Opel otomobil 2022 yılında 160. yıl dönümünü kutluyor. İlk günden bu yana yıldırım amblemi ile temsil edilen marka sürekli yeniliklerle gelişim sağladı. 1862’de Adam Opel’in kurduğu otomobil şirketinin yönetimi zamanla aile üyelerince sağlandı. Opel otomobilleri, her zaman müşterilere duygu ve gelenekle birleştirilmiş yenilikler sunmayı başarmış durumda. Opel’in 1920’lerde montaj hattı teknolojisinin tanıtımına öncülük etmekle başladı yenilik liderliğine. Şimdilerde ise 2028 itibariyle tamamen elektrikli araçlarla dolacak pazara öncülük ediyor. Böylece de sürdürülebilir bir otomobil markası olarak yoluna devam etmek istiyor.
Dikiş Makineleri ile Başlayan Serüven
1862’de Adam Opel Rüsselsheim’da ilk dikiş makinesini üretti. Böylelikle Opel’in de ilk adımını atmış oldu. Opel o zamanlar özel dikiş makineleri tasarlıyordu. Bunu yaparken de müşterilerin bireysel isteklerini yerine getiriyordu. Bu nedenle satışları hızla arttı. 1868’de Adam Opel ve çalışanları yeni bir fabrikaya geçiş yaptı. Böylelikle şirket Almanya’nın en büyük dikiş makinesi üreticilerinden birisi oldu. Sonrasında da tüm Avrupa’ya ihracat yapmaya başladı.
Almanya’nın İlk Bisikleti
Opel hemen sonrasında bir bisiklet üretti. Böylece de ilk ‘Penny-farthing’ tipi bisikleti üretmiş oldu. Opel ise bu sayede Almanya’daki ilk bisiklet üreticilerinde oldu. Zamanla 3 tekerlekli ve kadınlara özel modeller de üretime geçti. Opel bu anlamda da sektöre yenilikler getirmiş oldu.
Opel Otomobil: 1899’dan Bugüne İleri Teknik Mobilite
1899’da Opel otomobil üretimine başladı. Hemen otomobil sektöründe de yeniliklere başladı. Öyle ki Opel, montaj hattı teknolojisini kullanan ilk Alman üretici oldu. Bu sayede kısa zaman içerisinde satışlarını ikiye katladı. Lüks olmasının yanı sıra güvenilir bir otomobil markası olmayı başardı. Talep arttıkça da Opel yaygın hale geldi ve ilk gerçek halk arabası oldu. 1935 yılı geldiğinde yeni Olympia modeli düşük ağırlığı ile yüksek performans ve düşük yakıt tüketimi sağlamayı başardı. Böylece ilk tamamı çelik yekpare gövdeli seri üretim Alman aracı oldu.
Zamanla Opel, yeni modeller ve araç çeşitleriyle sürekli olarak trendlere öncülük etti. Bir diğer adıyla Alman ‘ekonomik mucizesi’ olan Astra ile yeniliklerin kompakt sınıfa girmesini sağladı. 1953 yılında ise Alman otomobil üreticisi, ‘araba ve istasyon vagonu’ karışımı olan Olympia Rekord Caravan’ı piyasada sergiledi. Aynı zamanda Opel, büyük araçlar üretiminde de ilklerden oldu. Savaş sonrası dönemin ilk Opel’i olan 1.5 tonluk bir Blitz kamyonu 1946’da üretildi. 1991’de Opel otomobil modelleri Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı. Böylece ‘dört tekerlekten çekişli eğlenceli araç’ Frontera sayesinde de yeni bir araç sınıfı daha oluşturdu. Frontera aynı zamanda modern arazi aracının öncüsü oldu. 1999’da Opel, yenilikçi çözümlerine bir yenisini ekledi. Flex7 konsepti ile Opel ilk kez yedi kişilik bir araç üretmiş oldu.
Güvenli ve Konforlu Teknikler
Opel otomobillerinde güvenlik ve konfor, Opel’in her zaman önceliği olmuştur. 1930’lardan itibaren yekpare gövde daha dengeli ve daha hafif hale geldi. 1991 yılında Astra’ya yandan darbelere karşı koruma sağlayan teknoloji geliştirildi. Opel Güvenlik Sistemi sayesinde kuvvetli bir darbe karşısında kemer altından kaymayı önleyen koltuklar ve emniyet kemeri gergileri yapıldı. Sonrasında, 1995’te Opel, tüm yeni otomobillerinde sürücü ve ön yolcu hava yastıklarını sundu. Böylece bu konuda da bir ilki gerçekleştirdi. Opel’in birçok modelinde bulunan ergonomik koltuklar konforlu bir araç deneyimine göz kırpıyor. Bu koltuklar hem birden fazla ayara sahip hem de havalandırma ve masaj işlevlerine. Ayrıca tüm bu koltuklar (‘Sağlıklı Sırt Kampanyası’) tarafından da onaylanmıştır.
Uçma Hissi Veren Opel Spor Otomobilleri
1990 yılında Opel Calibra spor araba pazarına giriş yaptı. Aerodinamik kama şekle sahip zarif model, herkesçe beğenildi. Üstelik o zamanlar için oldukça iyi olan 0.26’lık sürtünme katsayısı ile bir dünya rekoru kırdı. Bu spor araba muhteşem aerodinamiği, 204 beygir gücü ile birleştiğinde kullanıcılarına uçuyormuş gibi hissettirdi.
Çevre Bilinciyle Araç Üretimi
Opel, çevreye karşı sorumluluğunun her zaman bilincinde olmayı başardı. 1985’te Opel, üç yollu katalitik konvertörle donatılmış ilk küçük Avrupa aracı olan Corsa 1.3i’yi sundu. Üstelik araçların ve kullanılan malzemelerin sürdürülebilirliğinin artması gerektiğini vurguladı. Bu minvalde de Opel, sentetik malzemeler için geri dönüşüm uygulayan ilk otomobil üreticisi oldu. Opel, elektrifikasyonu da erkenden benimsedi. 1971’de Elektro GT, Hockenheim’ da elektrikli otomobiller arasında altı dünya rekoru kırdı. Opel sonrasında da seri üretimle elektrikli araçlara devam etti. Avrupa’da ‘2012 Yılının Otomobili’ seçilen elektrikli Opel Ampera ile günlük kullanıma uygun ilk elektrikli araç oldu. Şimdilerde ise otomobil modellerinin yelpazesi içerisinde hem plug-in hibrit hem de pille çalışan elektrikli otomobiller mevcut. Ayrıca sıfır emisyonlu son ürün olan Vivaro-e HYDROGEN ile hidrojen yakıtlı minibüsü de üretmiş oldu.