Formula 1’de araç yapısı özellikleri her zaman merak edilen ilginç konulardan biri olmuştur. Bu konuda merak gidermek ve ilginç bir mekanizmaya sahip araç yapısını anlatacağız.
Formula 1 Tüm Dünya tarafından izlenen ve ilginç bir tasarıma sahip olan açık tekerlekli yarış arabalarının katılımıyla düzenlenen bir yarış organizasyonudur. İlginç tasarımın olması yanında ilginç ve şaşırtıcı özelliklere sahip olan bu araçlar diğer yarış otomobillerinden oldukça farklı. Formula 1 özelliklerini ve araçlarını yakından tanıyalım.
Formula 1 Motoru Nasıl Çalışır?
Formula 1’de araç yapısının kalbi olarak bilinen içten yanmalı bir motor olan bu motorlar yeni nesil bir çalışma sistemine sahiptir. Önceden V tipi 3 litre ve 10 silindirli olup, dakika da 19000 devirle 9000 beygir güce kadar çıkarken 2011 yılından sonra yeni yönetmelik gereği V8 tipi 2,4 litre ve 8 silindire düşürülen ve dakika da 18000 devirle maksimum 750 beygir gücüne düşürülmesine karar verilmiştir. Son olarak bir kural değişikliği daha olmuş ve 2014 yılında 1,6 litre turboşarjlı hibrid güç üniteleri kullanılmasına karar verilmiştir.
Formula 1 araç yapısı özellikleri yazımıza ilk olarak Motor ile başlayalım. Motor olarak bildiğimiz ancak birden fazla parçanın birleşmesiyle, güç ünitesine dönüşen yeni nesil motorlar ERS ile ortak çalışırlar. ERS bölümüne geçmeden önce içten yanmalı motorların çalışma prensibini açıklayalım.
İçten yanmalı motorlar 1,6 litre V6 6 silindirli bir yapıya sahiptir. Tek turbo ile çalışan motor hava filtresi, kompresör, ve basıncı yükseltilen havanın, silindirler içersine gönderilmeden önce soğutulmasını sağlayan Intercooler dan geçerek aslında normal bir motordan farksız çalıştığını gösteriyor. Ek olarak hafif olması için karbon fiberden yapılan ve bütün havayı içinde depolayan bir hava kabı bulunuyor. Bu hava kabının amacı aracın bütün silindirlerine eşit hava dağılımını sağlamak.
Silindirler, tasarımsal olarak yakıtın daha iyi işlemesi için yakıt firmalarından alınan moleküler bilgilere göre tasarlanıyor. Böylece silindirde hava-yakıt dağılımı eşit bir şekilde gerçekleşiyor.
Motorda yanma esnasında gerçekleşen yüksek basınç ve sıcaklık çok yüksektir ve bu nedenle özel buji kullanılıyor.
Motorun çalışma prensibi ERS ile bağlantılıdır. ERS egzozdan ve frenlerden çıkan ısı enerjisini dönüştürüp motor verimliliğini ciddi ölçüde artıran bir Enerji Geri Dönüşüm Sistemidir.
İçten yanmalı motorun işlevi yeni nesil olduğu için yakıt enjeksiyon sistemi ve tek turbo kullanılmasıyla 600 beygir güç üretmesini sağlıyor. ERS sistemi kendi bünyesinde bulunan iki farklı motor ve pilin ürettiği güç ile, kinetik ünitenin bağlı olduğu krank miline aktardığı enerjiyi sayesinde motora ek olarak 160 beygir güç üreterek eski nesil motor gücüne daha az yakıt harcayarak ulaşmış oluyor.
Motor kullanımı sezon boyunca 8 ile sınırlı tutulmuştur. Kullanılmak istenilen motorun kullanımı takım stratejisine bırakılmıştır.
Vites Kutusu
Arabanın hızlanması ve devrini alması için gerekli olan vites kutusu 7 yarı otomatiktir. Vites geçişleri direksiyon altındaki mandallardan meydana gelmektedir. Aracın kalkış esnasında çok sık kullanılan debriyaj mandalı iyi bir kalkış için şoförler tarafından tercih ediliyor. Yarış esnasında genellikle otomatik vites sürüş tercih ediliyor.
Vites kutusunun ilginç özelliklerinden biri de vites değişimi sırasında aracın hızının kesilmemesi için gaz pedalından ayak çekilmez ve aracın vites değişikliği hız kesintisiz olarak gerçekleşir.
Vites kutusu konusunda yarış kuralı olarak konulan yasaklardan biri; kaza olmadığı durumlarda vites kutusunun 6 yarış üst üste kullanılma zorunluluğu olması.
Direksiyon
Formula 1 yarış otomobili çok kapsamlı ve karışık görünür. Bunun nedeni yarış esnasında yol odaklı olan pilotun en kolay bir şekilde tuşlara ulaşması gereken alanın direksiyon olmasıdır. Tuşlar karışık görünse de pilotların üzerinde kullanmadığı tuşlar olabiliyor. Bazı tuşları da mühendislerden gelen talimatla kullanmak zorunda kalabiliyorlar.
Lastikler
Formula 1’de araç yapısı, lastikler ile denge noktasına ulaşarak aracın pistten çıkmasını önleyecek şekilde pist ile araç arasında önemli bir bağlantı görevi görmektedir. Önceden dişli olarak üretilen Formula 1 lastikleri dişsiz bir şekilde daha iyi yol tutuşu sağladığı için bu şekilde tasarlanmaya devam edilmiştir.
Lastiklerin ısınınca daha çok yol tutuşu sağlaması bir başka özelliktir. Formula 1 arabalarının lastik üreticisi Pirelli lastiklerin üzerine yol durumunu simgeleyen renkli şeritler eklemiştir.
Mavi: Islak Pist için kullanılır.
Yeşil: Geçiş lastiği (Ne kuru Ne Islak pist)
Turuncu: Kuru pistlerde kullanılır.
Beyaz: Orta sertlikte lastiklerdir. Performans odaklıdır. Uzun süre kullanılabilir
Sarı: Sarı lastikler yumuşak hamurludur ve genelde hız lastikleri olarak bilinir. Beyaz lastiğe oranla daha iyidir.
Kırmızı: Süper yumuşak bir hamurdur. Virajlarda çok kullanılışlıdır.
Mor: Mor lastikler arasında en yumuşak olanıdır. Dar virajlarda hız kaybetme şansı azdır ve performans olarakta aracın hız yapmasına olanak tanır.
Yol koşullarına ve hava koşullarına göre pit stoplarda stratejik lastik değişiklikleri yapılarak aracın maksimum performans vermesi sağlanır.
Formula 1’de Fren Sistemleri
Fren sistemleri pilotlara çok fazla zaman kazandırabilir ve aynı şekilde kaybettirebilir. Yarış sırasında keskin virajlar fren yapmayı gerektirdiği için frenler çok önemli bir konumda bulunuyor. Disk fren sistemi kullanılan araçta fren yapıldığı sırada kaliperin devreye girmesi ve iki fren balatası arasına sıkışan diskler aracın yavaşlamasını sağlıyor.
Hızla giderken frene sık ve sert basılması sistemi kilitleme ihtimali olduğu için pilota çok fazla iş düşüyor.
Eski formula 1 araçlarında bulunan ABS sistemi fren basıncını azaltıyor ve aracın yavaşlama ile hızlanma aralığını uzun tutarak şoförlere kolaylık sağlıyordu. Ancak 1990’lı yıllarda bu sistem pilot maharetlerinin ön planda olması istendiği için kaldırıldı.
Kurallar aracın önde ve arkada çift devreli iki fren sistemine sahip olmasını gerekli kılıyor. Dengesel bir şekilde çalışan fren sistemi olası bir arıza durumunda fren yükünü diğer fren sistemine aktarıyor.
Araç içinde pilotlar tarafından direksiyon üzerinden istenilen fren ayarı yapılabiliyor.
Ani hızlanma formula 1 araçlarında sık görüldüğü için ani frene de ihtiyaç olmuştur. Bu nedenle fren sistemleri 6 pistonlu karbon balata ve karbon diskten oluşur. Böylece hafif bir malzemeyle yüksek fren ısılarına ulaşılabiliriz.
Formula 1’de Süspansiyon
Süspansiyonlar aracın gücünü, yere olan basıncı ve yol tutuşunu sağlayan lastiklerin hareketliliğini dizginleyerek aracı denge noktasında maksimum verim ile çalışmasını sağlıyor.
Süspansiyon sistemleri çok hızlı çalışır ve yoldaki çıkıntıların hızlı bir şekilde emilmesini sağlayarak salınım oranı dolayısıyla aracın savrulmasını engeller ve yarışta tutar.
Süspansiyon bağlantıları geleneksel yaylı bağlantı olmak zorundadır. Ekstra bir bağlantıya izin verilmez. Süspansiyonlar bu tür araçlarda simetrik ve aerodinamiğe uygun olmalıdır.
Formula 1’de Pit Stop
Pit stoplar aracın adeta kaderini belirler nitelikte bir öneme sahiptir. Hızlı bir pit stop ekibiniz varsa zaman kazanma konusunda iyi bir derece yapabilirsiniz. Ancak iletişim konusunda ekiple uyuşmazlık varsa bu, yarışta zaman kaybına neden olacaktır.
Formula 1’de Araç Boyutu
Araç yapısı genişliği lastikler dahil 180 cmdir. Araç uzunluğu maksimum 420 cm olabilir. Yükselik ise 95cm iki teker arası mesafe ise cm olmalıdır. Aracı üreten firma bu koşullara göre üretim gerçekleştirmelidir. Kanat uzunluğu 100 cm yüksekliği ise 30 cm dir. Kanatlar 50 kg ağırlık kaldırabilecek yapıda ve esnek olmalıdır.
Aracın toplam ağırlığı 740 kg olarak hesaplanmıştır.
Formula 1’de Yakıt
Formula 1’de 2017 yılı itibariyle yakıt sınırı 105 kg olarak belirlendi. Motorlar maksimum performans için yakıt optimizasyonu gerektiriyor. Bunun için bilgisayar modellemesi ile statik motor çalışması ve bazı testler yapılıyor.
Takımlar 105 kg aşamazlar ve aşılması durumunda ceza alırlar. Yakıt dolumu konusunda tüm takımlar yakıt dolumunu yarıştan önce yapmak zorundadır.
Yakıt dolum ve boşaltım sırasında yakıt akışına 0,8 litre olacak şekilde izin verilir.
Takımlar kullandıkları yakıtlardan 5 litre olacak şekilde iki ayrı kapta FIA’ya analiz olarak verirler. Böylece yakıt kontrolü yapılmış olur.
Yakıt deposu pilotun hemen arkasında yer alır. Bulunduğu hazne sağlam bir yapıda olmalı ve ezilip bükülmemelidir.
Güvenlik
Güvenlik konusunda tehlikeli olduğu düşünülen kokpitin açık olması sebebiyle ölümlü kaza olma ihtimalinin yüksek olması gibi varsayımlar aslında göründüğü gibi değildir. Araç kaza durumlarında en az hasarı alacak şekilde tasarlanmıştır.
Pist dışında gerekli güvenlik önlemleri alınmış ve ekiplerin kaza sonrası 30 saniye içinde pistte olacak şekilde tetikte beklemeleri bir başka güvenlik önlemi olarak kabul edilebilir.
Ayrıca pilot kıyafetleri de yaralanmayı en aza indirecek şekilde tasarlanmıştır.
Formula 1 kaskları sıradan kasklara göre 17 katmandan oluşan formula 1 kaskı kafaya alınacak darbelerin büyük oranda emilmesini sağlıyor.
Karbon elyaf karışımları ile sert olmasını, aramid ile ateşe dayanıklılık, polietilen ile de delinmesi imkansız bir hal alması sağlanan kask bu haliyle güven veriyor.
Ayrıca Formula 1 kaskı karbon elyaf karışımları ile 1,25 kg gibi çok hafif bir hale gelebiliyor.
Formula 1 Pilot kıyafetleri de aramid plastikten yapılmıştır ve ateşe dayanıklıdır.
Uzun süren yarış periyotunda bulunduğu kıyafetin içinde terlediği ve yarışa sıcaktan odaklanması zor olduğu düşünülen kıyafetler pilotun rahat nefes alabilmesini sağlar.
En Hızlı Pist Rekorları
Araçların yaptıkları hızlar pistlerin durumuna göre değişebiliyor. Bazen yol durumuna göre hız ortalamasını yükselten araçlar çok virajlı ve kısa pistlerde bu ortalamayı düşürebiliyor.
2003 yılında İtalya GP’de yapılan yarış formula bir tarihinin en hızlı biten yarışı olarak kayıtlarda geçmektedir. Michael Schumacher’in kazandığı yarışta ortalam hız 247,585’di
En yüksek hız rekoruysa Juan Pablo Montoya’ya ait. 2005 yılı İtalya GP’de girdiği yarışta 372,6 km/s hıza ulaşarak formula 1 tarihinin en hızlı arabası oldu.