Otomotiv endüstrisi yıllar geçtikçe farklı farklı modeller ortaya koymakta. Üretilen modellerin dış görünüşleri 2000li yıllara yaklaştıkça daha oval hale geldi. Bunun sebebi otomobillerin daha düşük rüzgar direnci katsayıları ile imal edilmek istenmesiydi. Benzer bir değişim otomobillerin tampon yapılarında oldu. O klasik otomobilleri klasik gösteren belki de en büyük detaylardan bir tanesi sahip oldukları krom tamponlardı şüphesiz. Ancak yıllar geçtikçe krom tamponlardan ortaya bir şey kalmadı ne yazık ki. Görsel olarak dikkat çekici ancak teknik olarak farklı sebeplerden dolayı kullanımının durduğu krom tamponlar artık aramızda değiller. Gelin birlikte krom tamponlu otomobillerin zaman geçtikçe neden ortadan kalktığına bir bakalım.
Krom Tamponlu Otomobil Tarihi
Krom demişken krom kaplama tamponlara sahip otomobillerin de diğer otomotiv ilkleri gibi bir başlangıç tarihi var. Çekoslavakyalı otomobil üreticisi Nesselsdorfer Wagenbau-Fabriksgesellschaft ilk kez bir otomobile 1897 tarihinde metal bir tampon koydu. Ancak modeldeki tamponların sürekli olarak düşmesi sonucu İngiliz mühendis Fredrick Simms sadece görüntü amacı gütmeyen ve darbe emici özelliği olan metal tamponlar hakkında çalışmalara başladı. Sonuç olarak 1905 yılında patentini alan Simms klasik otomobillere belki de atabileceği en güzel imzayı atmış oldu. 1920li yılların başından itibaren Ford dahil bir çok otomobil üreticisi metal tamponları modellerinde kullanmaya başladı.
Tamponun Amacı Neydi?
Ön ve arka tamponların en büyük amacı, düşük hızlarda gerçekleşebilecek kazalarda otomobillerde oluşması beklenen hasarın önüne geçmekti. 1940’lı yılların başına kadar metal tamponlar adeta bir görev adamı gibi sadece amacına uygun düz bir şekilde tasarlanıyordu. Ancak otomobillerin aerodinamik yapısının verimli hale getirilmesi ve estetik kaygılardan dolayı İkinci Dünya Savaşı sonrası üretilen modellerde krom detaylara yer verildi. Asıl krom tamponlu otomobiller ortaya çıkmaya başlamıştı.
Yasalar ve Krom Tamponlu Otomobiller
Yıllar geçtikçe ön ve arka tampon tasarımlarına devletler farklı regülasyonlar uyguladı. Örneğin Amerika’da 1974 yılından itibaren ön ve arka tamponlar motoru, sinyalleri ve far grubunu korumak zorundaydı. Uygulanan bu yeni regülasyona göre 8 km/sa hıza kadar ön ve arka tamponlardan emilecek hasar motoru, sinyalleri ve farları korumalıydı. Testler yıllar geçtikçe sıkılaştı ve mühendisler tamponları otomobillerden daha uzak konumlara yerleştirmeye başladılar. 1970li yılların başlarında kullanımı denenmeye başlanan plastik tamponlar 1980li yılların başına doğru daha da yaygınlaştı. 1980 model Mercedes S serisi hafif yapısı sebebi ile ilk plastik tampon kaplaması kullanan model olmuştur.
Sonuç
Sonuç olarak otomobiller eskisine göre çok daha sıkı denetleniyor. Bunun sonucu olarak sadece otomobili, içindeki yolcuları, sürücüyü veya yoldaki yayayı ele alamıyoruz. Onun yerine otomobil üreticilerinin hedefleri insan sağlığının korunmasına yönelik çalışmalar. Yayanın, sürücünün ve yolcunun ayrı ayrı korunması hedefleniyor artık. Plastik parçaların otomotiv sektöründe kullanımının artması da kısmen bu sebepten ötürü.