Süreyya İzgi, AM General Hummer 6.5 V8’i karlı arazide test etti!
AM General Hummer 6.5 V8 hakkında detaylı bilgi arayanlar ya da arazide bir otomobilin doğaya karşı nasıl mükemmel bir keyif sunabileceğini görmek isteyenler için Süreyya İzgi test etti: AM General Hummer 6.5 V8 test sürüşü
Evet, yolların bittiği yerde onun sahnesi geliyor, sonra tork gösterisi başlıyor. Başkalarının pes ettiği yerde o nefes almaksızın ilerlemeyi sürdürebiliyor. Öyle bir şov ki bu, üzerindeki coğrafyayı tahrip edebiliyor, izini bırakıp gidiyor. Mevsim kışa dönünce havalı otomobiller sıcak garajlarına çekiliyor, arazi kahramanlarının sırası geliyor. Kar Trakya’dan İstanbul’a doğru giriş yaparken bulabileceğim en sıra dışı aracı kullanmalıydım. Ya bir ATV olacaktı zatürre olmak pahasına ya da sıcak kabininde kahvemi yudumlarken National Geographic-vari çekimler yapacaktım! Sizce hangisini seçmişimdir?
Hummer Modelleri ve Çok Özel Bir Hummer Modeli
Altımızdaki araç, Amerikan Ordusu’nun atalarını 1991 yılında Körfez Savaşı’nda, daha sonra Irak Savaşı’nda kullandığı bir AM General Hummer. Aslında adı The High Mobility Multipurpose Wheeled Vehicle (HMMWV). Ama kısaltma bir markanın da doğuşuna vesile oluyor, kısaca Hummer denilip geçiliyor.
Kısaca Hummer olarak adlandırılan bu görkemli araç, savaştan sonra biraz ehlileştirilerek halkın kullanımına da açılmıştı. Olağanüstü arazi yeteneklerine sahip olan araç, şehir sürüşlerinde pek pratik olamasa da yolların bittiği yerlerde asıl hünerlerini göstermeye meraklı görünüyordu. Aracın 2.2 metrelik eni, adeta Amerikalıların obezliğine gönderme yapıyor. Eşsiz yeteneklere şahit olmak için rotamızı çetin kış koşullarında yol dışına çeviriyoruz. Engebeler, inişler, çıkışlar, göletler… Bakın bakalım kazanan kim olmuş.
Hummer’ın uzun kaputunun altında 6.5 litre hacimli 195 beygir gücünde bir V8 dizel motor görev yapıyor. Bu aracın yüksek devirlerle pek işi olmadığı için gücü değil de torku daha önemli. Zaten ulaşabildiği maksimum hız sadece 135 km/s! 1800 d/d civarında kullanıma sunduğu 583 Nm’lik tork çıkışı, dört tekerleğin birden çekişe katılmasıyla yüzey tanımaksızın, zorluklara takılmadan ilerliyor. Motorun yaydığı ses, dizellerin de görkemli olabileceğini ortaya koyuyor. Ağırlığı 3245 kg olan Hummer ile 95+64 litrelik iki yakıt tankı ağzına kadar dolu olarak maceraya başlıyoruz. 100 km’de yaklaşık 20 litre yakıt tükettiği için nerede yakıtsız kalırız belli değil diyerek tedbirli davranıyorum. Ne olur ne olmaz!
Hummer’a binilmiyor, tırmanmak gerekli. Yerden yüksekliği 40 cm! Bunun için de biraz atletik olmak gerekli. Böylesine yüksek bir araca binerken kendimi dağa tırmanıyor gibi hissediyorum. Güç bela tırmandığım makam ferah, aracın içi salon salomanje. Koltuğa oturduğumda kendimi bir dağın tepesine oturmuş sayıyorum. İç mekanda gösterge paneli uçak kokpiti gibi. Havalı şalterlerden en önce tavandaki spotları yakıyorum ki fotoğraflarda havalı çıkalım! Ferah ferah yerleşimler ve sürücü ile yolcu arasında hayli geniş bir mesafe dikkat çekici, öyle fazla samimiyete izin yok!.. 8 asker sığabiliyormuş savaş zamanlarında ki onlar bile birbirinden uzak oturuyorlarmış. Stratejik planlamalar!
“Çöl Savaşçısı” Hummer, sert süspansiyonuyla konforsuzca yol aldığı asfalttan direksiyonu kar kaplı araziye kırdığımda zor koşullara girerken hiç nazlanmıyor. Ama o an bir bacası olsa, sinirle havaya doğru bir duman üfleyeceğine eminim. Öfkeli bir makine bu. 60 derecelik eğimlere tırmanma yeteneği olan aracımla karşıma ne çıkarsa çıksın ayağımı gaz pedalından çekmiyorum. O da itirazsız tırmanıyor. Böyle bir tırmanma yeteneği ancak Unimog’da olabilir. İşte askeri araçların gücü bu demek! Havalı SUV’ların hiçbiri bu araçların girdiği yerlere girip çıkamaz!
Bunda tabii gövde açılarının yanı sıra dört tekerlekten çekiş sistemiyle beraber ön ve arka aksların yanı sıra ortada da yer alan Torsen diferansiyel kilidinin payı büyük. Arazinin ağır vasıtasının Troq-Trac adlı sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi, hiç bir yere saplanıp kalmamasını garantiliyor. Denilen o ki, arazi koşullarında Hummer’ın üç tekerleği havada bile kalsa tutunan tek tekerleğiyle “durumu kurtarabilirmiş”. Üzerindeki arazi lastikleri haliyle kar kış da tanımıyor! Hummer, sadece ilerlemeye çalışmıyor, vahşice yolunu açıyor, karşısında düz duvar olsa tırmanacak gibi. En sert arazi koşullarında Hummer on kaplan gücünde!
Yanal eğimlerde de 46 derecelik açılarla devrilmeden ilerleyebiliyor Hummer. Bu rakamların anlamı nedir, biliyor musunuz, nereye isterseniz gidebilirsiniz! Gerçi 2.2 metrelik genişliği ağaçlık yerlerde takılmasına yol açmıyor değil ama gerekirse etrafından dolaşmaktan çekinmeyin, ağaçlara iyi davranmak gerekir.
Hummer’la girdiğim buz kaplı göletin derinliği hakkında bir fikrim yok. Ama altımdaki araca fazlasıyla güveniyorum. Kullanım kılavuzu 1.2 metrelik derinliklerden geçebileceğini yazıyor. E bana yeter, denizaltı performansı aramıyorum sonuçta! 3. vitesle bile harekete geçirebildiğim 3245 kg ağırlığındaki araç, “hayvani güçleriyle” buz kaplı göleti buzkıran gemileri gibi yara yara ilerliyor.
Hummer ile dimdik eğimleri defalarca indim, çıktım. Göletlere girdim, buzları kırdım. Artık en son 40 derecelik bir eğimi geri geri tırmanma sululuğunu da yaptıktan sonra yarısı boşalmış depoyla güzel bir güne son verme aşamasına geldim. Çöl Savaşçısı gerçekten dedikleri kadar varmış, anladım. Gerçi biz az kar kaplı Trakya bayırlarında kudurduk, kurtlarımızı döktük ama çöllerde de farklı sahneler yaşanmayacağını artık iyi biliyorum.
Amerika’nın ağır vasıta üreticisi AM General tarafından Indiana’daki Mishawaka tesislerinde 1992-2006 arası 100 bin adet civarında Hummer üretilmiş. Ordunun çeşitli bölümleri ve Amerikan hükümetlerine de sunulan Hummerlar işgaller de dahil (!) deyim yerindeyse her yola sürülmüş.
Amerikan ordusunun bir dönem vazgeçilmezi olan Hummer’ın üzerine şehir sürüşlerine daha elverişli birkaç selefi geldi, havasını kaybetti. Hatta, ikinci Hummer, bildiğimiz Ford Explorer’ın askeri kıyafet giymiş versiyonu gibiydi. Şimdi bu Çöl Savaşçısı’ndan bulabilirseniz, epey bir paraya sahip olabilirsiniz. Sonrası? Bütün dağlar sizin! Keyfini çıkarın.
Fotoğraflar: Ali İnceoğlu
Kesinlikle alacagim bir arazi araci degil, hele hele karli zeminlerde asla kullanamazsiniz, bu aracin dingil araligi o kadar buyuk ki, hemen hemen her yumusak zeminde govdesi yere oturacaktir, biraz arazi tecrubesi olan kimse bu araci yumusak zeminlerde tercih etmez,bu arac cöl icin uretilmis spesifik bir aractir, asla ve asla yumusak camurlu karli arazide kullanilmaz, isterse motoru 1000 beygir olsun, teker bosa döndükten sonra hikaye olur, standart bir lada niva bu aracin gectigi heryerden gecer, girin internete ve gercek testleri izleyin,
Enteresan ve bulunmayan aşırı havalı bir araca binmek isteyene saygi duyulur ama yapilan test kesinlikle gercegi yansitmamis, duygulari yansitmis,
3250 kg lik asiri buyuk govdeli bir arac asla 4 tekerli olmaz, zemine temasi en az 6 yada 8 tekerle basmali, yoksa yumisak zeminde tısssss oturur govdesi