İkinci el piyasasındaki en büyük problemlerden olan sahte ilanlar için düğmeye basıldı. İlan sitelerine aracını koymak isteyenler artık kimlik doğrulama adımından geçmek zorunda. Ticaret Bakanlığının, araç satışı yapan kişilerin bilgilerini ve satış yetkisini doğrulamaya yönelik ağustos ayında yayımladığı bir düzenleme zaten mevcuttu. Ancak bu bilgileri doğrulama yükümlülüğü, Ticaret Bakanlığının denetimlerine tabi olan ilan sitelerine aitti. 1 Kasım itibarıyla yürürlüğe girecek olan karara göre kimlik doğrulama adımları artık e-Devlet veya Web Tapu üzerinden yapılacak. Böylece ikinci el piyasasında, tüketici korunarak güven ortamı güçlendirilecek.
Yalnızca Mal Sahibi ve Satış Yetkisi Olan Kişiler İlan Verebilecek
Kullanıcılar, kimlik bilgileri ve resmi kanallar aracılığıyla hesaplarına ilan yükleyebilecek. Getirilen bu zorunluluk neticesinde, birden fazla ilan girerek ve araç fiyatlarını şişirerek araç satmaya çalışan kişiler engellenecek. Piyasadaki manipülasyonu bitireceği düşünülen düzenlemeye ilişkin farklı detaylar da mevcut.
3 Aşamalı Doğrulama Mekanizması
Sahte veya yanıltıcı ilanları engellemek için yürütülecek süreç üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama, satışa ya da kiralamaya uygun olan aracın gerçekliğinin tespit edilmesi. İkinci aşama, doğruluğu kanıtlanan araç için ilan verecek olan kişinin araçla olan bağı veya bağlantısının tespiti. Son aşama ise ilana koyulmak istenen araç ile ilan sahibinin direkt bağlantısı olmasa da satış yetkisinin ispat edilmesi.
Sahte İlan Verenleri 100.000 TL Ceza Bekliyor!
Bakanlık, tespit edilen bu ilanlar için para cezası uygulayacak. Kendi malı olmayan ya da satmaya yetkili olmadığı araç için ilan verenler, 10.000’den başlayıp 100.000 TL’ye kadar uzanan para cezalarına çarptırılacak. Yapılan düzenlemenin hem piyasayı olumsuz yönde etkileyen sahtekarlar için caydırıcı olması hem de fiyatlarda düşüş sağlaması bekleniyor. Piyasada hedeflenen iyileşme gerçekleşirse yetki belgesi almış emlak ve araç satış işletmelerinin de bu noktada önem kazanması kaçınılmaz. Ayrıca kayıt dışı çalışmanın önemli ölçüde önüne geçilmesi ve bu sayede vergi kaybının engellenmesi de düzenlemenin beklentileri arasında yer alıyor.