Sencer Alagöz, SsangYong XLV ve Korando Sports 4×4 ile yaşadığı keyifli sürüş deneyimini otomobil tutkunları için yazdı…
Türkiye Distribütörlüğünü Şahsuvaroğlu Dış Ticaret’in yürüttüğü SsangYong’un XLV ve Korando Sports 4×4 test sürüşü davetini aldığımda içimi enteresan bir heyecan kapladı. Uzunca zamandır off-road sürüşü yapmıyordum ve yorucu iş temposundan az da olsa sıyrılıp işimin keyifli tarafını gerçekleştirmek üzere Şile Yeşil Vadi Güsem eğitim merkezine doğru yola çıktım.
SsangYong İç Tasarımı: Aracın iç kısmına baktığımızda 7 inç yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekranın altında dijital zannettiğim ama aslında manuel kontrollü olduğunu fark ettiğim klima karşıma çıkıyor. 7 kademeli manuel klimanın yine de dijital olmasını tercih ederdim. Sürücü koltuğuna geçtiğinizde sürücüye eğimli panel sayesinde tüm kontrolleri gözünüzü yoldan ayırmadan rahatça yapabiliyorsunuz. Yumuşak ön göğüs kaplaması ve suni deri kapı döşemeleri zarif bir görünüm ve hoş bir temas hissi sunuyor.
‘SsangYong bagaj kapasitesi nasıl’ sorusunun yanıtı ‘oldukça tatmin edici’ şeklinde. Tivoli’den 23,8 cm daha uzun gövde yapısı sayesinde 297 litre fazla bagaj hacmi ile 720 litreye ulaşarak sınıfında liderliği yakalıyor. Arka koltuklar iki kademe olarak 32,5 dereceye kadar eğim sağlayabiliyor. Uzun yolculuklarda bu çok avantajlı. Asfalt sürüşü sırasında sürücü koltuğunun basınç dağılımının oldukça iyi olduğunu gördüm. 1.6 CRDİ 115 PS motor, dizel olmanın avantajı ile 1500-2500 devir arasında 300 Nm tork sunuyor. 6 ileri tork konvertörlü otomatik şanzıman, sarsıntısız vites geçişleri sağlıyor. E-tronics vites sistemi sayesinde daha dinamik bir sürüş istediğimde vites topuzu üzerindeki düğmeye basarak vites geçişlerini manuel olarak yapabildim. Bu iki özellik ile virajlarda ve motor kompresyonu istediğim anlarda araca daha hakim olduğumu hissettim. Günümüzde birçok otomatikleştirilmiş şanzımanlardan sonra tork konventörlü tam otomatik şanzıman ve manuel kullanımın bir arada olması bana iyi hissettirdi. Yeri gelmişken tüm manuel kullanım sağlayan otomatiklerin, piyasa da bilindiği haliyle yarı otomatik olmadığının da böylelikle altını çizmiş olalım. XLV’de ayrıca yine Euro 6 ile uyumlu 128 PS, 1.6 litre benzinli bir motor seçeneği daha bulunuyor.
Korando Sports 4×4 Testi Keyfi
Test günü ilk sürüşümü Korando Sports 4×4 ile gerçekleştirmiş olmama rağmen tatlıyı sona saklar gibi yazımın sonuna saklamış bulunuyorum. Pick-up segmentinde geçmişte satış rekorları kıran 4×4 Actyon Sports modelinden sonra şimdi Korando Sports’un hem 4×4 hem de uzun kasa özelliklerine sahip modeli ile piyasadaki yerini koruyacağının da sinyallerini vermekte. Korando Sports 4×4 2.0 CRDi (E-VGT) dizel motor ve 6 ileri düz vites seçeneği ile pazara sunuluyor. Korando Sports 4×4, iç hacimden ödün vermeden daha geniş bir kasa hacmi için, iç kasa boyu 40 cm uzuyor. Aslında kasa uzadığından dolayı ilk tepkim off-road performansının düşeceği yönünde oldu. Günün başındaki etapta, test parkurunda çıktığımız eğimli yokuşlardan Korando Sports 4×4 alnının akıyla arka tamponu sürtmeden inmesini bildi. 155 PS maksimum güce sahip motor daha ilk kalkışta 190 Nm tork sağlıyor ve maksimum 360 Nm tork değerine 1500 devirde ulaşıyor.
Güsem eğitim merkezi yöneticilerinin tavsiyesi ile gün sonunda özel hazırlanmış off-road test parkurundan çıkıp gerçek araziye doğru yol alıyoruz. Arazi şartlarına ulaşmadan önce gittiğimiz asfalt yolda Korando Sports 4×4 arka helezon yaylı süspansiyon sistemi sayesinde otomobil konforunda sürüş deneyimi sağlıyor. Tümseklerden hızlı geçişlerde bile pick up araçların arka koltuklarında kronikleşmiş o sallantı veya zıplatmayı yaşamadım Asfalttan toprak ve engebeli orman yoluna saptığımız anda, durmadan aracı 4H moduna alıyoruz. Araç 70 Km/h altındaki hızlarda, durmaya gerek kalmadan 2H dan 4H moduna alınıp çıkartılabiliniyor. Açıkçası 4H konumu seçildiğinde şehirli SUV moduna geçmiş oluyoruz. Şartlar zorlaşıp, zemin ıslanmaya ve eğim artmaya başladığı anda durup vitesi boşa alarak bir düğme çevirerek 4L konumuna alıyoruz. Ekranda da “4 LOW” yazısını görünce Korando Sports 4×4’ün yeni bir karakteri ortaya çıkıyor “safkan bir arazi aracı”. Arazi vitesinin çevrim oranlarını düşürmesi sayesinde çamurlu ve farklı artikülasyonlu arazi şartlarında rahatlıkla ilerliyoruz. Dönüş yoluna geçtiğimizde dik yokuşlarda 1. vitese alarak Korando Sports 4×4’ün sanki yere yapışmışçasına rahat ve güvenle indiğine tanık oluyorum. Hatta araçta bir eğim iniş kontrolü varmışçasına rahat ve kontrollü inmemiz beni şaşırttı.
Korando Sports 4×4, ESP (Elektronik Denge Programı) kapsamında geliştirilen geniş güvenlik sistemiyle oldukça dikkat çekiyor. Sistem bütünlüğünü tamamlayan HSA (Yokuş kalkış desteği), ABS (Kilitlenmeyi Önleyici Fren Sistemi), ARP (Aktif Savrulma Önleme Sistemi) ve EBD (Elektronik Fren Kuvvet Dağılımı Sistemi) programları, kullanıcıyı arazi şartları yanı sıra asfalt kullanımlarında da tam anlamıyla koruma altına alıyor. Lansmana özel 88.000 TL tavsiye edilen fiyatı ile ihtiyaçları oldukça iyi karşılayacağını ve sınıfında iddialı satış rakamlarını yakalayacağını düşünüyorum.