Önümüzdeki yıllarda arabalar için Yaygınlaşmasını Beklediğimiz Teknolojik Yenilikler… Geleceği tahmin etmek zordur. Ancak yeniliklerin mevcut gidişatı bize önümüzdeki yıllarda otomobil özellikleri hakkında birçok farklı fikir verebilir. Önümüzdeki yıllarda çok farklı teknolojiler karşımıza çıkabilir. Örneğin Tesla’yı ele aldığımız zaman otomobil üreticisi, 2010 yılında ilk seri üretim tam elektrikli otomobili Tesla Roadster‘ı sundu. On yıl sonra Tesla, etkileyici bir elektrikli araç yelpazesini sergileyerek 2 milyon EV satan ilk otomobil üreticisi oldu. Teknolojinin geleceğini tahmin etmek tamamen yeni bir trend değildir. Birçok uzman ve araştırma şirketi, teknolojinin geleceğini tahmin edip, bu tahminlere göre yatırımlar yapmaktadır. Örnek olarak herhangi bir yatırımcıyı düşündüğümüz zaman 2030 yılı için “Dünyanın en hızlı dizel motoru” adlı yatırım yerine “2000 kilometre giden elektrikli araç pilleri” adlı yatırıma daha fazla önem verecektir. Bununla birlikte otomobil teknolojisinin on yıl içinde ne kadar ilerlediğini anlamak, bize önümüzdeki on yıl içinde ne kadar gelişebileceğine dair bir ipucu vermektedir.
Daha fantastik bir gelecekte iyimser olmamıza rağmen kesin olarak bildiğimiz tek şey, araba teknolojisinin her zamankinden daha hızlı hareket ettiği ve çok sayıda firmanın mümkün olanın sınırlarını zorlamaya istekli olduğudur. Son zamanlarda teknoloji firmaları ve otomobil üreticileri gelecekteki projeler hakkında önemli duyurular yaptılar. Otomotiv endüstrisindeki teknolojik gelişmenin mevcut yörüngesini değerlendirdikten sonra önümüzdeki on yılda ana akım olmasını beklediğimiz birkaç yenilik var. Bu yenilikleri, “Önümüzdeki Yıllarda Yaygınlaşmasını Beklediğimiz Teknolojik Yenilikler” adlı içeriğimizde bir araya getirdik.
Otomatik Park Yardımı
Otomatik park yardımı, neredeyse bütün sıfır araçların en lüks donanımında bulunmaktadır. Ancak fiyatı, herkesin ulaşamayacağı kadar pahalıdır. Bir diğer yandan araba park etmek başlı başına bir beceridir. Komik videolarda karşımıza çıkan birçok park kazası güldürmek yerine düşündürmelidir. Birçok araç sürücüsü, arabasını park ederken oldukça fazla gergin olmaktadır. Bu yüzden birçok farklı türde inanılmaz kazalar karşımıza çıkmaktadır. Ancak otomobil üreticileri otomatik park yardımı özelliğini yükseltmeye devam ettikçe, tüm bu olaylar ve riskler yakın tarihte değişebilir. Volvo, Ford ve Hyundai gibi büyük otomobil şirketleri, bazı modellerinde halihazırda çeşitli biçimlerde otonom park etme özelliklerine sahipler ve rekabetlerini devam ettiriyorlar.
Artırılmış Gerçeklik Sistemleri
Günümüzde sanal gerçeklik, araç özelliklerini sergilemek ve tüketicilerin sanal test sürüşleri yapmasına izin vermek için internetteki e-showroomlarda oynatılmaktadır. Bununla birlikte çoğu modern otomobil, fark etseniz de etmeseniz de artırılmış gerçekliğin sürücü koltuğuna geçmesine izin verecek altyapıya sahiptir. Şerit kılavuzu, hız sınırı sensörleri, kameralar, akıllı dikiz aynaları ve akıllı ekranlar gibi güvenlik özellikleri, artırılmış gerçeklik sistemlerinin temelini şimdiden atmaktadır. Birçok şirket, stratejik olarak İsviçre firması WayRay’e milyonlarca dolar yatırım yapmaktadır. Bu yüzden yatırımcılar, araç içi artırılmış gerçeklik için büyüme ve gelişme potansiyelinin farkındadır. Yatırımcıların tahminleri doğruysa önümüzdeki yıllarda artırılmış gerçeklik sistemlerine daha kolay ulaşacağız.
Otonom Sürüş
Hepimiz, otomobil endüstrisinin birkaç yıldır tam otonom arabaları ortaya çıkarmanın eşiğinde olduğunu tahmin etmişizdir. Ancak hala eski direksiyon simidi ve pedalları ortadan kaldırmamıza daha uzun yıllar vardır. Yine de Tesla, geçen yıl yolda giden araçlarda Seviye 2 özerklik FSD testleri ile etkileyici bir şekilde istikrarlı bir ilerleme kaydetti. Ayrıca Amazon’un Zoox’u, Las Vegas bölgesinde seviye 3 otonom testler ile şimdiden umut vaat etmektedir. Sonuç olarak otonom sürüşler, oldukça yakın bir gelecekte bizi beklemektedir. Birçok teknoloji ve otomobil firması, otonom sürüşlere oldukça fazla önem vermektedir.
Otomatik Acil Frenleme
Otomatik acil frenleme sistemi de birçok araçta bulunan bir özelliktir. Ancak hala ulaşması oldukça zordur. Otomatik acil frenleme sistemi, çarpışmaları önlemede büyük bir fark yaratmaktadır. Sistem oldukça basittir. Öndeki arabaları takip etmek için sensörler kullanır ve mesafe kritik derecede kısaldığında frenleri devreye sokar. Bununla birlikte bazı AEB sistemleri, etraflarındaki araçları, bisikletlileri ve yayaları algılamak için araçtan araca teknolojisiyle birlikte çalışır. Ancak aniden kendi kendine duran bir arabaya sahip olmak hem ürkütücü hem de korkutucu olabileceğinden dolayı AEB tipik olarak AEB devreye girmeden önce görünür sinyal, ses veya dokunsal geri bildirim kullanan önden çarpışma uyarı sistemleriyle eşleştirilir. Yol güvenliğine artan önemle birlikte otomobil üreticilerinin otomatik acil fren sistemlerini tamamen yükseltmelerini ve entegre etmelerini ve bu sistemleri önümüzdeki on yılda tüm araç segmentlerinde standart hale getirmelerini bekliyoruz.
Araçtan Araca İletişim
Birçok aplikasyon ile yol durumunu veya diğer sürücülerin mesajlarına ulaşabiliyoruz. Ancak bu iletişimi, telefonlar sayesinde gerçekleştirebiliyoruz. V2V olarak kısaltılan araçtan araca iletişim, araçların konumları, hızları ve hareketlilik yönleri hakkında kablosuz olarak bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlayan akıllıca bir güvenlik ve iletişim sistemidir. V2V, araçların çevresindekiler hakkında 360 derecelik bir farkındalık yaratmasını sağlar. Önümüzdeki on yıl içinde ilgili kurumlar, teknoloji firmaları ve otomobil üreticilerinin otomobiller, kamyonlar, otobüsler, motosikletler, bisikletler ve yayalar dahil olmak üzere tüm yol kullanıcıları için kapsamlı bir iletişim ağı kuracaklarını düşünüyoruz. V2V etkin bir şekilde uygulanırsa, teknoloji çevreyi iyileştirecek, kazaları önlemeye yardımcı olacak ve trafik sıkışıklığını azaltacaktır. Etkin bir şekilde kullanılabilir mi? diye düşünüyorsanız, refah seviyesi yüksek olan ülkeleri de dahil edersek birçok kişi, V2V sistemini yanlış eğilimlerini katarak kullanacaktır.
Sürücü Durumu İzleme Teknolojisi
“Yaygınlaşmasını Beklediğimiz Teknolojik Yenilikler” adlı içeriğimizdeki son konu, oldukça önemli olan sürücü durumu izleme teknolojisidir. Kia Motors, 2019’da yolcunun duygusal ve fiziksel durumlarını gerçek zamanlı olarak kavramak için aynı anda vücudunu tarayan çok modlu bir tanıma sistemi olan Gerçek Zamanlı Duyguya Uyarlanabilir Sürüş (READ) sistemini tanıttı. Diğer otomobil üreticileri teknolojiye ilgi duymaya devam ettikçe geleceğin otomobillerinin yolcuların kalp atışlarını, yüz ifadelerini, nefes almalarını ve cilt iletimini kameralar, radar sensörleri ve kabinlere yerleştirilmiş ultrasonik dalgalar aracılığıyla taramasını bekleyebiliriz. Bu otomatik taramalar sayesinde otomobiller, stres seviyelerini, kaygıyı ve hatta sürücünün sürüşün temel görevi dışında başka bir şeyle meşgul olup olmadığını tespit etme yeteneğine sahip olabilecek. Genel olarak, otomobilin yolcularını değerlendirerek ve analizden toplanan verilere dayanarak önerilerde bulunarak, iç mekan izleme teknolojisinin önümüzdeki birkaç yıl içinde yolları daha güvenli hale getireceğini düşünebiliriz.