Monotonluk, hiç şüphesiz birçok insanın başının belası, psikolojimizin düşmanı. Herkes ister hareketli, heyecanlı bir hayatı. Ancak monotonluk döngüsü, bir kez girildiğinde içinden çıkılması çok zor bir döngüdür. Hayatın tüm heyecanı, parlak zihinlerin tüm yaratıcılığı, geçen her dakikada monoton düzenin içerisinde kaybolur. Bu düzen gün geçtikçe sıradanlaşmakla kalmaz üstüne bir de katılaşır. Ve sanki bir işi yapmanın tek bir yolu varmış gibi düşünülür. Otomobillerde de bu durum yıllar boyu süregeldi. Yaklaşık 100 yıldır aynı tasarım ve işlevlere sahip otomobiller üzerinde ufak bir iki oynama yapılarak piyasa sunuldu. Tabi tarih boyunca bazı otomobil şirketleri konfor alanlarını terk edip yaratıcılıklarını konuşturdukları konsept arabalar çıkardılar ancak ne yazık ki bunların birçoğu seri üretim bandına giremedi. Bu konsept arabalarının piyasaya girememesinin yasal sebepleri olsa da firmalar ve müşterilerin konfor alanlarından çıkmaya korkmaları çok daha büyük bir etken oldu. Volvo 360C de bu konsept otomobillerden bir tanesi. Kendisi Volvo tarafından 2018 yılında üretilse de bugün dahi insanlığın hazır olmadığı bir yapıya sahip.
Volvo 360C Vizyonu
Otomobil dediğimiz icat, yıllar önce atların yerini tutsun, onlardan daha hızlı ve güçlü olsun diye tasarlanan bir şeydi. Bu amaç doğrultusunda birtakım kahramanlar gece gündüz demeden çalışıp otomobilleri çok hızlı ve çok güçlü hale getirdiler. Artık A noktasından B noktasına gitmek için yollarda uzunca süreler geçirmek zorun değiliz, kendilerine bu nedenle bir teşekkürü borç biliyoruz. Ancak, dünya yeterince hızlı değil mi zaten? Bunca telaşın arasından biraz da olsa soluklanmaya hakkı yok mu insanoğlunun? Bu sorulara benim cevabım hiç şüphesiz bir şekilde “Evet” olurdu. Çünkü bu hızlı hayatta hepimiz bazı şeyleri kaçırıyoruz. Bir durup anı yaşamamız lazım artık. Neyse ki Volvo bu konuda kolları sıvadı. Bu yazıda vermek istediğim mesajı yepyeni bir araba konsepti ile tüm dünyaya verdi. İşte karşınızda Volvo 360C, A noktasından B noktasına gitmenin en keyifli yolu.
İç Mekan
İç mekandaki çok işlevli yapısı ile Volvo 360C, bir dokunuşunuzla bir ofise, bir salona ve hatta bir yatak odasına dönüşebiliyor. Dilerseniz bir tuşla dışardan içeriyi kimsenin göremeyeceği bir özelliği aktif ederek mahremiyatınızı koruyabilir dilerseniz başka bir tuşla iç ambiyanstaki onlarca farklı renk seçeneği arasından istediğinizi aktif edebilirsiniz.
Otonom sürüşlere zaten aşinayız ancak bunun kusursuz bir iç mekanla buluşması hepimizi heyecanlandırmayı başardı. Bir yerden bir yere giderken kendi yatağınızdaymışçasına uyuyabildiğinizi ya da sanki ofisteymişsiniz gibi toplantı yapabileceğinizi düşünmek sizi de heyecanlandırmadı mı? Ya da sadece 4 duvar arasındaki monotonluktan kurtulmak için çalışmalarınızı gezerek yapmak, olağanüstü bir şey değil mi?
IoT (Internet of Things) yani “Nesnelerin İnterneti” sayesinde, otomobilin içindeki her teknoloji birbiriyle entegre bir şekilde çalışıyor. Öyle ki; Volvo 360C, kapılarının üzerindeki camlardan bile kontrol edebiliyor.
Volvo’nun güvenlik önlemleri ve gelişen teknoloji ile hayatımıza yerleşen sensörler sayesinde güvenlik de bir problem olmaktan çıkıyor. Ve bu muhteşem teknoloji dünyasında sizlere sadece hayattan keyif almak kalıyor.
Volvo Cars Ceo’su Håkan Samuelsson’a göre, gelecek çok hızlı bir şekilde geliyor ve Volvo’nun da bu geleceğe öncülük etmesi gerekiyor.
Dünyayı değiştirenler ancak bunu yapabileceklerini düşünecek kadar çılgın olan insanlardır.
-Steve Jobs