SUV yerine pick-up alınır mı?
Mert Yılmaz “ille de SUV isterim” diyenler için farklı bir bakış açısı sunuyor…
Bir SUV çılgınlığıdır gidiyor. İnsanımız yüksekte olmayı seviyor demek ki. Haksızlık da etmeyelim; çünkü bu, aslında sadece ülkemize özgü bir durum değil. Amerikalılar, benzin de ucuz olunca, zaten çok uzun yıllardır büyük araçlara ilgi duyuyor.
Onların pick-up’ları neredeyse bizimkilerin iki katı. İnternette ‘GMC Sierra HD‘ diye arayın; ne demek istediğimi anlarsınız.
Bu anlamda Amerika doğru örnek değil ama Avrupa’da da bir SUV çılgınlığı başladı. Bildiğiniz gibi bir dönem çok revaçta olan, ailelerin ilk tercihi MPV’ler tarih oldu. Bu araçların fonksiyonel yapılarını arayanlar da SUV ve crossover’larda istediklerini bulabiliyorlar.
1 İlla SUV mu Olmalı?
Kendi adıma konuşmak gerekirse, ben sürüş keyfine daha çok önem veriyorum. Yani bir aracın direksiyon tepkileri, frenleri, yol tutuşu benim için daha önemli. Bu nedenle hiçbir zaman bir sadece SUV satın almak gibi bir düşüncem olmadı. Ama sürekli test araçları kullandığımız için onların da tadına varabiliyorum. Örneğin, son bir hafta içinde; Mercedes GLC, BMW X3 ve Volvo XC60 kullandım. İtiraf ediyorum ben de bu tarz araçların içinde kendimi güvende ve konforlu hissediyorum.
Yıllardır arabaları deneyen bir test pilotu olarak ben, bir gün SUV almayı düşünsem bile bu; safkan bir arazi aracı olacaktır. Yani şehir içinde kullanmaktan çok doğada macera tutkumu tatmin edecek bir araç alırım. Böyle düşününce işin içine 4×4 pick-up’lar da giriyor.
2 SUV mu Pick up Mı?
‘İkisi aynı şey mi’ demeyin, MTV, ÖTV ve yakıt fiyatları coşunca yerden yüksek ya da arazi tipi araba kullanmayı sevenler bu ihtimali düşünmeye başladı. Son dönemde bize çokca sorulan sorulardan biri “SUV mu alsam pick-up’mı” olduğu için isterseniz bu sorunun cevabını arayalım.
4 kişilik bir aileniz var ve sırf çok moda diye şehrin merkezindeki bir rezidansta 1+1 bir eve taşınır mısınız? Hayat tarzınız, ihtiyaçlarınız bu eve uygun olmaz değil mi? Öyleyse neden araba alırken de hayat tarzınızı hesaba katmıyorsunuz?
İlk kural; önce hayat tarzınızı gözden geçirmeniz gerekli. Neden bu tarz bir otomobil istiyorsunuz? Tek derdiniz trafikte yüksek olmak mı? Kaç çocuğunuz var? Yaşları ne, puset gibi hafif ama ebatlı yükler taşıyor musunuz? Yılda kaç kere tatile gidiyorsunuz? Park probleminiz var mı? Türkiye’nin neresinde yaşıyorsunuz? Bu sorular o kadar çoğaltılabilir ki ve o kadar önemli ki…
3 Şehirde Hava Atmak İsteyen Pick Up Almasın!
Herkesin kendi hayatına uygun aracı alması için bayağı düşünmesi lazım. İlk olarak şunu söylemek istiyorum: İstanbul gibi kalabalık bir şehirde yaşıyorsunuz ve tek istediğiniz havalı olmak (!) yerden yüksekte seyahat etmek… Böyle düşünüyorsanız pick-up’lar sizin için uygun değil ve bu tarz düşünenler, iki tekerlekten çekişli bir SUV ya da crossover alırsa daha mutlu olabilirler. Neden mi?
1. Bir kere fazla uzunlar, park problemleri olduğu kadar şehir içinde manevra kabiliyetleri de yetersiz.
2. Ayrıca SUV’lar kadar fonksiyonel oldukları da söylenemez. Fonksiyonellikten kastım, eşya gözleri, bardaklıklar gibi günlük kullanıma fayda sağlayan detaylar.
3. Pick-up’ların İstanbul’da köprü problemi de var.
4. Şehir dışı yollarda hız limitleri düşük ve her yıl muayeneye giriyorlar.
5. Bir diğer eksiklikleri de konfor. Bu tarz araçların arka süspansiyonunda genellikle halk arasında makas denilen yaprak yaylı sabit aks bulunur. Bu klasik süspansiyon sistemi, bağımsız olmadığı ve sert yapılı olduğu için zıplatmaya eğilimlidir. Çünkü pick-up’lar yük taşımak için üretilir. Yani yük taşımak için süspansiyonun sert olması gerekir. Boşken arkası hafif olduğundan konfor negatif etkilenir. Tabii VW Amarok gibi bu konuda başarılı örnekler de yok değil.
6. Son olarak pick-up’lar pek çok SUV’a göre daha fazla yakıt tüketir. Arazi şartlarında ve yük taşırken bolca torka ihtiyaçları olduğu için silindir hacimleri yüksektir.
Son dönemde 2.0 lt’lik turbo dizeller de pick-up sınıfına girdi. Örnek olarak Isuzu D-Max ‘i verebiliriz. Bu araç, gerçekten de yakıt tüketiminde cimri olabiliyor. Ama genelde pick-up’larda 2.3-2.5 lt arasında motorlar bulunuyor. Hatta 3.0 lt’likler de var. Bu nedenle pickup yakıt tüketimleri yüksektir.
4 Hayat Tarzınıza ve İhtiyaçlarınıza Göre Otomobil Seçin!
Şu anda ‘pick-up’ları yerden yere vurdun‘ dediğinizi duyar gibiyim. Bu tarz araçların hiç avantajı yok mu? Tabii ki var:
1. Pick up MTV avantajı az muz değil. Örneğin benzer motorlu bir SUV’a göre yılda yaklaşık 3500 TL civarında daha az MTV ödüyorsunuz.
2. Diğer yandan pikap fiyatları SUV’lara göre daha makul. Mesela 130 bin TL civarında, otomatik şanzımanlı yüksek donanımlı ve dört tekerlekten çekişli bir pick-up almak mümkün.
Evet, şimdi elimizde neler var? Pick-up’lar çok daha uygun fiyata çok daha fazlasını sunuyor. MTV’leri daha düşük. Arazi kabiliyetler, çok iyi.
Hobi kullanımına daha uygun çünkü surf gibi uzun eşyaları bile rahatlıkla taşıyabilirsiniz.
Pick up modellerinin dezavantajları ise şehir içinde kullanımları daha zor, park problemleri var, asfalt üstünde yol tutuş ve frenleri daha zayıf, yakıt tüketimleri daha yüksek, köprü geçiş sorunları mevcut, muayeneleri her yıl ve şehir dışı yollarda hız limitleri daha düşük.
Bence en iyisi kendi hayat tarzınıza göre artıları ve eksileri değerlendirip, ona göre karar vermek. Benim kişisel fikrimi sorarsanız, maceralı doğa sürüşlerini de sevdiğim için daha az paraya daha çok teknoloji ve donanım almak oldukça mantıklı geliyor…
Tekerinize taş değmesin.