PSA ve FCA ortaklığının ardında yatan gerçekler neler? PSA ve FCA neden ortaklık kuruyor? Mert Yılmaz, PSA ve FCA ortaklığının sebepleri ve sonuçlarına dair güzel bir analiz yaptı.
Detaylar şöyle…
PSA ve FCA Ortaklığının Ardında Yatan Gerçekler
Geçtiğimiz günlerde Fiat Chrysler Automobiles ve PSA Group arasında bir şirket evliliği olacağı açıklandı. Hatırlanacağı üzere FCA daha önce Renault-Nissan-Mitsubishi ittifakı ile de flört etmişti. Satışlara dayalı olarak dünyanın en büyük dördüncü otomotiv şirketi haline gelecek olan bu kuruluş Hollanda merkezli olacak. Yeni şirketin yönetim kurulu 11 üyeden oluşacak. Beş kurul üyesi FCA’dan, altı kurul üyesi ise Groupe PSA’dan aday gösterilecek. Şirketin başkanı John Elkann olurken, ilk beş yıllık dönemde icra kurulu başkanlığı görevini ise Carlos Tavares yürütecek.
Birleşme öncesinde ilk olarak bu grupların hangi markalara sahip olduğuna bakmak gerekli. FCA’nın markaları arasında Abarth, Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Chrysler, Ram, Dodge, Jeep ve Maserati bulunuyor. PSA’da ise bilindiği gibi Peugeot, Vauxhall, DS, Opel ve Citroen gibi satış anlamında güçlü markalar mevcut. Peki, bu markaların birleşmesinin avantajı ne olur? PSA, verimli üretim teknikleri ile Opel ve Vauxhall’u kısa sürede kâra geçirmeyi başarmıştı. Bu anlamda FCA’ya da önemli bir destek sağlayacaktır. Teknoloji ve platformları paylaşmanın yanında diğer kaynakları da bir araya getirerek, yıllık 3.7 milyar Euro tasarruf sağlanabileceği öngörülüyor. Bu hedeflerin yüzde 80’inin dört yıl sonunda sağlanacağı düşünülürken, amaca ulaşmanın toplam maliyetinin 2.8 milyar Euro olduğu tahmin ediliyor. Diğer yandan FCA, PSA’nın elinde olmayan lüks markalara sahip. Ayrıca arazi araçları konusunda da fazlasıyla deneyimli. Bunlara örnek olarak Maserati ve Jeep’i gösterebiliriz. Ayrıca Kuzey Amerika pazarına kolayca giriş gibi bir avantaj da söz konusu. İki devin birleşmesi; Volkswagen Grubu, Toyota ve Renault-Nissan-Mitsubishi ittifakının ardında dördüncü güç olmasını sağlayacak ve General Motors ile Hyundai-Kia’nın önüne geçmesi sağlanacak. Bu da yıllık 8.5 milyon araç satan 15 markalı bir otomotiv topluluğu yaratılması anlamına geliyor.
Şimdi bir de iki markanın rakamlarına bakalım: FCA, dünya çapında 199 bin çalışana sahip. Yılda 4.6 milyon araç satıyor. Şirket değeri 110 milyar Euro ve yıllık geliri 3.5 milyar Euro. PSA ise 211 bin çalışana sahip. 74 milyar Euro’luk bu şirket, yıllık 2.8 milyar Euro kâr sağlıyor ve bunu yılda 3.9 milyon araç satarak başarıyor. Bu verilere bakıldığında araç başına 760 Euro kâr ile FCA’nın daha verimli olduğu düşünülebilir. PSA ise araç başına 717 Euro kâr ediyor fakat şöyle bir durum var ki, FCA’nın markaları daha lüks ve pahalı. Yani araç başına daha fazla kâr edebiliyor olmalıydı. Maserati ve Alfa Romeo’da işlerin çok iyi gitmediği biliniyor. Ayrıca çekirdek marka Fiat’ın da Avrupa’da yeniden atağa geçmesi gerekiyor. Şu anda küçük sınıfta bir otomobilleri yok. Büyük anlamda Panda ve 500 satışlarına güveniyorlar. PSA’nın bu problemleri çözmesi çok kolay olacaktır. Yeni Punto için kolaylıkla 208/Corsa platformu kullanılabilir. Bir sonraki Egea/Tipo için de Peugeot 308 gibi modellerin kullandığı EMP2 platformuna geçiş yapılabilir.
Daha büyük bir sorun, FCA’nın İtalya’da araçlar ve yedek parçalar için şaşırtıcı şekilde 27 üretim tesisine sahip olması gösteriliyor. Kapasitesinin çok altında çalışan bu fabrikalarda fazla personel bulunması, Carlos Tavares’in müdahale etmesi gereken ciddi bir problem. İlk yapılan açıklamada şimdilik hiçbir tesisin kapatılmayacağı belirtildi ama verimliliğin hızlıca artırılması gerekiyor.
Alfa Romeo ve Maserati’ye ne olacak?
İlginç olan soru Alfa Romeo ve Maserati’ye ne olacak? Maserati’yi VW Grubu’nun kâr makinesi Porsche’nin İtalyan eşdeğerine çevirme hedefi gerçekleşebilecek mi? FCA, bu yılın başlarında Maserati’yi elektrikli hale getirmek ve hem elektrikli hem de içten yanmalı motorlarla yeni otomobiller üretmek için 5 milyar Euro’luk bir yatırım programı ilan etti. PSA, Maserati ve Alfa Romeo’yu önemli gelişme potansiyeli olarak nitelendiriyor ve belki de Carlos Tavares bunu başarabilir. Belki de tarihe Alfa Romeo’yu VW’ye satan adam olarak geçecektir.
Planlanan birleşmenin büyük gücü, şu anda en kârlı iki segment olan SUV ve hafif ticari araçlarda. FCA-PSA birleşmesi, Jato Dynamics’e göre yılın ilk yarısında yarım milyondan fazla satışla dünyanın en büyük hafif ticari araç üreticisini yaratıyor. Aynı zamanda 1.5 milyon satışla dünyanın üçüncü büyük SUV üreticisi de olacaklar. Kombine olarak 1.2 milyondan fazla A ve B segmenti otomobil satan PSA ve FCA, bu anlamda da oldukça güçlü. Ancak Çin’deki zayıflığın üstesinden gelmek için orta büyüklükteki sedanlara da önem vermeleri gerekiyor. Tabii gelecek elektrikli ve otonom araçlarda. İki şirketin bir araya gelmesi bu anlamda da önemli bir sinerji yaratacaktır.
Türkiye’de ne olur?
Bilindiği gibi Tofaş, Türkiye’nin en önemli üretim üslerinden biri. Fiat dünyasında da fazlaca kabul görüyor. Doblo, Fiorino ve Egea gibi modellerin yaratılmasında en büyük pay Tofaş’taydı. Bu modeller tüm dünyaya Türkiye’den gönderiliyor. Kısaca, birleşmenin Tofaş’a da olumlu yansıyacağı çok açık. Zaten daha önce de Peugeot ve Citroen için ticari araç üretimi Bursa’da yapılmıştı. Bu anlamda PSA markalarının bazı modelleri Tofaş’ta üretilebilir. Bu da ülkemiz için önemli bir kazanç olur. Pazarlama faaliyetlerinin tek bir çatı altında mı toplanacağı konusu ise şu anda belirsiz. Bilindiği gibi PSA, kısa bir süre önce Citroen ve Opel’i de Türkiye’de kendi satmaya başlamıştı.