Tüketici testi adı altında aylık birkaç modelin testini beraber gerçekleştirecek ve yorumluyoruz. Şimdiki test konuğumuz ise Honda Civic Eco oluyor. Çeşitli iyileştirmeler ile piyasaya sunulan Honda Civic ECO modeli tüketici bakımından nasıl yorumlandı detayları inceleyelim.
Uğur Durukan Çakılcı
Yeni Honda Civic ECO. Araca ilk baktığımızda son zamanlarda sıkça karşılaştığımız yeni diye lanse edilen ancak makyajsız versiyonuyla arasında elle tutulur bir fark olmayan bir araç üretme akımına Honda’nın da katıldığını görüyoruz.
Araçta yapılan makyaj bence tam bir hayal kırıklığı. En azından Honda’dan bagaj kapağında bulunan göze hoş gelmeyen stop lambası uzantısını düzeltmesini beklerdim. Ancak makyaj ön ızgara değişimi, tasarımı değişen jantlar ve göze bile çarpmayan ufak bir kaç değişiklikle sınırlı kalmış.
Honda’nın Amerika pazarındaki Civic’lerde bulunan stop lambalarını neden hala Türkiye pazarındaki Civic’lere uyarlamadıklarını anlayamıyorum. Honda için bunu yapmak çok zor olmasa gerek. Test ettiğimiz araç full donanıma sahip 1.6 benzinli ve fabrika çıkışıydı. Ve BRC lpg sistemine sahip otomatik vitesli bir araçtı.
Aracın iç mekanı bir önceki kasasında da aşina olduğumuz tasarım felsefesiyle şekillenmiş sürücü odaklı bir göğse sahipti.
İç Mekanı Yeterince Ferah
İç mekanı yeterince ferah ve arka yolcular için fazlasıyla diz mesafesi sunuyordu. Açık renk full deri döşemeler araca güzel ve ferah bir hava katmış. Ancak göğüste kullanılan sert plastik kullanılmış. Ayrıca kullanılan derilerin kalitesizliği ara. 37bin km’de olmasına rağmen aşınmış. Aracın bazı yerlerindeki kötü işçilik eksik yanlarından bazıları.
Otoparklara da Hiç Sıkıntı Yaşamadan Girmenizi Sağlıyor.
Ayrıca sunroof yerine panoramik cam tavan kullanılmasını beklerdim. LPG deposu stepnenin yerine, dolum yeri de depo kapağının içine çok güzel bir şekilde gizlenmiş. Dışarıdan bakıldığında aracı normal Civic’lerden ayırt etmeniz imkansız. Bu AVM’lerdeki kapalı otoparklara da hiç sıkıntı yaşamadan girmenizi sağlıyor.
Yeterli bir bagaj hacmine sahip ancak LPG deposu stepne yerine koyulduğu için stepne bagaj içine koyuluyor. Buda azda olsa bagaj alanını azaltıyor. Aracın sürüş pozisyonu çok güzel ve güzel bir görüş açısı sağlıyor. Ancak verdiği sürüş keyfi için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
İster benzinli modda olsun ister lpg de olsun devirlenmeyi pek sevmeyen bir atmosferik motora sahip bu motor yerine yeni nesil daha düşük hacimli turbolu bir motor tercih edilmesi daha iyi olabilirdi.
Tam otomatik vites kutusuna sahip araçtaki vites geçişleri sarsıntısız ve hızlıydı. Virajlarda pek fazla güven vermeyen bir yapıya sahipti. Bunun fazla kalın yanaklı lastiklerden kaynaklandığını düşünüyorum. Daha ince yanaklı bir lastik ve daha büyük bir jant tercih edilmesi daha iyi olabilirmiş. Ayrıca yoldaki bütün çukurları ve tümsekleri fazlasıyla hissettiren ve önden kaymaya müsait bir süspansiyon yapısına sahip.
Barış Toy
Arabam.com ile tüketici testine katıldım. Öncelikle heyacanlı ve meraklı bir şekilde arabam.com editörü Alper beyi bekliyordum.(Ne test edeceğimi bilmemek insanı biraz heyecanlandırıyor).
Alper bey geldi ve aracımızı öğrendik makyajlı Honda Civic ECO. Civic çok yakın bir zamanda makyajlandı ve bir sürü yeni özellik geldi desem inanmayın. Çünkü makyajlı versiyonda tek değişiklik ön ızgarada yer almakta. Onun dışında aynı.
Honda herhalde gelenek ve göreneklerine çok bağlı ki yıllardır benzer şeyleri üretiyorlar. Bu araç aynı eskisi gibi yere yakın Alper beyle birlikte İstanbul Parkın yolunu tutarken ben de aracı tanımaya çalışıyordum. Honda Civic’de hacim anlamında bir sıkıntı yok. İki parçalı bir gösterge kullanılmış ama ilerideki konumlanan dijital göstergeyi görebilmek için kafamı sürekli dik tutmak zorundaydım. Ancak su güzel, devir saatini rahatça görebiliyordum.
Malzeme kalitesi vasat. Sadece ön kapı üstlerinde hafif yumuşak malzeme kullanılmış olması insanı üzüyor. Zaten geri kalan yerler sert plastikten yapılmış. Honda Civic’de çok fazla eşya gözü görünümlü oyuk var. Vites önünde, kolçak içinde, far altı diye bilinen yerde kapı içlerinde göz var. Torpido gözü var ama fazla büyük ve kadife kaplı bile değil.
Bu otomobilde 1.6 lt 125 hp 150 nm tork üreten bir atmosferik bir motor var rakamlar( küçük geliyor çünkü küçük ).Honda Civic ECO modu diye bir özellik var. Bu özellik yüzünden Honda kanadı kırılmış bir kuş gibi oluyor sanki bir şey arabanın gücünü kısıyor.
125 hp değil de 100 hp gibi hareket ediyor. Şanzıman 5 ileri geleneksel şanzıman D/S konumu var eğer manuel sürmek istersek kulakçıklardan değişlik yapmak zorundayız. Ancak bir güzel özellik var (meraklanmayın açıklıyorum). Araç 7000 devire kesiciye giriyor ( Japon’nun en sevdiğim kısmı).
Yalıtım pek iyi değil ama pek kötü de değil(ne demek bu şimdi). Dışarıdaki sesleri duyabiliyorsunuz. Kolay bir şekilde rüzgar sesi de alıyor emin olun.
Süspansiyon ise kasislerden geçmesek yol 1. kalite asfalt olursa gayet güzel. Bu araç Honda Civic ECO diye lanse edildi. Yani tüplü(fabrika çıkışlı). BRC markalı bu tüp 30 lt ve eğer istersen 48 lt alabiliyorsun. Bu arabada hayat kurtarıyor. Çünkü az yakıyor tüp sayesinde. Ama gaz tepkisi gibi bir şey kalmıyor sanki ayağın süngerde.
Bagaj hacmi tüp olmasına rağmen yeterli 440 lt. Bu aracı neden alırım? Eğer Honda markasını ve büyük hacimli arabaları çok seviyorsam alırım. Bunun dışında bu fiyata birçok seçenek mevcut.
eskı teknoloji beş para etmez bir araba
Piyasada tutuluyor diye bir araca bu kadar zam yapılır mı?Fabrikadan lpg li dedikleri de servislerde brc nin montaj atolyelerinde yapılan montaj.Yani fabrikasyon falan değil.Fabrikasyon lpg görmek istiyorsanız insignia 1.4 t lpg li vardır .Aradaki farkı görmek istiyorsanız gidin bakın.
Daha önce iki kere sıfır km Honda kullanmış , o iki aracından da çok memnun kalmış ve çevresinde otomobil konusunda bilgisine hep danışılan birisi olarak artık Honda’yı kimseye tavsiye etmiyorum. Sebeplerini de aşağıda listeliyorum.
1. Artık tüm Avrupalı rakipleri turbo benzinli motorları sunabiliyorken Honda hala eski nesil atmosferik motorları halkımıza pazarlıyor.
2. Tasarım olarak ya Civic Hatchback gibi göze tuhaf gelen modeller üretiyorlar yada Civic Sedan gibi çok sıradan modeller üretiyorlar. Tasarım konusunda Koreli rakipleri bile çok daha başarılı.
3. Bakım maliyetleri inanılmaz derecede yüksek. Bu devirde hala 6 ay/10.000km bakım periyodu ve her seferinde 600-700 TL gibi yükek rakamlar talep ediyorlar. Mercedes’in C serisi bile bu kadar pahalıya gelmiyor.
4. Teknoloji olarak hiç bir yenilik sunmuyor. Rakiplerinin çok gerisinde.
5. Sağlamlık ve arıza çıkarmama konularında kesinlikle çok başarılı bir model ancak sadece bu sebep için Honda almak sadece 60 yaş üstü kişiler için olabilir.
6. Yol gürültüsü problemini hala çözemediler. Bu devirde biraz daha iyi bir yalıtım yapabilirler ancak yapmıyorlar.
Özet geçecek olursam insanlar neden Honda , hele ki Civic Sedan alır hala anlamıyorum. Hele bir de ikinci eline neredeyse sıfır araba kadar para ödeyenlere gerçekten hayret ediyorum.
bir arkadaş almış kesinlikle o parayı etmez demode geldi bana…
çağının gerisinde kalmış bir otomobil ve 77.000 tl. bir önceki kasa, zamanında iyi bir otomobildi. ama honda o civic’ten bu civic’e kayda değer bir gelişim gösteremedi. atmosferik motorlar günün ihtiyaçlarını maalesef karşılayamıyor. japonlar bu atmosferik sevdasından artık vazgeçmeli. malzeme kalitesine hiç girmiyorum bile. şimdi herkes şöyle sağlam böyle sağlam diye başlayacak muhabbete. bence günümüzde sağlamlık konusunda bütün otomobiller belli bir çizgiyi yakaladı. çok ciddi farklar yok. haa buna rağmen ille de japon olsun dersek kapı gibi mazda 3 var:)
beyler, bu donanıma, sorunsuzluğa ve bu fiyata başka hangi araç var söyleyin alalım. o övdüğünüz avrupalı turbo motorlu otomatik vites araçlar sürekli arıza yapıyor. üstelik iihs güvenlik testlerinde passat’tan bile daha yüksek puan aldı. ben 3 yıldır kullanıyorum. çok memnunum.
Bu otomobil 2010lu yıllara yakışan bir motora sahip değil maalesef. Kimse zaten güvensiz demiyor. Düşük torklu cansız bir atmosferik motora sahip. Bunu turbo motorlu bir araç kullansanız anlarsınız. Ben kendi aracımdan sonra 1.6 atmosferik hangi arabayı kullansam sıkılıyorum gitmiyor. Ayrıca yakıt tüketimi de turbo motor araçlardan daha yüksek. Arıza yapacak bir şeyi olmadığı arıza yapmıyordur belki de bir de öyle düşünün. Renault 12ler Şahinler de arıza yapmıyor.
oğuzhan bey, aracınızın markası ne?