Alişan Fidan ile Motosiklet Tutkusu Üzerine Konuştuk!
Motosiklet test videoları nasıl mı çekiliyor? Yeni çıkan motosiklet videosu mu arıyorsunuz? Motosiklet tanıtım videosu çekip para kazanmak mı istiyorsunuz? Doğru yerdesiniz, okumaya devam edin…
Ağustos 1992’de İstanbul’da doğdum. Aslında İstanbul’a hem çok yakın hem de çok uzak olan Silivriliyim. 2013 yılında Mersin Üniversitesi’nde Almanca Tercümanlık eğitimi almaya başladım fakat iki yıl sonra şehrin beni kısıtladığını düşündüğüm ve motosikletlerle ilgili bir şeyler yapmak istediğim için anlık bir kararla okulu bıraktım. İstanbul’a geri döndükten 15 gün sonra da bugün, burada bu konuşmayı yapabilmemi sağlayacak olan Motoron Dergisi’ndeki işimi buldum. Şu anda motosiklet test videoları çekiyorum ve İstanbul Üniversitesinde Dil Bilimi okuyorum.
Motosiklet Test Yazarlığı Nasıl Başladı?
Yakın arkadaşım Kaan sağ olsun; bana bir iş ilanı yolladı. Motoron Dergisinden verilen ilana başvurdum ve kabul edildim. Aslında işe, haber çevirmeni olarak başladım. İngilizce yazılan haberleri Türkçe’ye derliyor ve internet sitesine giriyordum. Öyle test motosikletine bineyim, piste çıkıp orada neresi nasılmış iyice görelim gibi durumlar o zaman için hayaldi. Custom motosiklet yapımı ile ilgili bir yazı yazayım belki basılır düşüncesiyle editörüme yazı gönderdim. Yazı baskıya çıktı ve sonraki ay geldiğinde hiç beklemediğim şekilde; “eee bu ay ne yolluyorsun?” sorusuyla karşılaştım. Bu şekilde biraz şans ile başlayan işler özveriyle bu raddeye kadar geldi.
1 Motosiklet Merakı Nerede Başladı?
Motosiklet merakı konusunda klasik olan ezelden beri geliyor benim babam da motosikletçiydi vs benim için çok geçerli değil. Aslında çocukluktan beri çok sıkı bir otomobil meraklısıydım (ki hala öyleyim). Hatta küçük denebilecek 13-14’lü yaşlarımda çeşitli otomobil dergilerine gönderdiğim yazılarım baskıya bile çıkmıştı. 2008 yılında bir arkadaşımın Honda Activa marka bir scooterı vardı. Bir gün “Bana şunu öğretir misin?” dememle virüsü kaptık. 2013 yılından beridir de yılın 365 günü yaz kış fark etmeksizin motosiklet tepesindeyim. İşim dolayısı ile ana odağım motosikletler olsa da otomobil defterini hala kapatmadım.
2 Şu anda tam olarak ne yapıyorsun? Kendini nasıl tanımlıyorsun?
Yaptığım işe motosiklet test editörlüğü diyebiliriz. Son yıllarda çok popüler olan oto test yazarlığına benziyor. Her motosiklet severin hayali olabilecek bir iş. Düşünsenize; Her hafta farklı bir motosiklet sürüyorsunuz ve görüşlerinizi belirtiyorsunuz hatta firmalar sizin görüşlerinizi önemli bulduğu için sizi yurtdışındaki lansmanlara dahi götürüyor. Bu, işin çok keyifli kısmı. Ama bunun altında yaratıcı olmak, içerik üretme becerisine sahip olmak, bir alanda bilgi sahibi olmak ve kendini sürekli geliştirmek, mesai kavramının konforunu yaşayamamak gibi detaylar var…
3 Bu işi nasıl tanımlarsın?
Dışarıdan genellikle “Hayat sana güzel!” tepkilerini duymaya alışsam da davulun sesi gerçekten uzaktan hoş geliyor. İnsanlar ilk bakışta hoşuna giden bir motosikleti alıp almama kararını sizin yazılarınıza veya videolarınıza baktıktan sonra değiştirebiliyorlar. Bu sebeple okuyucunun ilgisi çekecek, ona gerçekten bilgi verecek, kararına doğru şekilde etki edecek içerikler hazırlama sorumluluğu var ve bu, çok kolay değil.
4 Motosiklet İçeriği Hazırlamanın İnceliği Nedir?
Mesela bir motosikleti eleştirirken neye bakacağınızı ve aynı sınıftaki diğer rakip modellerle karşılaştırdığınızda ne durumda olduğunu anlayabilmeniz gerekiyor. Bunların hepsi bilgi ve onun yanında tecrübe ile olan şeyler. Zaten seyirci ve okuyucu da broşürden bakıp okuyan kişi ile gerçekten tecrübe aktaran adamı ayırt edebiliyorlar. Motosiklet kullanıcıları son dönemde çok bilinçlendi. Bu muazzam bir şey.
5 Yaptığın içerikler nerelerde çıkıyor? Ortalama ne kadar okunuyor/ izleniyor?
İçeriklerim, Motoron Dergisi’nin baskılı ve dijital versiyonunda, aynı zamanda Youtube’da çıkıyor. Yaptığımız inceleme ve bilgi veren motosiklet videoları daha filtrelenmiş bir kullanıcı kitlesine hitap ettiği için 100bin civarı izlenen bir video için oldukça başarılı diyebiliriz. Ayrıca çektiğiniz motosikletin de bunda çok etkisi var. Örneğin bir scooterda 100bin rakamını yakalayabilirken çok pahalı bir yarış motosikletinde 20 bin civarı başarı kıstası sayılabilir. Sadece rakama bakmak yanıltıcı olabilir fakat işin güzel yanı filtreden geçmiş bir kitleye sahip olduğumuz için içeriğin hedefe ulaşması çok daha kolay ve bence asıl önemli olan şey de bu.
6 Motosiklet videoları çekme işini profesyonel bir iş haline getirmeye nasıl karar verdin?
Hali hazırda yazarak yaptığım işi videoya çevirdim diyebiliriz. Bir iki deneme videosundan sonra çok güzel yorumlar aldık. Ayrıca insanlar kamera karşısına yakıştığımı söylediler ve açıkçası yeni bir şeyler denemeyi de sevdiğim için bir anda ana odağımı video’ya çevirdim. Hem dergi hem de şahsım adına doğru bir karar aldığımı düşünüyorum. Video işini sonradan öğrendik ama bir şekilde güzel kıvırdık gibi gözüküyor…
7 Sana ilham veren biri oldu mu?
Bu işi Türkiye’de ilk ve bence en iyi yapmış olan rahmetli(bu kelimeyi söylerken boğazım düğümleniyor) Barkın Bayoğlu kuşkusuz ki ben dahil çoğu kişiye ilham vermiştir. Türk motosiklet sektörü için çok önemli bir insan olan Barkın ağabeyi bu şekilde saçma sapan bir kaza ile kaybedeceğimizi hiç düşünmezdim. Çok renkli ve yeri doldurulamaz bir insandı. Gerçekten özlüyoruz….
Yurtdışında da Powerdrift kanalındaki Sagar Sheldakar’ı hem anlatış hem de video kalitesi yönünden çok severim. İngilizce içerik yaptıkları için uluslararası camiada daha çok tanınıyorlar.
8 Sence video içerik hazırlayarak hayatını kazanmak nasıl bir şey?
Normal bir işten çok da farklı değil aslında. Yine işinizi büyük bir titizlik ve özveri ile yapmalısınız. Bazen çekimler sabahtan akşama kadar 3 gün boyunca sürebiliyor. “Çok yorulduk şurası da eksik kalsın bir şey olmaz.” diye bir bahaneniz de olmuyor çünkü anında izleyici alttaki yorumlarda bununla ilgili bir şeyler yazıyor. Dediğim gibi bir motosiklet sürücüsünün hayallerini süsleyen bir iş fakat gerçekten zor. Ancak ne izlediğini bilen bir kitleye hitap edebilmekten de çok mutluyum.
Bu iş sayesinde normalde yolumun kesişmeyeceği bir çok insan ile tanıştım. Youtube’da her ne kadar Türkçe içerik yapsak da internet uluslararası bir platform ve diğer sosyal medya hesaplarınızdan sizi bulup soru soran çok fazla yabancı insan oluyor. Bir çok farklı sosyal statüden hatta devlet yönetim kadrosundan kişilerle bile iletişime giriyorsunuz. Ayrıca gittiğiniz lansmanlarda diğer meslektaşlarınız ile tanışmak da cabası. Dünya’nın her yerinden aşağı yukarı bir tanıdığınız oluyor. Hepsi çok değerli insanlar ve bu işin gerçek getirisi bence bu.
9 Kimler böyle bir iş yapabilir? Muhakkak her video çeken bu konuda başarılı olmayacaktır değil mi?
Buradaki en önemli şey bilgi seviyeniz ve kanalınızın formatı. Video yapmayı biliyorsunuz ve ağzınız laf yapıyor diye başarılı olamazsınız. Örnek verecek olursak; Bir önceki modele göre dingil mesafesi kısalan bir motosiklette ne gibi farklılıklar hissedilir gibi detayları bilmiyorsanız broşür okumaktan öteye geçemezsiniz ve bunu seyircinize aktaramazsınız. Neyi bilmediğinizi biliyor ve bu eksikliklerinizin farkındaysanız, eksiklerinizi gidererek veya kanalın formatını bir modelin kullanıcılarının yorumlarını, sıkıntılarını ve yaşadıklarını derleyip toparlayıp anlatan bir şekilde değiştirerek kendinize has bir tarz yaratabilirsiniz. Bu tip videolar yapan kanallar mevcut ve kendi alanlarında gayet başarılı bulduğumu da söyleyebilirim.
10 Bu işte kendine belirlediğin kariyer nedir? Nereye varmak istiyorsun?
Bu işlere yine devam etmek istiyorum hatta İngilizce içerik yapıp daha büyük kitlelere hitap etmek istiyorum. Ayrıca hayalimde Türkiye’nin tekstil konusundaki tecrübesini kullanarak motosiklet ekipmanları üreten bir marka kurmak var. Bugün gördüğünüz bir çok markanın üretimi aslında Türkiye’de ve sadece etiketleri ülkelerinde basılıp sonra bize geri satılıyor. Bizim tek sorunumuz marka oluşturmak. Neden Dünya standartlarında bir motosiklet giyim firmamız olmasın?
11 İlk motosikletin neydi ve şimdi ne kullanıyorsun?
Okula gidip gelmek için çok komik bir ücrete aldığım Çin üretimi bir scooterım vardı. Bir yılda 8000KM yol yaptıktan sonra kendisi ile yollarımız ayrılmıştı. Hala scooterlar en pratik bulduğum ve en sevdiğim araçlar. Şu an test motosikleti kullanmaktan kendi motosikletimi kullanamayacağım için bir şey almadım fakat yakın zamanda proje yapmak için ilginç bir şey deneyebilirim.
12 Otomobil fiyatlarının yükselmesi sence motosiklete ilgiyi arttıracak mı?
Zaten artırdı. Buna ek olarak yakıt fiyatları ve trafiğin de artmasından sonra B ehliyetle kullanılabildiği için 50cc satışlarındaki artış da gözle görülür şekilde yükseldi. Hatta yüksek cc motosikletlerin kur artışından dolayı satışları düşerken adet bazında piyasayı 50cc motosiklet ve scooterlar sırtladı diyebiliriz. Bana kalırsa küçük bir il veya ilçede yaşıyorsanız zaten 50cc klasmanı pratiklik açısından fazlasıyla yeterli olacaktır.
13 Hayatında hiç motosiklet kullanmamış birine hangi modelleri tavsiye edersin?
Rahmetli Barkın ağabeyin bu konuyla ilgili çok güzel bir videosu vardı. Zaten az olan dikkatinizi vitesle uğraşmaya harcamak yerine önünüze odaklamanın daha az riskli olduğundan bahsediyordu. Bu sözünün doğruluğunu zaman içerisinde birçok kez yeni başlayanlarda gördüğümden, tam da bu sebepten dolayı insanlara 125cc hafif scooterları öneriyorum. Bütçe varsa ABS’li bir modele bakılmasını kesinlikle gerekli. Çünkü yeni başlayanların kazaya karışmasına en çok sebep olan şey panik olduktan sonra freni aniden sıkıp kayarak düşmeleridir.
14 Bisiklet kullanmakla motosiklet kullanmak arasında nasıl bir bağlantı var? Mesela bisiklet kullanmayı bilmeyen biri motosiklet kullanabilir mi?
Kesinlikle bağlantı mevcut. 15-16 yaşıma kadar bisikletin üstünden hiç inmedim. Bunun motosiklet kullanmama büyük yararı olduğunu düşünüyorum. Bisiklet kullanmamış birisi de kolayca motosiklet kullanabilir.
15 Alişan Fidan’ın Hayalindeki motosiklet ne? Para, sorun değil:)
Madem atış serbest o zaman neden bir tane ile yetiniyoruz? Her amaç için farklı motosiklet istiyorum aslında. Günlük kullanım için scooterların rakipsiz olduğunu düşünüyorum ve bu sebeple çok sevdiğim Yamaha XMAX 300’ü seçiyorum. Uzun yol için BMW S1000XR, pist için ise Aprilia RSV4RF olurdu. Aslında her motosiklet ve scooterda sevilebilecek birşeyler bulabilirsiniz. Tamamen ne istediğinize ve beklediğinize bağlı.
16 Motosiklet tutkun pek çok ülkeyi görmene yardımcı oldu. Bu sayede hangi ülkeleri gördün?
Bence en önemlisi Türkiye’nin büyük bir kısmını gördüm. Batı ve doğu illeri arasını geçtim yan yana iki köyde bile çok muazzam farklar olan bir ülkeyiz. Doğduğum ve büyüdüğüm ülkeyi detaylıca görebilmek benim için en önemli şeydi. Onun dışında şu an için Yunanistan, İspanya ve Almanya’ya gittim. Önümüzdeki Kasım ayında da EICMA fuarı için İtalya’ya motosikletle gideceğim. Yol üstünde bir çok ülkeyi de bu sayede görmüş olmayı planlıyorum.
17 Motosiklet trafiği ve kullanımı açısından Türkiye ile Avrupa şehirlerini kıyasladığında en çok ne dikkatini çekti?
En büyük farkı kesinlikle göbek ve kavşaklarda görüyorsunuz. Göbeğin içindekine öncelik verileceği kuralı ne yazık ki bizde çok sallanmıyor. Kim daha hızlı gelirse, kimin aracı daha büyükse veya kim daha sert bakıyorsa yol onundur durumu var. Bu yazıyı okuduktan sonra göbek ve kavşaklarda dikkat edin herkes birbirine bakıyor. Kural kitap yok tamamen yandan gelen adama bağlı olarak hareket ediyorsunuz. İspanya’da yol yaparken bu duruma ilkten alışmamıştım zira göbeğin içindekiler hakkın kendilerinde olduğunu bildiği için araç geliyor mu gelmiyor mu diye bakma zahmetinde bile bulunmuyorlardı. Tuhaf gelmişti fakat birkaç gün sonra bu işe alıştıktan sonra gerçekten çok keyifliydi. Daha az korkarak ve tedirgin olarak sürmek aldığım keyfi cidden artırmıştı. İşin motosiklet kısmına gelirsek de kendi halinde sağ şeritte giden adamın üstüne çıkmaya çalışmak gibi bir durumla hiç karşılaşmadım. Bu bence en önemlisi zira yeni başlayacak insanların en çok korktuğu durum bu ve kesinlikle haksız değiller.
Bu arada ülkemizde motosikletçi sayısının artması ve Youtube sayesinde motosiklet ile alakası olmayan kişiler bile motosiklet videolarına bir şekilde denk geldikleri için yavaş da olsa bir farkındalık oluştuğunu görebiliyorum. Önümüzdeki 10 yılın çok daha aydınlık olacağını düşünüyorum. Ne olursa olsun motosiklet bir kez tadını alanın vazgeçemediği bir tutku. Eğer bu yazıları sonuna kadar okuduysanız sizin de içinizde o virüs bir şekilde dolaşıyor ve ortaya çıkacağı anı bekliyor demektir J Sevgiyle kalın…