Geçmişten Günümüze Popüler İtalyan Motosikletleri… İtalyanlar, şimdiye kadar gördüğümüz en şaşırtıcı derecede muhteşem motosikletlerden bazılarını üretebildiler. Öncelikle bugünkü içeriğimizdeki listeyi yapmak oldukça zorlayıcı oldu. Bunun sebebi, en iyi İtalyan motosikletlerini seçmek kolay değil. Ayrıca genel olarak, İtalyan motosikletleri kalp durduran performans istatistikleri, egzotik stiller ve ateşli tasarımları ile satışa sunulmaktadır. Böylece hangisinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemesi oldukça zor olmaktadır. Örnek olarak klasik stili seven bir sürücü, modernize edilmiş olanları bir kenara bırakacaktır. Fakat bu düşünce modern motosiklet tasarımlarını kötü yapmamaktadır. Aslında motosikletlerin güzellikleri, tamamen alıcıların tercihlerine bağlıdır. Bugünkü listemizde bulunan motosikletleri seçmemizin nedeni; İtalyan güzellik ve performans kültürüyle tasarlanmış olmalarıdır. Bu motosikletler, İtalyanların dünyanın en güzel motosikletlerini yaptığını kanıtlıyor.
Ducati 750 Super Sport
Ducati 750 Super Sport, dünyanın gördüğü en güzel motosikletlerden biri olmalı. Stil ve tasarım açısından evrim niteliğindedir. Ayrıca İtalyan motosiklet üretiminin kalite ve zarafetinde bir çıtayı oluşturdu. Ducati 750 Super Sport, üreticilere bugüne kadar egzotik bisikletler yaratma konusunda rehberlik etti. Ducati, Super Sport’u ilk olarak 1973’te Milano’daki EICMA fuarında tanıttı. Ducati’nin sınırlı sayıda sokağa uygun seçeneklerle yarışa hazır motosikletler üretmesi, marka için oldukça önemlidir. Bu yüzden yolda yasal olarak sürülebilen Desmodromik valf sistemli Super Sport’u sergilediler. Ayrıca Ducati 750 Super sport, yaklaşık 72 beygir gücünde 748cc, dört zamanlı L-ikiz motora sahip olmaktadır. Zaten genellikle İtalyan motosikletleri denildiği zaman aklımıza ilk olarak Ducati gelmektedir. Başarılı İtalyan üretici, efsane tasarımları sayesinde popülerliğini korumaktadır. Listemizde bulunan 750 Super Sport’a baktığımız zaman tamamen stil sahibi kafa tasarımı, arka artçı selesinin iptal edilmesi oldukça hoş durmaktadır. Ayrıca oturuş pozisyonu, sürücülere rokete oturmuş gibi hissettirmektedir. Motor kısmında grenaj kullanılmaması da oldukça mantıklıdır. Bu sayede motorun sıcaktan şişme sorunu ortadan kaldırılmıştır. Böylece sürüşlerde performans kaybı söz konusu olmamaktadır.
Moto Guzzi V7
En favori modellerimden biri olan Moto Guzzi markası, maalesef ki ülkemizdeki popülerliğini koruyamamaktadır. Ayrıca ikinci elinin zayıf olması, insanlarda ön yargı oluşturmaktadır. İlk olarak Moto Guzzi 1921 yılında kuruldu. O zamandan beri şirket oldukça başarılı ve şanlı bir geçmişe sahip oldu. İlk Moto Guzzi’nin motosikletleri, şirketin 1930’larda birçok yarış zaferine itene kadar tek silindirli motorlardan oluşmaktaydı. 1960’larda Moto Guzzi orijinal motor tiplerini bıraktı. Uzunlamasına krank miline sahip hava soğutmalı, 700cc V-twin olan yeni bir motor yapısını ortaya sundular. Ayrıca bu motor tipi, şimdiye kadar en ünlü İtalyan motorlarından biri olan V7’yi ortaya çıkardı. Klasik V-Twin motor düzenlemesi V7’yi benzersiz kılmaktadır. Tasarımına baktığımız zaman motor bloğunun V-Twin olması, motorun çekiciliğini arttırmaktadır. Ayrıca Moto Guzzi V7’nin motor tasarımı, saldırgan bir vahşi hayvan gibi motorun ana hatlarından dışarı çıkmaktadır. Döneminde popüler olan sade gösterge tasarımı ve yuvarlak krom kaplamalı farı da motosikletin albenisini yükseltmektedir. Ayrıca motor bloğunun üstünde konumlandırılan geniş deposu, motorun dengesini arttırmaktadır.
Aprilia RSV4 FW
Aprilia son zamanlarda birçok farklı motosiklet modelini satışa sunmaktadır. Özellikle 600 cc sınıfındaki devriminden sonra RV4 FW ile motosiklet dünyasına son vuruşlarını yapmıştır. Genel olarak Aprilia RSV4 güzel bir motosiklettir. Sürücüyü bir profesyonel gibi göstermektedir. Ayrıca profesyonel yarış motosikletlerindeki gibi mükemmel yol tutuşu ile ön plana çıkmaktadır. Fakat bugünkü konuğumuz Aprilia RSV4 değildir. Motosikletin geliştirilmiş versiyonu olan RSV4 FW modelidir. Son derece başarılı ve farklı olan RSV4 FW, çok farklı özelliklere sahiptir. Ayrıca yeni ve daha hafif lityum pilleri, motosikletin en büyük avantajlarından biri olmaktadır. Yeni Aprilia RSV4, 215 beygirin üzerinde güç üretmektedir. MotoGP teknolojisi ile birleşen güç, ortaya keyifli ve hızlı sürüşler çıkarmaktadır. Tasarım olarak tamamen profesyonel yarış motosikletlerine benzeyen Aprilia RSV4 FW’nin grenajlarının üzerinde birçok farklı renk kullanılmıştır.
Cagiva V589
“Geçmişten Günümüze Popüler İtalyan Motosikletleri” adlı içeriğimizin son modeli de Cagiva’nın V589’udur. Cagiva markası, genel olarak tüm dünyada unutulan bir motosiklet markasıdır. Fakat V589, markanın aksine efsaneliğini korumaktadır. Cagiva V589, 1980’lerde yarış pistlerine hükmeden en havalı iki zamanlı yarış motosikletlerinden biridir. 498cc sıvı soğutmalı V4 motora sahipti. Ayrıca 150 beygirlik gücü, motosiklet sürücüsüne oldukça zor ve tehlikeli anlar yaşatabilmektedir. Güçlü motosiklet, alüminyum ve karbon fiber alüminyum çift kanatlı bir şaseyle bütünleştirilmiştir. Öhlins ve Marzocchi süspansiyonları, Michelin kauçuk tekerlekleri ve Brembo’nun fren esnasında vücudumuzdaki kan akışını hissettiren fren sistemi, Cagiva V589’da mevcut olmaktadır.