Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Türkiye Otomotiv Pazarı
Otomotiv sektörünün henüz geliştiği 1920’li yıllarda Türkiye’de kaç adet otomobil vardı, kimler araba sahibiydi, nasıl arabalar kullanılıyordu, Türkiye otomotiv pazarı ne durumdaydı…
Otomobiller renkleri, tasarımları, sundukları konfor ve prestijle hem ihtiyaçları karşılar hem de tutku ve heyecan verirler. Otomotiv dünyası yarışlar, konfor, güvenlik, trendler, tasarımlar, filmler ve biraz da tarih demek. Otomotiv endüstrisinin tarihi, ne açıdan bakarsanız bakın çok etkileyici. arabam.com olarak biz de otomobillere olan merakımızı yanımıza alıp Cumhuriyet’in ilk yıllarında otomobil pazarı nasıldı, biraz araştırmak istedik. Çünkü otomotiv endüstrisinin henüz çeşitlendiği bu dönemde ülkeye giren markalar, aslında biraz da bugünün koşullarını belirlemiş görünüyor. Bülent Durgun’un 2006 yılında hazırladığı akademik araştırmadan aldığımız verilerle Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk otomotiv pazarı hakkında notlarımız şöyle:
İpek Yolunda Bas Gaza!
Tarih derslerinden hepimizin çok aşina olduğu bir bilgi vardır: meşhur İpek Yolu üzerindeki Anadolu’nun ulaşım için ne denli önemli bir geçiş noktası olduğu konusu. Cumhuriyet’in ilk yıllarında da artık adı İpek Yolu olmasa da bu ulaşım ağındaki etkileyici konum gücünü yitirmedi. Otomotiv endüstrisinin henüz başını kaldırdığı 1930’larda tahmin edeceğiniz gibi Türkiye’de motorlu taşıt sayısı oldukça azdı. Giderek artan motorlu araçların bugün ulaştıkları pazar yapısının temeli ise Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki planlarla atıldı.
Tarım İçin Gelişen Otomotiv Pazarı
Kulağa biraz tuhaf gelse de ülkemize o çok havalı otomotiv devlerinin gelişi çiftçiler sayesinde oldu. Cumhuriyet’in ilk yıllarında bugünkünden çok farklı olarak ekonomimizin en büyük payı tarıma dayanıyor, çalışan nüfusun neredeyse %80’i tarım alanında faaliyet gösteriyordu. “Köylünün milletin efendisi” olduğu bu dönemde tarım alanlarından pazar yerlerine ve hallere ürün taşımak üzere motorlu taşıtlara ihtiyaç duyuldu. Bu talebi gören Avrupalı ve Amerikalı oto endüstrisi de Türk tüketicisine uygun üretim ve pazarlama üzerine kafa yormaya başladı. Çiftçinin satın alabileceği fiyatlarla ve araziye dayanıklı otomobiller pazara hızla girdi. Ulaşım alt yapısının yeterli hale gelmesi ve otomotiv pazarının genişlemesi, özellikle çiftçinin hasadının ülke geneline ulaşmasına dolayısıyla toplumsal beslenme konusunda da sağlıklı bir yol izlenmesine yardımcı olmuştur.
Ulaşım Alt Yapısı Otomotiv Pazarıyla Paralel Gelişti
Otomotiv endüstrisinin üreteceği araçlara olan talep, oto yol alt yapısının gelişmesine oto yol alt yapısının gelişmesi; daha fazla yabancı markanın Türkiye’ye gelmesine neden oldu.
İzmir’in Türk Otomotiv Pazarındaki Önemi
İzmir İktisat Kongresi’nde Atatürk’ün de üzerinde durduğu bir konu olan ulaşım alt yapısına verilen önemle imkanlar kısıtlı da olsa otomotiv pazarının genişlemesi sağlanmıştır. Ancak kongrenin etkisinin yanında İzmir halkının otomobillere olan ilgisi, bölgede ulaşım alt yapısının Osmanlı döneminden de gelen elverişli koşulları bu ilde çok daha fazla otomobil satılmasına yardımcı olmuştur.
ülkemiz potansiyeli çok daha iyisini hak ediyordu.