Polestar Otomobilleri, Elektrik Rüyasını Gerçeğe Dönüştürüyor
Polestar, otomotiv endüstrisinde sürdürülebilirlik hareketine öncülük eden yeni bir elektrikli performans otomobili markasıdır. 2017 yılında kurulan markanın arkasındaki isimler ise Volvo ve Geely.
Karbon Önlemlerinde Şeffaf Yaklaşım
Elektrikli otomobiller son dönemde popülerliğini gittikçe artırıyor. Ancak alışılagelmiş reklam stratejileri yine araçların ne kadar doğa dostu olduğundan ziyade ne kadar performans sağladığına odaklanıyor. Bu nedenle de alıcılar, pil üretiminin arkasındaki karanlık uygulamalardan, pil atıklarından ve kömürle çalışan elektrik santralleri gibi hiç de doğa dostu olmayan uygulamalardan bihaber bir şekilde araç satın alıyorlar. Bu konuda İsveç markası bu sektöre bir standart getirmeyi hedefliyor. Hem üretimde hem de satışta sıfır emisyon için çabalıyor. Üstelik tüketicilerini aydınlatmak için de emisyonlarını ve üretimlerini şeffaf bir şekilde raporluyorlar.
Markanın ilk aracı 2017’de Polestar 1 olarak piyasaya sunuldu. Polestar 1 plug-in hibrit bir araçtı. 2020 yılının sonlarında ise tamamen elektrikli Polestar 2 piyasaya sunuldu.Polestar CEO’su Thomas Ingenlath, “Polestar 2, daha sürdürülebilir bir hayata doğru atılan cesur bir adımı temsil ediyor” diyor. Şirketin ilk saf elektrikli modeli, sürücü katılımında yeni standartlar belirleyen uzun menzilli batarya, performans ve şasi dinamiklerine sahip yerleşik elektrikli otomobil üreticilerini zirveye taşıyarak övgü ve ödüller kazandı. Ingenlath, “Başkaları elektrikli arabaların hızlı olabileceğini gösterirse, bu şirket onların da eğlenceli olabileceğini gösteriyor.” diyor.
Geri Dönüştürülmüş Ürün Kullanımına Öncelik
Performans mühendisliği, İsveç merkezli bu şirketin çalışma tarzının yalnızca bir parçasıdır. Şirketin “her unsur” ahlakı, sürdürülebilirliğe temelden yaklaşan bir yaklaşımı içerir. Buna, baş tasarımcı Maximilian Missoni’nin yenilikçi malzemelerle “tamamen yeni estetik” arayışına girdiği ve aynı zamanda üst düzey tasarım ve lüksü koruduğu kabin de dahildir. Polestar 2’nin iç mekanları standart olarak zaten vegan ve şirketin yeni endüstri standartları belirleyeceğine inandığı gelecekteki araçlarında sürdürülebilir veya geri dönüştürülmüş bileşenler kullanmak için araştırmalar devam ediyor.
Geleceğin korunmasına öncelik veren bu şirketi, ülkemizde de iklim değişikliği sıkıntılarını yaşadığımız şu günlerde Polestar 2 gibi çalışmalarla geleceğe umutla bakabilmemizi sağlıyorlar. Bu standartların tüm otomobil üretimine gelmesi ve geleceğin garanti altına alınması şu an için her şeyden daha önemli gibi görünüyor.
içini volvoya benzettim dışını da cryhsler ama vizyonları gerçekten başarılı.