Çocuk davranışlarına karşı önlem sunabilmek, araçlar arası veri transferi, kaza sonrası yaralının araçtan kolay çıkması için yeni teknolojiler…
Daha önce Otomobil Tarihinden 10 Şaşırtıcı Gerçek adlı bir yazı dizisi yapmıştık. Bu dizide, fren lambasının bile mum ışığından olduğundan ve yakmak için sürücünün araçtan inmesi gerektiğinden, araçların camları olmadığı için yoldaki çakıllardan yolcuların sıklıkla yaralandığından bahsetmiştik. O günden bugüne otomotiv endüstrisi hem tasarım, hem malzeme, hem mühendislik hem de konfor açısından çok yol aldı. Almaya da devam ediyor.
Araç Güvenlik Kriterleri Değişiyor!
İlk otomobillerde yani 1920’lere kadar, bir yerden bir yere taşıma yapabilmek yeterliydi ve yegane amaçtı. 1920’lerden sonra belirli bir mesafeyi en kısa sürede alabilmek odak noktası oldu. Otomobil üreticileri, 1950’lerden sonra ise konfor odaklı olmaya başladılar. 1980’ler güvenli sürüşün önem kazandığı dönem oldu. Bugün ise otomotiv endüstrisi iki konuya odaklanıyor: yakıt tasarrufu ve güvenli sürüş. Bir motorlu aracın ne kadar güvenli olduğunu test etmek üzere kurulan Euro NCAP, bu konuda kendini geliştirdikçe çıta yükseliyor. Bugün, Euro NCAP çarpışma testlerinden geçer not almak çok önemli. Peki, gelecekte işler nasıl olacak, bir araç için güvenli diyebilmemizin önünde ne gibi kriterler olacak?
Aslında gelecek dönem için Euro NCAP çok sayıda yeni karar ladı. Bu kararların otomobil endüstrisini temelden yani fabrikadaki üretim bandından itibaren şekillendireceği de kesin. Peki, detaylar nasıl?
Kaza sonrası için de teknolojiler geliştirilmeli!
Yaşanan trafik kazalarının ardından yaralıları güvenli bir biçimde araçtan çıkarmak genellikle çok zor oluyor. Araç seyir halindeyken her parçası dışarıdan gelecek darbelere karşı çelik gibi dayanıklı olsun istiyoruz ama Allah korusun kaza olsa ve içinde mahsur kalsak, kaporta bir dokunuşla buz gibi dağılsın isteyebiliriz. Peki, bu paradoksu teknoloji ile çözmek mümkün mü? Mümkün olsa gerek ki, Euro NCAP gelecek kriterler arasına bu önemli detayı da eklemiş. Kaza sonrasında yaralının araçtan kolay çıkarılabilmesi için yapılan iyileştirmeler ve geliştirilen teknolojiler artı puan olacak.
Çocukların davranışları öngörülebilir mi?
1-5 yaş arası çocuğu olan anne&babalar bilir; çocuklar, en güvenli ortamda bile kendilerine zarar verecek şeyleri bulurlar. Onların neyi yapıp neyi yapmayacağını tahmin etmek çok güç. Ama hayal gücünüz genişse ve sürekli bir çocukla birlikte yaşıyorsanız bazı tahminleriniz tutabilir. Çocukların araç camına sert ya da sivri bir oyuncakla vurması, sürücüye zarar verecek ve sürüş güvenliğini tehlikeye sokacak davranışlarda bulunması, araç kapısını açması, araç camını açması gibi pek çok olasılık var. Euro NCAP, bundan sonra sürüş teknolojilerinde bu çocuk davranışlarına yönelik çalışmaları da önemseyecek.
Konuşan arabalar geliyor!
Uçan araba, kendi kendine giden araba ve sonunda konuşan araba…Şaka değil, gelecekte trafikte seyir halindeki araçların birbirleriyle iletişim kurması, veri transferi yapması gündemde. Aslında arabalar sinyaller ve diğer işaretlerle şimdi de birbirleriyle konuyor sayılır ama gelecekte frenlerim tutmuyor sağ şeridi boşaltın diyen bir kamyon, araçta yaralı var diyen bir taksi, 100metre sonra sağda duracağım diyen bir otomobil çok da şaşırtıcı olmayacak. Tabi ki, söz konusu iletişim bazı veri sistemleriyle mümkün olacak.