Bimota, yüksek performanslı modellerin piyasaya sürülmesinin yanı sıra, motosiklet yapmayı sevenler için kit halinde satılan motosikletleri bile üretmiştir. İşte Bimota’nın Tarihi Hakkında Bilinmeyenler…
Şimdi kısmen Kawasaki’ye ait olan Bimota’nın tarihi sanıldığı kadar uzun değildir. Şirket oldukça yakın bir zamanda 1973 yılında kurulduğundan beri, İtalyan motosikletlerine hayran olan veya sahip olan kişilerin dikkatini çekmeyi başardı. Şirketin adı, kurucuları Bianchi, Morri ve Tamburini adlarının ilk iki harflerinin birleşmesinden gelmektedir Bu birleşme muhtemelen alfabetik sıraya göre yapılmıştır. Bimota’nın ilk dikkate değer motosikleti SB2 modelidir. Bir Suzuki motoruyla güçlendirildi ve teknik olarak gizlenmiş bir GS750 altyapısına sahipti. Başlangıçta Bimota, Honda ve Kawasaki’nin yanı sıra Suzuki’nin en üst modellerini özelleştirdi. Daha sonra Lamborghini markalı motosikletler üretmeye başladılar. Ayrıca Yamaha ve Ducati’nin üst düzey özelleştirmelerini de üstlendiler.
Bimota, yüksek performanslı modellerin piyasaya sürülmesinin yanı sıra motosiklet yapmayı sevenler için kit haline motosiklet üretimi işine bile girdi. Model adlarına gelince, kökenlerini görmek kolaydır. Yalnızca Bimota tarafından üretilen motosiklet V Due veya Tesi olarak adlandırıldı. Geri kalanı temel motosiklet şirketi ile aynı baş harfiyle başlıyordu. Bu nedenle Yamaha motor modelleri “Y” ile, Honda modelleri “H” ile adlandırılırken Harley-Davidson modelleri “HD” ile başlamaktadır.
Bimota’nın Yükselişi
Bianchi, Morri ve Tamburini, klima ve yalıtım/ısıtma ekipmanlarıyla uğraşan üç arkadaştı. Üçü de motosikletleri severdi ve özellikle de Tamburini, motosiklet yarışlarında aktif olarak rol alıyordu. Tamburini’nin 1972’de Misano Pisti’nde Honda 750 Four kullandığı söylenmektedir. Ancak Misano’daki en hızlı dönüş olan Quercia’da kontrolünü kaybetti ve üç kırık kaburgayla hastanelik olmuştur. Öfkeli ve hatasından ders alan Tamburini, Honda 750 Four için yeni bir çerçeve seti tasarladı ve bu, orijinalinden 50 kilo daha hafif olan HB1, oldu.
Bimota, Massimo Tamburini altında çerçeve setleri, diğer bileşenler ve aksesuarlar üreterek normal motosikletleri efsaneye dönüştürdü. Honda 750 Four’un HB1’e dönüşmesi gibi Kawasaki Z1 900 şimdi KB1’di ve sonunda Suzuki GSX 750 ve 1100, SB2 ve SB3‘e dönüştürüldü. Ancak 1983’te Tamburini Bimota’dan ayrıldı. Daha sonra eski bir Ducati mühendisi olan Federico Martini, göreve getirildi.
Bimota’nın Düşüş Yılları
Martini, Tamburini’den daha genç ve daha az deneyime sahip olmasına rağmen bir Ducati ve bir Yamaha’yı DB1 ve YB4‘e dönüştürerek Bimota’nın en çok satan iki motosiklet modelini üretmeyi başardı. Şimdiye kadar üretim de iki katına çıkarak yılda 1.200 motosiklete ulaştı. 1990’larda Japonlar büyümüştü ve çerçeve kaliteleri Bimota’nın yaptığına yaklaşıyordu. Bimota daha sonra Tesi projesini başlatarak V4 Honda, 5 valfli Yamaha ve Ducati 851/904 motorlarını çok daha iyi çerçeveli motosikletlere dönüştürdü. Ne yazık ki Tesi biraz geç geldi ve Bimota’nın düşündüğü gibi olmadı.
Şimdiye kadar Franco Morini de işin içindeydi. Bimota ilk motosikleti olan 500 V2’yi yapmaya çalıştı fakat motorun sıkıntılı bir enjeksiyon sistemi vardı. Bu ve diğer mali sıkıntılar Bimota’yı 2001 yılında iflas başvurusunda bulundurdu. Daha sonra Milanlı yatırımcı Roberto Comini tarafından şirkete nakit pompalandıktan sonra Bimota, Sergio Robbiano’nun altında küllerinden tekrardan doğdu. Robbiano, Ducati’ye odaklandı ve DB5 ve DB6 Delirio’yu yaptı. Ayrıca Tesi’yi yeniden üretti. Modellerin sonuncusu, Daniele Longoni ve Marco Chiancianesi’ye satıldığı DB7 modeliydi. Onların altında Bimota, BMW’nin S1000RR’sinden güç alan, şimdiye kadarki en hızlı motosiklet olan BB3’ü piyasaya sürdü. Ancak öyle bile olsa Bimota bocaladı ve sonunda el değiştirdi. Daha doğrusu hisselerini bir kez daha değiştirdi. Ekim 2019’da Kawasaki, Bimota’da %49 hisse satın aldı ve yeni Bimota motosikletlerinin Kawasaki tedarik zincirindeki parçalardan üretileceğini duyurdu.
Bimota’nın Yarış Mirası
1980’de Jon Ekerold, Bimota HB3’ü ile Dünya Şampiyonası’nı kazanmak için yarıştı ve Bimota’yı çok şaşırttı. Ardından Virginio Ferrari, Davide Tardozzi ile birlikte 1987 Formula TT’sini YB4 El ile kazandı. 2000 yılında Anthony Gobert, Philip Adası’nda Bimota SB8K ile bir yarış kazandı.
Günümüzde Bimota dümende Kawasaki ile yeni bir yöne doğru ilerliyor. 2021’in Milano’daki EICMA gösterisi, Bimota KB4 serisinin lansmanını gördü ve motosiklet severler tarafından çok beğenildi. Ancak Bimota’nın CEO’su Pierluigi Marconi için sınır gökyüzüdür. Bimota her zaman spor motosikletlere odaklanmış olsa da şimdi macera motosikletleri ve hatta tourer motosiklet modellerini üretmek istiyor. Ayrıca Bimota ilk kez istikrarlı bir tedarik zincirine sahip. Bu yüzden artık motorların nereden geldiğiyle ilgilenmek zorunda değildir. Genel olarak “Bimota’nın Tarihi Hakkında Bilinmeyenler” adlı içeriğimizde de gördüğünüz gibi bu üretici hakkında birçok farklı rivayet bulunmaktadır. Ancak her şekilde ayakta durmaya çalışması, motosiklet severleri etkilemektedir.