Keanu Reeves’i Matrix serisinden hepimiz tanırız. John Wick filmi, kendisinin bir başka film serisi. Filmde Muscle otomobillerine büyük önem veren bir kiralık katil ile karşılaşıyoruz. Peki bu otomobiller neler? Bu kadar özen göstermeye değerler mi? Beraber inceleyelim.
Ford Mustang Boss 429 (1969)
Filmde gördüğümüz Mustang, bir Boss 429. Bu otomobil şimdiye kadar üretilmiş en nadir ve değerli Muscle otomobillerdendir. 7 litrelik devasa V8 moturu fabrika verilerine göre 5200rpm’de 380hp güç üretmektedir. Bu otomobilin doğuş sebebi, bir noktada motorsporlarına dayanıyor.
Ford, günümüzde NASCAR Cup olarak anılan yarış serisinin öncüsü olan Grand National Division’da; Chrysler’e güç veren “426 Hemi” motoru ile rekabet edebilecek bir motor geliştirmeye çalışıyordu. O zamanın Homologasyon kuralları gereği, Ford’un bu motoru yarışta kullanabilmesi için en az 500 yol otomobilinde bulunması ve bu otomobillerin satılması gerekiyordu. Ford, bu motoru taşıyacak en doğru otomobilin Mustang olacağına karar verdi.
Mustang’in motor bölmesi, devasa Boss 429 motoru için yeterince büyük değildi. Bu sebepten Ford, Kar Kraft ismiyle anılan Michigan’daki tesise gitti. Kar Kraft, Ford’un özel otomobilleri için mühendislik işlevi gören özel bir deney tesisiydi. 1966 Le Mans 24h yarışını kazanan efsanevi Ford GT40 MkII burada geliştirilmişti. 1967 Le Mans 24h yarışını kazanan Ford GT40 MkIV ise burada tasarlanmış ve üretilmişti.
Mustang Boss 429’un üretimi, devasa motoru alacak şekilde ön tarafın revize edildiği Ford Rouge fabrikasında başladı. Daha sonra otomobiller diğer montaj ve modifikasyonlar için Kar Kraft’a gönderildi.
Otomobilin özel olduğunu nitelemek için kapılarına NASCAR logoları yerleştirildi. Üretilen her Boss 429’a, Kar Kraft’ın kısaltması olan bir “KK” numarası verildi. KK #1201 ilk Boss 429 oldu. ve KK #2558 ise sonuncu oldu.
Sadece 1359 adet üretilmiş olan bu Mustang sadece etkileyici olmakla kalmıyor, nadir olması sebebiyle de koleksiyoncuların ilgisini çekiyor. Örnek vermek gerekirse 2013’te restore edilmemiş bir Boss 429 Fastback, 417.000 dolara satıldı. 2016’da restore edilmiş bir Boss ise 500.000 dolara satıldı. Bu sebepten filmde John Wick’in düşkünlüğü bir yana Iosef Tarasov’un da John Wick’in yoluna çıkacak kadar bu otomobili istemesine şaşmamak lazım.
Chevrolet Chevelle SS 454 LS6 (1970)
Güzeller güzeli Mustang’i çalındıktan sonra John Wick, başka bir otomobile ihtiyaç duydu. Filmdeki “Kaportacı” Aurelio’dan aldığı otomobil, benzer şekilde nadir ve pahalı bir Muscle olan Chevelle SS 454 LS6 oldu.
Chevrolet, Chevelle serisini 1963’te üretmeye başladı ve 1977’de sona erdirdi. Bu aralıkta bizim ilgilendiğimiz otomobil olan Chevelle SS 454, ikinci jenerasyon çatısı altında, 1970’te yeni yapılan dizayn ile ortaya çıktı.
1970 yılında önceki kasanın revize edilmesi ile ortaya çıkan Chevelle SS 454, standart olarak 365hp ile yollara çıkıyor. Bu gücü 7.4 litrelik devasa V8 motorundan elde ediyor. Aslında 1970 Chevelle, Sport Coupe, Sport Sedan, üstü açılır, dört kapılı sedan, birkaç vagon ve coupé (El Camino) gövde stilleriyle tasarlandı fakat bunlardan sadece üçü (Malibu sport coupe, Malibu cabrio ve El Camino pikap) iki SS seçeneğinden biri ile mevcuttu; SS 396 ve bizim SS 454. En çok satılan versiyon olan bu otomobil en performansılı ikinci modeldi. Üzerinde 456hp üreten 4 namlulu 800 CFM Holley karbüratörle donatılmış versiyon da mevcuttu. Zamanında “Sokakların Kralı” olarak anılmasına şaşmamak gerek.
2006 yılında yine bir Barrett-Jackson satışında temiz bir SS 454, 1.242.000 dolara alıcı buldu. Bu satış yapıldığı zaman American Muscle satışında bir rekor olarak kayda geçti.
Dodge Charger (2011)
Son otomobili ise sadık ve iyi bir müşteri olduğu için Continental Otel tarafından hediye edilen modern bir Dodge Charger oldu. Modern bir Muscle olarak önceki iki arabadan gördüğümüz “John Wick stili” ile pek uyuşmadığını söyleyebiliriz fakat kesinlikle yabana atılacak bir otomobil değil.
2011’de çıkan bu model iki farklı motor seçeneği ile geliyor. İlk seçenek olan 5.7 litrelik Hemi V8 motoru 375hp güç üretiyor. RWD (Arkadan İtişli) veya AWD (Dört tekerlekten çekiş) ile tercih edilebiliyor. İkinci ve daha güçlü olan seçenek ise 6.4 litrelik, 470hp güç üreten bir makine. American Muscle geleneğine uyarak sadece RWD (Arkadan İtişli) versiyonla üretiliyor.
Muscle Car kavramı hakkında daha fazla bilgi için tıklayın
İlk filmdeki otomobiller bu kadar. Başka incelemelerde görüşmek üzere.