Otomobillerimizin yerle temas eden tek parçası olan lastikler, mevsimine göre değişim gerektiriyor. Havaların ısınmasıyla birlikte artık yavaş yavaş yaz lastiklerine geçmek gerekiyor.
Lapa lapa kar yağan bir günde, parmak arası plaj terlikleriyle markete gitme fikri kulağa nasıl geliyor? Ya da Ağustos sıcağında kışlık botlarla yürüyüşe çıkmak? Bunları yapsanız bile, muhtemelen bir yerden sonra durum tahammül sınırlarınızı aşacak ve mevsimine göre seçim yapmak isteyeceksiniz. İşte otomobillerin de tahammül sınırları, tıpkı insanlarınki gibi pek de yüksek sayılmaz.
Maalesef otomobiller bizler kadar zeki değiller ve bizim verdiğimiz kararlara uymak durumundalar, bu yüzden yaz ve kış aylarında otomobillerin yeryüzüyle tek bağlantısı olan lastiklerin, mevsimine göre değiştirilmesi gerekiyor. Sebebiyse belli; kış lastikleri, içeriğindeki silika malzemeler sayesinde daha yumuşak bir yapıya sahipler ve 7 C’nin altındaki hava şartlarında sertleşmeyerek kış şartlarında zemine daha iyi tutunurlar. Fakat havalar ısındıkça işler değişir ve kış lastiklerinin tutunma kabiliyeti azalır. Göz hizasının epey aşağısında olması sebebiyle lastikleri genellikle ihmal etmekse, üzücü sonuçlara sebep olabilir. 1 Nisan itibariyle kış lastiği uygulamasından yaz lastiği uygulamasına geçildi bile; bu yüzden halen kış lastiği kullanan sürücülerin, en geç Mayıs ayına kadar yaz lastiğine geçiş yapması gerekiyor.
Peki, kış lastiklerinin nasıl saklanması gerekiyor?
Boşa çıkan kış lastiklerinin bir yere asılarak ya da dikey bir şekilde, kuru, nemsiz, serin ve karanlık bir ortamda saklanması gerekiyor. Tabii yaz lastiklerinin de diş derinliğini kontrol etmek gerekiyor, diş derinliği 3,0 mm’nin üzerinde olsa bile, 5. senesini aşan lastikler özelliklerini kaybediyor. Diş derinliği 3,0 mm’nin altında olan ya da ömrünü tamamlayan lastikler, fren mesafesini uzatıyor ve ıslak zeminde yeteri kadar tahliye yapamadığı için kızaklamaya sebep oluyor.
Yaz lastiklerinin ömrünü uzatmak içinse ani kalkış ve viraj içinde frenleme yapmaktan kaçınmak gerekiyor. Periyodik olarak rot balans ayarı yaptırmak ve lastik hava basıncını doğru şekilde tutmak da lastik ömrünü uzatıyor. Hava basıncı düşük olan lastikler daha çabuk aşınıyor, yakıt tüketimini hissedilir derecede artırıyor, direksiyonu ağırlaştırıyor ve tepkilerini geciktiriyor. Bu arada yedek lastiğin durumunu da arada bir kontrol etmenin faydalı olduğunu da hatırlatalım.