Audi RS Q E-Tron; 671 HP’lik elektrikli Dakar Ralli yarışçısı. Audi, 2022 Dakar Rallisi’nde yarışmak için kullanacağı, DTM menzilini genişleten bir gaz motoruna bağlı Formula E motorlarıyla çalışan off-roader’ı açıkladı.
Audi, RS Q E-Tron’un önümüzdeki yılın başlarında 2022 Dakar Rallisi’ne katılacağını bildirdi. Alman otomobil üreticisi Le Mans ve Dakar’a odaklanmak için Formula E ve DTM’den çekiliyor. RS Q E-Tron, Audi’nin Formula E programından her bir aksta bir tane olmak üzere toplam 671 beygir gücü için iyi olan iki elektrik motorunu ödünç alıyor. 50.0 kWh pil, Audi’nin 2020 sezonundan DTM yarışçısında bulunan turboşarjlı 2.0 litrelik sıralı dörtlü bulundurur. Ayrıca menzil genişletici bir benzinli motor tarafından şarj edilecek.
Audi, 1980’lerin ortalarında B Grubu rallisinde baskın bir güçtü. Marka devrim niteliğindeki dört tekerlekten çekişli Quattro ile iki üretici şampiyonluğu elde etti. Ardından dikkatini 2000 yılındaki 24 Saat Le Mans’a çevirdi. Audi sonraki 15 yarışın 13’ünde galibiyet elde etti. Ayrıca Audi hibrit bir güç aktarma organı ile ilk kez yarış kazanan marka oldu. Audi, RS Q e-tron adlı bu hibrit arazi canavarı ile zorlu Dakar Rallisi’ni fethetmek istiyor. Marka ayrıca motor sporları yapılacaklar listesindeki bir başka öğeyi kontrol etmeyi hedefliyor.
Audi RS Q E-Tron
Ocak ayında 2022 Dakar Rallisi’nde yarışacak olan RS Q E-Tron, Audi’nin diğer motor sporları programlarından bazı parçaları ödünç alıyor. Audi, bunlar sayesinde modelde bir menzil genişletici kurulum kullanıyor. Eğer bir EV’niz varsa, şarj cihazı bulmanın oldukça zor olabileceğini bilebilirsiniz. Ayrıca şaşırtıcı olmayan bir şekilde uzun yollarda bir EV’yi tespit etmek daha da zor. Marka tüm bunlara çözüm olması için bir yöntem buluyor. Sonuç olarak aracın 50.0 kWh’lik aküsü, jeneratör görevi gören bir benzinli motor tarafından şarj ediliyor. Ancak bu herhangi bir gaz motoru değil. Audi RS5 Turbo DTM’nin turboşarjlı 2.0 litrelik sıralı dört motoru, Audi’nin 2020 sezonundan sonra seriden çıkmadan önce DTM’ye son girişi.
Aküden gelen güç daha sonra Audi’nin Formula E programından alınan her bir aksta bir tane olmak üzere iki elektrik motoruna gönderiliyor. Sadece küçük değişiklikler, motorları Audi’nin e-tron FE07 otomobilindeki ünitelerden ayırıyor. Ayrıca Lucas di Grassi’yi bu yılın başlarında Meksika’nın Puebla kentinde Formula E galibiyetine taşıdı. Audi’ye göre, toplam sistem çıkışı 671 beygir gücüdür, ancak bu, düzenlemelerle sınırlandırılabilir.
RS Q E-Tron, Audi’nin geçen yıl açıklanan yeni motor sporları yönünün önemli bir parçasıdır. Bu markanın yedi sezonun ardından Le Mans’a dönmeye ve Dakar Rallisi’ne katılmaya odaklanmak için Formula E’den ayrıldığını gösteriyor. Ocak ayındaki zorlu etkinlikte üç RS Q E-Tron yarışacak. Bunlardan birinin sürücüsü 14 zaferle Dakar’ın gelmiş geçmiş en başarılı sürücüsü Stéphane Peterhansel. Diğeri iki kez ralli şampiyonu ve üç kez Dakar kazanan Carlos Sainz. Bir diğeri Mattias Ekström, iki DTM şampiyonluğu ve bir Dünya Rallycross şampiyonluğuna sahip. Dakar Rallisi, yaklaşık 805 km uzunluğunda olabilen günlük etaplarla iki hafta sürecek. Audi’nin elektrikli aktarma organlarının dayanıklılığı konusunda büyük bir test görevi görecek.
Audi Yetkililerinden Audi RS Q E-Tron Yarışçısı
Audi Sport’taki Dakar projesinden sorumlu Andreas Roos, “Bu çok uzun bir mesafe” diyor. Roos ayrıca, “Yapmaya çalıştığımız şey daha önce hiç yapılmadı. Bu, elektrikli bir aktarma organı için en büyük zorluk.” dedi.
Çölde şarj imkanı olmadığı için Audi yenilikçi bir şarj konsepti seçti. Audi RS Q e-tron’da DTM’den yüksek verimli TFSI motoru var. Sürüş sırasında yüksek voltajlı pili şarj eden bir enerji dönüştürücünün parçasıdır. İçten yanmalı motor 4.500 ile 6.000 dev/dak arasındaki özellikle verimli aralıkta çalıştırıldığından, özgül tüketim kWh başına 200 gramın oldukça altındadır.
Audi Sport’ta motor sporları projeleri Geliştirme Müdürü Stefan Dreyer, “Akü aynı zamanda bir ortakla birlikte gerçekleştirdiğimiz tescilli bir geliştirmedir” diyor. Stefan Dreyer ayrıca, “Mühendisler olarak temelde her bileşende gelişme potansiyeli görüyoruz. Ancak aktarma organları sistemi açısından, Formula E’de şimdiden yüzde 97’nin üzerinde bir sistem verimliliği elde ettik. Pil ve enerji yönetimi çok önemlidir. Ve genel olarak elektromobilitede en büyük gelişme potansiyeli burada yatıyor. Son derece zorlu Dakar projesinden öğrendiklerimiz gelecekteki üretim modellerine akacak. Her zaman olduğu gibi, bu projede yol otomobili geliştirme departmanındaki meslektaşlarımızla da yakın bir şekilde çalışıyoruz.” açıklamalarını ekledi.
