapların açılıp kapanmasını sağlamak sürtünmeye harcanan enerjinin bir kısmını ortadan kaldırır ve verimi arttırır.

Pnömatik yaylar ile supaplar üzerinde hakimiyet arttı.

Avantajları Nelerdir?

Hem azalan sürtünme ile düşük hacimden elde edilen güç arttırılır, hem de azalan sürtünme ile yakıt tüketimi azaltılmış olur. Ancak en büyük avantajı değişken supap zamanlamasının çok daha verimli hale getirilmesidir. Mekanik sistem ile sadece belirli tiplerde ayarlanabilen supap zamanlaması, pnömatik bir sistem ile her bir supaba ayrı kontrol imkanı sağlayabilir. Bu sayede devir bandına göre Atkinson Çevrimi veya Otto Çevrimi tercih edilebilir. Üstelik Atkinson Çevrimi boyunca, devir düşükken motor hacmi düşük devirle paralel olarak sıkıştırma oranını azaltıp otomobili süzülme moduna alabilir.

Bu pnömatik piston sıkıştırılmış hava ile çalışıyor.

QOROS 4

Çinli otomobil üretici Qoros Koenigsegg tarafından ortaya konan bu teknolojiyi kullandı ve 1.6 litrelik turbo benzinli motorda eksantrik milsiz bir sistem tercih etti. Kam milinden kurtulan otomobil 15% daha fazla yakıt ekonomisi vaat ediyor. Azalan turbo gecikmesi ve artan sıkıştırma oranı ile 1.6 litrelik turbo beslemeli motordan 230 beygir güç elde eden Çinli marka belki de bu teknolojinin dünyada yayılmasına öncülük edecek.

Çinli üretici belki de bir trendi başlatmıştır.

 

HENÜZ YORUM YOK