En Çok Satan Cabriolar : Tarihin En İyi Üstü Açık Araçları

Etkisi bugün hala hissedilen bir otomobili düşündüğümüzde, Jaguar E-type roadster şaşırtıcı derecede az sayıda satıldı. Ayrıca fiyat olarak Ferrari ve Maserati’lere göre çok uygun fiyatı, göz alıcı çizgileri ve 240 km/sa’lik hızı düşündüğünde bu daha da ilginç bir hal alıyor. E-type için en çok satış olan yıl 1969 yılıydı.

Toyota MR2’nin üçüncü nesli, öncekilerden daha fazla sürüş keyfine odaklanmıştı. Ortaya monte edilmiş bir motorun, iki koltuğun ve düşük ağırlığın basit formülü, bazıları bunun pratiklik pahasına yapıldığını düşünse de kompakt bir roadster ortaya çıkardı.

Basit katlanabilir kumaş tavan, kendi tonneau kapağı olarak ikiye katlandı ve çok sayıda alıcı arabaya akın etti. Kesin satış rakamları mevcut değil. Ancak ABD’de yaklaşık 28.000 ve Avrupa’da 14.000 satıldı. Ayrıca Japonya, Avustralya ve başka yerlerde güçlü ilk satışlar yapıldı. Ancak üçüncü nesil MR2 ile pazardaki talep önemli ölçüde azaldı ve 2007’de üretim durdu.

Beetle’ın başarısından sonra, Volkswagen’in bir sonraki mantıklı adımı Karmann-Ghia Convertible’ı piyasaya sürmek oldu. İlk açılır tavanlı Karmann, 1958’de dört kişilik olarak geldi. 1974’e kadar üretimde kaldı.

Düşük performans, özellikle Amerika’lı alıcıları, Karmann’ın güzel görünümünün keyfini çıkarmaktan alıkoyamadı. Bununla birlikte, sabit bir tavan eksikliğini telafi etmek için yapılan ekstra güçlendirme, onu coupé’den daha ağır ve dolayısıyla daha da tembel hale getirdi. Ancak Cabrio ve coupé kardeşi artık değerli klasikler olduğu için bunların hiçbiri ilgiyi veya aracın değerini etkilemedi.

Audi, 1998’de TT Mk1 ile piyasaya çıktı ve bunu bir yıl sonra modelin Roadster versiyonu izledi. Bu araç Audi’ye Porsche Boxster ile yarışabilecek bir fırsat sağladı. Yedi yıllık ömrü boyunca, birinci nesil TT Roadster 110,319 istekli alıcı buldu ve bugün de aynı derecede değerli.

Audi; Roadster’ın çekiciliğini, önden çekişli bir versiyon ve coupé’nin yalnızca daha güçlü motorlarla elde edilebileceği, 150 hp’lik bir motor seçeneği ile geliştirdi. Daha sonraki TT nesilleri, Mk1’in satış başarısıyla eşleşemedi.

Honda 50. doğum günü için kendisine bir spor araba hediye etti. 2.0 litrelik dört silindirli motor; 240 beygir güç sayesinde, o zamanlar normal emişli herhangi bir yol otomobili arasında, litre başına en fazla gücü sundu. Bu, S2000’i 0-100’e 6.2 saniyede ulaştırmak için yeterli oldu. Ayrıca, Porsche Boxster ve Mercedes SLK ile rekabete sokmak için de gerekli özelliklere sahipti.

Bu Alman rakiplerinin bazı alıcıları, Honda’nın motoru devirlerde başarılı olduğu için S2000’i biraz fazla sert bulabilir. Ancak 10 yıllık ömürde elde edilen satış rakamları, Honda için gerçekten güzel bir doğum günü hediyesi oldu.

MGF, 1920’lere dayanan MG tarafından kullanılan uygun fiyatlı roadster formülünü zekice güncelledi. Düşük ağırlık ve çevik kullanım ile dar gövdeye takılan ana akım motor, F’nin piyasaya sürüldüğü 1995’te iyi olduğunu kanıtladı. Lotus Elise ve Mazda MX-5 karşısında bile, Rover K-Serisi motoru; kafa şişirdiği için nahoş bir itibar kazanmış olsa da F iyi sattı ve övgü aldı.

TF güncellemesi, daha fazla güç getiren ancak mükemmel Hydragas süspansiyonunu ortadan kaldıran karışık bir paketti. Aradan geçen yılların ardından, Çinli sahipleri ile yeniden canlanan MG bayrağı altında yeniden ortaya çıktı. Ancak otomobilin ömrünün bu son aşamasında yalnızca 906 adet TF yapıldı.

Fiat 850 Spider’ın görünüşü o kadar iyi geri dönüş aldı ki; içine oturana kadar bu roadster’ın ne kadar küçük olduğunu anlamak neredeyse imkansızdı. Standart 850 sedanda olduğu gibi motor arkaya monte edildi. Kokpitin arkasındaki bir panelin altına katlanır tavan sayesinde düzgün hatlar sağlandı.

850 Spider ABD’de bir hit oldu. Orijinal 47 beygirlik 843cc motor, 903cc’ye ve 49 beygire yükseltildi. Yine de çok az kişi bu roadster’ın muhteşem göründüğü zamanlarda, onun performansı hakkında endişelendi.

İlk 986 nesli Porsche Boxster’ın önemi asla küçümsenemez. Porsche’yi bir bütün olarak batmaktan kurtaran ve bağımsız düşüncesine devam etmesine izin veren gerçek otomobildi. 911 ile ön camdan ileriye doğru her şeyi paylaşmak, maliyetleri düşürdü. 1996’da bir Porsche için pek mümkün olmayan bir fiyata, iki koltuklu parlak bir roadster alma imkanı sağladı.

Alman firması, 986’nın sekiz yıllık ömrü boyunca; ince tasarım yükseltmeleri ve motor yelpazesini genişleterek ilgi ve satışlarını sürdürdü. Orijinal 2.5 litrelik düz altı silindirli motor, 2000 yılında çok daha iyi 2.7 litrelik bir motorla değiştirilirken; 3.2 litrelik Boxster S varyantı 1999’da 249 beygir ile geldi. Satış rakamları olarak ise 986 ile alakalı veriler olsa da, 986’nın halefi olan 987 modeli için kesin rakamlara sahip değiliz.

Bu satış toplamı, 1966’daki ilk modelden 2011’deki son modele kadar tüm Alfa Romer Spider modelleri içindir. Tek başına bile, 1966’dan 1993’e kadar dört nesilde koşan orijinal Spider; yine de 124.104 adet ile bu listede yer alacaktı.

90’ların ortalarında 916 Spider, GTV coupé kardeşi ile birlikte iyi bir satıcıydı. Alfa, üstü açık modelden 39.000 adet üretti. Type 939 hattının sonuncusu daha zor satıldı. 2007 ile 2011 arasında sadece 12.363 üretim hattından çıktı.

Rakiplerinden bazıları ile aynı sayıda satmamış olabilir. Ancak Fiat 124 Spider, sadece birkaçının karşılaştırabileceği uzun bir ömre sahipti. 1966’da piyasaya sürüldü ve 1985’te büyük ölçüde değişmeden hala satıştaydı. Bu, arabanın fabrikadan ne kadar doğru çıktığının bir kanıtı.

Fiat, dört silindirli motor, arkadan çekişli ve düzgün görünüm kullanarak 124 Spider için basit tuttu. ABD’de pek çok alıcı buldu. Bununla birlikte, Fiat arabayı sadece sol direksiyonlu olarak satmak yerine; sağdan direksiyonlu (İngiltere, Japonya ve Avustralya pazarlarının dışına çıkarak) sunsaydı, 124 Spider daha da fazla satabilirdi.

Şimdi üçüncü nesline giren BMW Z4 türünün ilki, aralarında en çok satanıydı. E85 olarak bilinen orijinal Z4, selefi Z3’ten çok daha fazla sürücü odaklı bir otomobildi. BMW’nin duygulu ve esnek 2,5 ve 3,0 litrelik altı silindirli motorlarıyla başladı. Daha sonra satın alınması daha ucuz olan 2.2 litrelik dört silindirli bir motor kazandı.

Si coupé ile birlikte Z4M Roadster ve coupé kardeşi de vardı. Bununla birlikte, altı yıllık ömrü boyunca ABD’deki Spartanburg fabrikasındaki üretime hakim oldu.

MG Midget, sürekli olarak çekici bir küçük spor otomobildi. Lotus Elan kadar Mazda MX-5 için de ilham kaynağı oldu. MG, 1961’de bu arabayı tam olarak kimin istediğini biliyordu. Onu tam olarak doğru teknik özelliklere ve fiyata göre üretti. Böylece hem uygun fiyatlı hem de yeterince titizdi. Hayata yetersiz bir 948cc A serisi motorla başladı. Ancak bu, Triumph kaynaklı 1500cc motorla son bir yenilemeden önce, 1098cc’ye ve ardından 1275cc’ye yükseltildi.

Hangi döneme bakarsanız bakın, Midget; modele bağlı olarak 695 ila 780 kg arasındaki toplam ağırlığı sayesinde tutumlu ekonomisinin de yardımıyla, alıcılar için cazipti. Bu özellikleriyle, Midget’in 1970’lerin başındaki yakıt krizini aştığını ve 1979’a kadar satışa devam ettiğini gördük.

1971’de tanıtılan Mercedes SL’nin R107 nesli, önceki ‘Pagoda’ modelinin neredeyse beş katı kadar araba satmaya devam etti. Bu, R107’nin önceki modelin sahip olduğu sekiz yıla kıyasla, 20 yıla yakın bir üretim ömrünün keyfini çıkarmasına yardımcı oldu. Bununla birlikte; R107 o zamanlar için lüks, stil ve yol tutuşunun tam olarak doğru karışımıydı.

Bu SL, 1971’den 1989’a kadar ince güncellemeler ve motor iyileştirmelerini sürdürdü. Klasik statüsünü bulmadan önce birçok çağdaşının yaşadığı gibi gözden düşmedi. Böylece çok sayıda kişi için hala yaşamaya devam etti.

Pek çok kişinin çok yapmacık olduğunu ve sürmenin o kadar da iyi olmadığını düşündüğü bir otomobildi Z3. Ancak, BMW Z3, ​​satışta olduğu altı yıl boyunca pek çok istekli alıcı buldu. 1.9 litrelik otomobiller Mazda MX-5 ve MGF’ye paralarının karşılığını verdi. Ayrıca, Z3 serisinin daha yüksek seviyelerinde 3.0 litrelik model, bir Porsche Boxster’a karşı yetkin bir alternatifti.

Hatta çok daha hızlı gitmek isteyenler için Z3M Roadster ve onun sıra dışı ve artık çok koleksiyonluk bir coupé kardeşi vardı. Ancak, müteakip Z4’ü yüzde 50 aşan satış hacmi oluşturan Z3 modelleridir.

İlk nesil Ford Mustang kaçak bir başarıydı. Ancak Cabrio, Hardtop ve Fastback kardeş modellerinden çok daha yavaş bir satıldı. 1965, 73.149 yeni sahibe kavuşan bu Mustang cabrio için en yüksek yıldı. Ancak 1971, sadece 6121 satılan orijinal Mustang için, cabrio satışlarının en düşük yılıydı.

ABD’de, 1970’lerin başında güvenlik nedenleriyle üstü açık arabaları yasaklayan düzenleyiciler hakkında artan endişeyle; Ford, ikinci nesil dönüştürülebilir bir Mustang sunmadı. Amerika’nın güçlü arabasının bir kez daha kumaş kaputla gelmesi 1983’e kadar sürdü.

Triumph’un, MG Midget’e cevabı Spitfire oldu. Ana rakibinden daha fazla satmaya devam etti. 1962’den 1980’e kadar satışta kaldı. Etkileyici bir şekilde, Spitfire’ın beşinci enkarnasyonuydu.

Spitfire modellerinin en nadide olanı, 1965 ve 1967 yılları arasında 37.409 satış rakamıyla satışa sunulan Model 2’dir. Orijinal Spitfire’ın sadece 711 kg ağırlığındaki bir arabada yeterli sayılan 67 beygirine kıyasla fazladan 4 beygir kazandı. Ayrıca, Triumph’un TR serisi spor otomobilleri, 1981’de sona eren yaklaşık 30 yıllık bir süre içinde, çoğu üstü açık olmak üzere toplam 250.000 satış gerçekleştirdi.

Volkswagen Golf Cabriolet, bu grafiğin üst ucunda olması beklenen bir araç değil. Ancak bu durum, Model 1 Golf’ün kalıcı çekiciliğinin altını çiziyor. 1979’da standart seriye ek olarak tanıtılan model, kısa sürede bir GTI rozetine ve bu hot hatch’in sağladığı tüm güce kavuştu.

VW, Model 2 Golf’e geçtiğinde, dönüştürülebilir bir versiyon geliştirmenin çok pahalı olduğu ortaya çıktı. Sonuç olarak, Model 1 Cabrio ilerlemeye devam etti. 1993’te Model 3 geldiğinde bile kısa bir süre için aynı şeyi yaptı. Sonunda Model 3 tabanlı Cabrio ile değiştirildiğinde, orijinal Cabrio etkileyici bir 400.871 satış gerçekleştirmişti.

Sürekli gelişen Corvette serisinde tek bir model olarak ele alınan Cabrio, 1953 ve 2020 yılları arasında 465,819 satış gerçekleştirdi. 1953’ten 1962’ye kadar, bu Amerikan spor otomobili için tek seçenek üstü açık bir arabaydı. Sonuç olarak, çoğu sipariş edildi.

1953’te Corvette’in piyasaya sürülmesinden sonra, 300 araba üretildi. Cabrio satışları için en zayıf yıl, sadece 700 satışla 1955 idi. En iyi yıl, toplam 18.630 cabrio versiyonun satıldığı 1969’du. Bu, o yıl alıcı bulan coupé modellerinin neredeyse iki katıydı.

MGB Roadster; formülü ustalıkla kopyalayan Mazda MX-5 tacını çalana kadar, uzunca bir süre dünyanın en çok satan üstü açık spor otomobiliydi. Yine de yarım milyondan fazla satış, bu basit İngiliz otomobilinin 1962 ile 1980 yılları arasında satıştayken ne kadar büyük bir başarı elde ettiğini gösteriyor.

Roadster satışları, GT’nin 1965’te piyasaya sürülmesinden üç yıl önce üstü açık otomobilin satışta olması sayesinde coupé GT modelini geride bıraktı. Temel tasarım 18 yıl içinde pek değişmedi ve sonunda MGB’nin ölümünü gördü. Zevkler sıcak hatchback’e taşındı ve daha önce de belirtildiği gibi ABD yasaları üstü açık arabaları yasakladı.

BMW 3 Serisi her zaman imrenilecek bir otomobil olmuştur. Bu nedenle bu aracın yumuşak tavanlı bir versiyonunu yaratmak sadece cazibesini artıracaktı. BMW başlangıçta bu işi yapmak için Alman karoser üreticisi Baur’a başvurdu. İlk nesil E21 3 Serisi’nin 19.021’i dönüştürüldü. Bu tam bir açılır tavan değil, bir Targa çatı tasarımıydı. BMW kendi bünyesinde tam üstü açık arabasını piyasaya sürmeden önce ikinci nesil E30 Cabrio’larda da durum aynıydı.

Bu noktadan sonra satışlar fırladı ve BMW 143.425 E30 Cabrio sattı. Ardından üçüncü nesil E36 modelinden yaklaşık 165.000 sattı. Satışlar, üretim ömrü boyunca yaklaşık 196.000 adet ile takip eden dördüncü nesil E46 ile zirveye ulaştı. Ancak BMW bu arabayı 2006’da, E93 modeli için katlanır bir hard-top ile değiştirdi.

Ve kazanan… tam olarak beklediğiniz Mazda MX-5 değil. Kesinlikle en çok satan yumuşak tavanlı roadster veya spor otomobil. Ancak Japon otomobilinin bu listede ikinci sırayı alması gerekiyor. Yine de 1 milyondan fazla satış ve artmaya devam eden satışlar; MX-5’in iki koltuklu herhangi bir rakip tarafından asla yenilmesinin mümkün olmadığı anlamına geliyor.

Yalnızca Model 1 MX-5, sekiz yılda 421.107 adet etkileyici bir satış elde ettiği için bu tabloda üst sıralarda yer alacaktı. Bu durum, Mazda’nın en başından beri bu otomobilde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. Çünkü, MG tarzı eğlenceyi ve Japon güvenilirliğini bir arada sunuyor. Bunu yaklaşık 350.000 Model 2 satışı takip etti. Sonrasında, 2015’te piyasaya sürülen Model 4, 22 Nisan 2016’da MX-5’i milyonun üzerine çıkardı.

Şaşırtıcı derecede uzun bir kullanım ömrü, Citroën 2CV’nin 42 yıllık ömründe standart otomobilin neredeyse 4 milyon satışına ulaşmasına yardımcı oldu. Bunların hepsi, bu otomobilin başarısının özünde yer alan katlanır kanvas tavanla birlikte geldi. Bununla beraber bütçe, otomobil kullanmak isteyen herkese hitap edecek şekilde tasarlandı. Ayrıca, tavan tasarımının sadeliği, birkaç saniye içinde temiz hava sürüşünün keyfini çıkarabileceğiniz anlamına geliyordu. 1953’te Autocar, onu Ford Model T’den bu yana en ustaca otomobil tasarımı olarak kabul etti.

1948 ile 1990 arasında yapılan 3,872,583 2CV’nin yanı sıra, aynı yumuşak tavan stiline sahip 1.443.583 biraz daha gösterişli Dyane modellerini de ekleyebilirsiniz. Çünkü Dyane, 2CV’nin şasisine ve çalışan dişlilerine dayanıyordu. Bu nedenle olması gereken yedek modelden ziyade esas temanın bir varyasyonuydu.

Tarihte ilgi çekmiş pek çok araç olmuştur. Ancak cabrio modeller özellikle bir kesim için en ilgi çekici modellerdi. En çok satan cabriolar yazımız ile bu modellerin tarihteki satış adetlerine ve araç özelliklerine baktık. Bu tarz yazılar için bizi takip etmeye devam edin.

İkinci El Otomobil İlanları