Triumph Daytona Özellikleri ve İncelemesi…
Triumph Daytona, paranın satın alabileceği en iyi spor motosikletlerinden biridir. İngiliz motosiklet üreticisi Triumph, büyük ölçüde kaliteye olan inanılmaz bağlılıkları sayesinde son yıllarda büyük bir geri dönüş yaptı. Triumph, yıllardır farklı motosiklet türlerini ortaya çıkarıp, motosiklet severlerin dikkatini çekmeye çalışmaktadır. Daytona modelleri de başarılı üreticinin en sevilen ve sağlam modellerinden biridir. “Sağlam” kelimesinin üzerinden geçecek olursak, motosiklet tutkunlarının yakından bildiği bir şey var. Bu da bazı Triumph modellerinin olukça fazla denebilecek şekilde kronik sorunlarının olmasıdır. Bu sorunlara göz attığımız zaman elektriksel ve motor yağ kaçağı gibi sorunların olduğunu görebiliyoruz. Ancak İngiliz motosiklet üreticisi Triumph son yıllarda şirketin algısını tamamen değiştirmeye çalışmaktadır. Bu yüzden modellerin fiyatını arttırsa da kalitelerini de rakiplerinin seviyesine getirmeye karar verdi. Bu politikanın sonucu, hem arzu edilen hem de sürülebilir olan yüksek güçlü, yüksek kaliteli spor motosiklet modellerinin ortaya çıkması oldu.
Triumph Daytona Tarihi
Triumph, 90’lı yıllarda 750 ve 1000cc modelleriyle Daytona adını tekrar kullanmaya başladığından beri spor motosikletlerinin çamurlukları her zaman şu anda sembol haline gelen rozeti taşıyor. 595 modelinin küresel çapta iyi satmasına rağmen ilk modeller orta düzeydeydi. Ancak 955i’yi piyasaya sürdüklerinde kendilerini gerçekten endüstrinin en iyisi olarak ilan ettiler. İlk Daytona modelleri, saygın tasarıma ve yeterli performansa sahipti. Ayrıca üretici yarış motosikletlerinin aksine uzun ve daha sık sürülebilecek daha da konforlu bir spor motosiklet üretmeyi hedeflemişti.
Japon üreticilerle rekabet edebilmek için başlangıçta fiyat noktalarını dengelemeye çalıştıktan sonra, kalite veya performans açısından ayak uyduramayacaklarını çabucak anladılar. 90’ların sonunda, yoldaki genel hissini iyileştirmek için motosiklete birinci sınıf bileşenler ekleyerek daha kalite temelli bir yaklaşıma geçtiler. Müşteriler motosikletlerinin herhangi bir beygir gücü savaşını kazanmayabileceğini fakat nihayetinde performanslı sürüşlerinde daha etkili olduklarını fark etmeye başladıklarında, Triumph’ın modelleri rakipleriyle kıyaslanabilmeye başladı.
Premium Hissiyat
Odak noktalarını daha kaliteli, daha hissiyatlı motosiklet yapmaya kaydırmaya başladıklarında, müşteriler cüzdanlarıyla konuşmaya başladılar. Bu durum daha iyi bir genel ürün için daha fazla para harcamaya istekli olmaktan daha fazlasıdır. Rakiplerinden hem pahalı hem de daha fazla eksik yöne sahip olan Triumph modelleri, kullanıcıya son derece premium hissiyatını sağlamayı amaçlamaktadır. Böylece eksiklerinin görmezden gelineceği düşünülmektedir. Ancak Triumph zaman içinde Daytona modellerinde çok farklı ve rekabetçi değişimlere gitti. Bu değişimlerinin sonucunda da karşımıza Triumph Daytona 675R modeli çıktı. On yıldan fazla bir süredir üretimde kaldıktan sonra, giderek katılaşan emisyon standartlarından geçmek neredeyse imkansız hale geliyordu. Bu yüzden saygıdeğer makinenin üzerindeki perdeyi indirmeye karar verildi. Ancak bu, bir sonraki spor motosikletleri için bir plan tasarlanmadan gerçekleşmedi. 765 motorunun geliştirilmesi zaten sürüyordu.
Moto2 Tedarikçisi
Gecikmelerinin bir kısmı, özel olan 765 motorunun Moto2 şampiyonasına tedarik etmeyi kabul ettikleri gerçeğine bağlı olabilir. Pahalı bir çaba olmasına rağmen Triumph için bir tür darbeydi fakat markanın elde ettiği teşhir paha biçilemez. Geçen yıl 765 modeli çıktığında herkesin beklediği kadar keskindi. Yol için rakiplerinin çok ötesinde olan makineydi. Ayrıca pist sürüşleri, motosikletin karakterinin ortaya çıkmasında yardımcı olmuştu.
Hem 675 hem de 765 modelleri oldukça özel ve iddialı spor motosikletleridir. Fiziksel ve zihinsel olarak sınırlarını bilmeyen motosiklet sürücüleri için giyotinden farksız olan bu modeller, deneyimli kişiler içinde oldukça zevklidir. Ayrıca İngiliz motosiklet üreticisinin yıllarca ürettiği, beklenenin altında kalan modellere göre 675 ve 765 modelleri oldukça iddialı ve farklıdır. Bu modeller, Pistte olduğunuzda sizi ödüllendireceklerdir ve inanılmaz derecede çevik sürüş tarzına sahiptirler.
Triumph Daytona 675R özellikleri
Triumph Daytona 675R özelliklerine baktığımız zaman 169 kilogram ağırlığında 675 cc, 174 beygir ve 74.00 nm tork ürettiğini görmekteyiz. Bu değerler, piyasadaki rakiplerine benzer olmaktadır. Ancak Triumph Datyona’nın şasi performansı ve diğer özellikleri, modeli daha da fazla ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca motosikletin motorunun 3 silindirli olması, kusursuz bir sese sahip olmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak “Triumph Daytona Özellikleri ve İncelemesi” adlı içeriğimizden yola çıkarak İngiliz motosiklet üreticisi Triumph son yıllarda satışa sunduğu motosiklet modelleriyle keyfimizi yerine getirmeyi başarıyor. İlerleyen zamanlarda İngilizlere olan ön yargılarımızı yenebildiğimiz zaman Triumph, Türkiye’de de oldukça başarılı satış rakamlarına ulaşacaktır.