Renault’un ateşli hatchback modeli Renault Megane RS, vaat ettiği sürüş özellikleri ve performans hissiyle sınıfında özel bir konuma sahip. Peki, gerçek bir otomobil tutkunu olan Uğur Durukan ÇAKILCI, Megane RS’te nasıl bir izlenim edindi?
İlk bakışta herhangi bir Megane gibi duran ancak dikkatli gözlerin Megane ailesindeki diğer modellerden kolayca ayırabileceği bir model RS. Gösterişten uzak bir tasarıma sahip olan otomobil ve ufak bir kaç spor aksesuar ile farklı olmaya çalışıyor. Sanırım merkezi tek egzoz çıkışı bunlardan en büyüğü ve araca gerçekten çok farklı bir hava katıyor. Doğruyu söylemek gerekirse biraz daha hırçın bir tasarıma sahip olsa hiçte fena olmazdı çünkü Megane RS çok daha hırçın bir tasarımı fazlasıyla hakkeden bir araç. Aynı şey iç kısım için de geçerli.
İçine oturduğumuzda bizi klasik Megane kokpiti karşılıyor tabii ki elden geçmiş durumda. Vücudunuzu çok iyi bir şekilde saran Recaro koltuklara sahip özellikle virajlarda savrulmanızı çok güzel bir şekilde engelliyor. Ancak sürücü tarafında sağ tarafa, yolcu tarafında sol tarafa konulan koltuk sırt ayar koluna ulaşmak büyük bir sıkıntı yaratıyor neden böyle bir yere koyduklarını çözemedim. Ele çok güzel oturan direksiyona sahip olan RS, kırmızı emniyet kemerleri,dikişler ve karbonfiber detaylarla kokpitteki spor havayı arttırmayı amaçlıyor. Orta göğüste R-Link bilgi sistemine sahip olan RS bu ekran aracılığı ile turbo basıncı, fren basıncı, yağ sıcaklığı, anlık motor gücü, torku, maruz kalınan G kuvveti, 0-100km/h zamanı gibi araca dair birçok bilgiye ulaşabilmenizi sağlıyor. Ayrıca bu ekranın navigasyon özelliği de bulunmakta. R-Link aracılığı pistteki sürelerinizi kayıt edip daha sonra usb aracılığıyla bu bilgileri alabiliyorsunuz. Göstergelere baktığımızda, göstergedeki değerler dışında normal Megane’dakinden pekte farklı olmadığını görüyoruz, ben en azından Renault’dan göğüsteki R-Link’i göstergelere entegre etmesini beklerdim, bu şekilde normal Megane’larla arasında bir farklılık yaratılabilirdi. Alüminyum spor pedal seti ve kapı eşikleri spor kimliği vurgulayan diğer detaylar arasında yer alıyor. Araçta 3 adet sürüş seçeneği sunuyor:Normal, Sport ve Race… Bu sürüş seçeneklerini sol havalandırmanı altındaki R tuşunu kullanarak değiştirebiliyoruz. R tuşunun sürüş esnasında ulaşılması daha kolay olan bir yere koyulması daha iyi olabilirdi. Sürüş esnasında tuşa ulaşıp sürüş seçeneklerini değiştirmek sürücünün dikkatini dağıtabiliyor.
Asıl önemli nokta olan aracın sürüşüne geldiğimizde RS bütün Renault modellerinden kolayca sıyrılıyor. 2.0lt Turbo beslemeli 265hp 360nm güç üreten bir motora sahip olan RS bu gücü dizginlemek için Brembo frenlere sahip. Motorda ufak bir turbo lagı bulunmakta, turbo %100 verimle çalıştığında ise film kopuyor ve deyim yerimdeyse RS’in içindeki hayvan ortaya çıkıyor. Çok hoş bir sese sahip olan RS, Sport moduna geçtiğinde sesi iyice artıyor ve motorun tepkileri hızlanıyor. Renault Motorsport’un aracın yol tutuşu konusunda gerçekten çok iyi bir iş çıkardığını söylemeliyim. Aracı kullanırken araçtaki F1 genlerini hissedebiliyorsunuz. Araç çok hızlı direksiyon tepkilerine sahip ve her saniye sizle iletişim halinde. Ayrıca kilitli diferansiyele sahip ve kilitli diferansiyelin etkisini virajlarda kolayca hissedebiliyorsunuz. Araç virajlara sanki rayda gidiyormuş gibi giriyor. Kilitli diferansiyel aracın ön kısmını yolda tutarken ESP sayesinde de arka kısmın kopması engelleniyor. Race moduna alındığında bütün elektronik kontroller kapanıyor ve aracı kullanmak sadece sizin sürüş yeteneklerinize kalıyor. Brembo frenler görevini gerçekten çok güzel yerine getiriyor ve araçtaki güven hissini arttırıyor. Araç 19 inç jantlarla geliyor ve süspansiyonu gerçekten çok sert. Bu sertlik günlük kullanımda biraz sıkıntı yaratabilse de virajlara geldiğimizde faydasının büyük olduğunu anlıyoruz, virajlarda araçta neredeyse hiç yatma yok. Tabii ki bunda aracın fazlasıyla hafif olmasının da etkisi büyük, hiç hantal hissettirmiyor. RS yol tutuşu konusunda ciddi derecede iyi bir araç olmuş. Zaten Nurburgring gibi dünyanın en zor pistlerinde birinde ön çekişli araçlar kategorisinde tur rekorunu elinde bulundurması da bunun en büyük kanıtlarından biri. Sadece 6 ileri manuel şanzıman ile alınabilen RS, gerçekten çok güzel bir vites kutusuna sahip. Vites geçişleri kısa ve sert yapılmış. Aynı zamanda performanslı bir araçtan beklendiği üzere debriyajda sert. İlginç bir şekilde araç Stop- Start sistemine sahip. Bu teknoloji kullanılarak yakıt tüketimi düşürülmeye çalışılmış ancak böyle performanslı bir modelde buna ne kadar gerek var orası tartışılır. Ben gereksiz ağırlık yarattığı düşüncesindeyim.
Son olarak 45.000 euro fiyat etiketine sahip olan RS’e herhangi bir Renault olarak bakılmaması gerektiğini, özellikle bir Renault’ya bu para verilir mi? gibi sorularla ön yargılı davranılmaması gerektiği düşüncesindeyim. Bence RS fiyatını sonuna kadar hak ediyor. Ayrıca RenaultMotosport’u böyle bir araç üretme cesaretinden dolayı tebrik etmek lazım, dünyanın en zor pistlerinden biri olan Nurburgring’te kendinden çok daha güçlü arabaları geçebilecek bir araç yapmak her firmanın cesaret edebileceği bir şey değil…
Öncelikle Şu meşhur Ring rekoruna bir açıklık getirelim. Öyle yalan yanlış bilgilerle birbirimizi kandırmayalım. Seat Leon Cupra ile bir önceki rekora sahip olduğunda, 1 aylığına geçti denen rekor sadece bir kaç ilaveyle oldu.
Renault gibi standart aracı alarak radyo teyp dahil yaklaşık 100 kg soyup soğana çevirerek yapılmadı. Zaten Renault kendisine güvenseydi standart model ile piste çıkar ve kırsın kırmasın derecesini açık ve net yazardı. Ama demek ki bırak rekoru Cupra, Megane’ a ciddi tulum çıkardı ki Renault’ nun dahi mühendisleri durumu kurtarmak için ellerine ne geçerse araçtan çıkardı ve sözde rekora sahip oldu.
Bunlar arasında Klima, radyo teyp, arka koltuk vs. vs. toplam 100 kg!!! Kusura bakmayın böyle bir aracı kimse alıp yolda kullanmaz zaten almak isteseniz böyle bir araç satışta dahi yok…
Seat’ ın yöneticileri baktı ki bu iş bel altı mücadeleye dönecek istesek bizde aracı soyar ve rekoru yeniden kırarız ama gerek yok diyerek Renault’ ya mesajı verdi. Sonuç itibariyle motor sporlarının medah-i iftiharı Renault sokakta asla görmeyeceğiniz standart dışı bir modelle pist rekoru kırmış oldu…
Ayrıca Cupra’ daki iç tasarım ve kaliteye bakınca Renault çocuk oyuncağı gibi kalıyor. Hem günlük binmek hem de ara sıra gazlamak isteyenler için en ekonomik ve mantıklı tercih Cupra’ dır. Kaldı ki bu araç yüklenince daha şimdiden sadece yazılım ile 370 beygir olmaktadır. Bkz. Revo Megane ise ergen oyuncağı olarak kariyerine devam edecektir. Zaten aracın kasası
Açıkçası RS tercih meselesi yani bu vergilerle alınır mı ya da bu para verilir mi? Ben almam ama alanlara da bir şey demiyorum. Neticede gönül meselesi. Koleksiyon aracı olur mu? Eh o da şüpheli yani onca marka dururken yıllarca aracı saklayacaksın da antika olacak! Neymiş virajlarda zevk alacakmışım yada düz yolda böbrek taşlarımı düşürecek diye binmeye meraklı olsam başka araçlar var mesela Mini gibi alır oynardım iyi de giderdi. Üstelik satarken üzmez veya ne bileyim yeni Honda Civic TypeR’ da bayağı iyi bir seçenek olabilir. Artık devir hesap devri ve bu klasmanda yada şöyle söyleyeyim bu bütçelerde rekabet çok yüksek. İkinci el dahil seçenek çok olunca insan marka fanatiği değilse kafayı kullanmak gerek! Kısacası; aşk mı mantık mı meselesi?…
şu çöp renault türkiye den başka bir yerde bu kadar satılıyor mu acaba.fluence dan clio ya kadar hepsini sürdüm beş para etmez bu araçlar. bir kere gazı freni direksiyonu inanılmaz hissizler. hele o fluence arkadaş o kadar para eder mi o araç. tabi bu işler zevk meselesidir ama anlayamıyorum.RS e gelince hiç boşuna para vermeyin bir megane coupe alın arta kalan parayla modifiye edin hem şekil hem de performans açısından daha doyurucu bi araç sahibi olursunuz üstüne de paranız artar tatile çıkarsınız.hele iç tasarımı tipik renault kafası sarı dikiş at mavi ışık koy bitsin. ne oldu 45 bin euro.
Formula 1’de 35 SENEDE 11 MOTOR ÜRETİCİLİĞİ ŞAMPİYONLUĞU. 2013 yılında her 3 F1 yarış otomobilinden biri Renault’nun R.S. 27 motoruyla donatılmıştır. Motorsporlarında 40 yıldır yer alan 1898 yılında kurulan Renault, RS serileriyle haklı bir şöhrete sahiptir. Megane RS ve RS Trophy Nurnburg’da hız rekoru kırmıştır ve halen bu rekora sahiptir.Şu anda dünyanın en güçlü1.6 dizel motoru 1.6 Dci 130 bg/320Nm’dir (Opelle birlikte), Mercedes C serisine 136 bg 320Nm olarak uygulanmıştır.Bu motor Dci twin turbo 160 bg/380Nm olarak da piyasaya sunulmuştur(Yeni espace). Renault-Nissan şu anda dünyanın 6. büyük otomotiv firmasıdır. Renaultsport tarafından Moskova Fuarında lanse edilen karbon monokok şasili 1100 kg ağırlığında V6 twin turbo 500 bg, 300km/h hıza çıkabilen tasarım harikası R.S. 01 sektörde olay yaratmıştır. Kısacası başarı tesadüfi değildir. Renault F1, Renault Forever !
Selçuk bey sen ne başarısından bahsediyorsun kardeşim. Çok komiksin. Hiç güleceğim yoktu hahaha. Motor üreticiliği yapmakla F1 şampiyonu olunmuyor. F1 deyince akla ilk olarak Ferrari ve Mercedes gelmektedir çünkü onlar F1’in ayrılmaz iki gediklisidirler. Renault’un 2005-06 yılından bu yana F1’de dünya şampiyonu olamadığını mağlum hepimiz biliyoruz sen hala daha neyin derdindesin olmayan hayalperest başarını kendine sakla. Ayrıca Renault Megane’ın en güzel şasisi de bence Megane 2’dir. Şimdi ki Megane’lar onun yanında hiçbir şeye benzemiyor ne tasarım ne kalite olarak Megane 2’nin yanına bile yaklaşamıyor hayalperest insan. Renault’un doğru dürüst bir Megane 2’si vardı onu da mahvetti yazık Renault..
Boşverin bu fanatik edebiyatını.Şayet motor sporları kıstas olsa tercihler hepimiz için külliyen farklı olurdu. Şayet TR’ deki fiyatlar Avrupa ile aynı olsaydı kimse bu çöp ve teneke arabalara binmezdi. En garibanı bile gider Alman arabası alırdı!…Yani aklın yolu bir git turbo bir araç al ikinci el mesela Audi A3 1.8t. Yükle aracı yap masraf 5-10 milyar ondan sonra çık piste yada yola bak bakalım RS mi emektar A3 1.8t mi daha iyi gider? Roll’ da öyle bir kaç boy değil ciddi fark yiyince kuruğu indirip sağdan ilk çıkıştan bye dersin. Üstelik maliyeti taş çatlasa en kralı 40 milyar olur! Millete şaşıyorum yaw. Piyango mu buluyor nedir? Biz sineğin yağını hesaplıyoruz millet parayı har vurup harman savuruyor neymiş RS’ miş. Hadi oradan be!…
2007,Renault , Red Bull Racing Takımı ile birleşerek yeni bir takım oluşturdu. 2009, Red Bull Racing-Renault takımı ilk pole ozisyonunu ve ilk birinciliğini Çin Grand Prix’inde aldı. Sezon boyunca beş birincilik daha alan takım sezonu ikinci sırada tamamladı.2010,Red Bull baştan sona sezonun dominant takımı oldu .Vettel Sürücüler Şampiyonluğu’nu ilan edereken takım Üreticiler Şampiyonu ünvanını elde etti. 2011,
Renault motor tedarikçisi aktivitelerine yeniden odaklanarak Renault Sport F1bölümünü devreye aldı. Lotus Takımı Renault portföyüne dahil oldu. Red Bull Takımı ve Sebastien Vettel arka arkaya ikinci kez şampiyonluklarını ilan ettiler, Vettel iki Dünya Sürücüler Şampiyonluğu elde eden en genç pilot ünvanını kazandı. 2012,Williams, Renault’nun şampiyonada motor tedarikçisi olduğu dördüncü takım oldu. Lotus Takımı, Caterham kimliğine dönerken LRGP ise Lotus F1 Takımı adını aldı. Red Bull Racing takımı üçüncü kez hem sürücüler hem de üreticiler şampiyonasını kazanmayı başardı.2013, Renault-Lotus takımı sezonun açılış yarışı olan Avusturalya Grand Prix’inde Raikkonen’nenle birlikte müthiş bir çıkış yaparak yarışın galibiyetini elde etti. Vettel ise daha önce bu şampiyonayı dört defa kazanmış olan Juan Manuel Fangio ve Michael Schumacher’in ardından bu ünvanı elde eden üçüncü pilot olmayı başardı.
motor sporları bizim gibi 1.6 motorla kısıtlanmış insanlar için bir kıstas değil ancak megane rsyi modifiye edilmiş 2.el audiyle kıyaslamak da doğru değil o işe girersek 30 yaşında hurdacıdan aldığınız hacı murata rsnin yarısı kadar masraf yaparak da rekor kırarsınız rs başarılı bir araç vergiler nedeniyle fiyatı sadece burada yüksek eğer ötv belası olmasaydı eminim bir çok kişi alırdı rekor konusu ise ayrı bir muamma rs uzun süre bu rekoru elinde bulundurdu geçen sene cupra geçti 2 ay sonra ciddi şekilde hafifletilmiş ve özel yapım egzoz sistemine sahip bir rs ile rekor renaulta geri geldi sanıyorduk ancak o dönemde honda sesiz sedasız hem cuprayı hem de rsyi geçen civic type-rı yapmış şimdilik rekor type-rda ama bu rekorlar da tek başına bir anlam ifade etmiyor günlük kullanım için üretilen araçlarla pistte rekor kıranlar arasında dağlar kadar fark var ne motorun ne de yürüyen aksamın bizim kullandıklarımızla alakası yok güzel bir rekabet ama kalkıp da rs rekor kırdıysa en iyi meganedır cupra kırdıysa en iyi leondur vs. demenin manası yok renaultun f1de yaptıklarını da inkar etmek abes vetteli 4 sene üstüste zirveye taşıyan motoru üretmek hayali değil inkar edilemeyecek derecede gerçek bir başarıdır ancak renault=f1 demek de ferrari mercedes honda lotus mclaren williams cosworth brabham benetton gibi şampiyon takımlara büyük haksızlık olur uç önermelerde bulunmak yerine herkese hakkını teslim eden makul yorumlarda bulunursak gereksiz tartışmalara girmeyiz
Sn. Daricis, yazınız çok güzel. Kısır tartışmalar girmemenin yolu bence herkesin görüşüne saygı duymak. “Çöp”, çöplük”, teneke”, “akıllı ol” gibi seviyesiz üsluplar kullanmamakta.Tüm otoritelerin en iyi hot hatch’lerden biri(hatta birçoğuna göre) en iyisi olarak kabul ettiği, almanyada hurdaya atılan 2.el A3 ile kıyaslamamak gerekir.Ayrıca bu sitede hep alman arabaları mı övülecek,neden Renault’a saygı duyulmuyor hiç. bmw-mercedes’e hergün methiyeler düzenler neden,Renault’un başarılarını kabul edemzleranmalk güç. Saygılar.