AUDI TT | Keyifli coupe

Çünkü konsept versiyonla, seri üretim versiyon neredeyse bire bir aynıydı. Otomobil tasarımında dönüm noktası sayılabilecek görünümüyle kısa sürede “ikon”laşan ilk nesil Audi TT , ilk yılında yol tutuş ve stabilite sorunları yaşamış olsa da bu durum kısa sürede çözüldü ve Audi TT yoluna devam etti.

2006 yılında tanıtılan ikinci nesil TT, birçok kişi tarafından tasarım yönünden eskisinin gölgesinde kaldığı yönünde eleştiriler alsa da, zevklerin kişiden kişiye değişebileceğini unutmamak lazım. Şimdi en son 2019 da yola çıkan Audi TT serisiyle yola devam etmekte.  Eski nesildeki gibi kubbe formlu tavan çizgisine sahip otomobilin burun kısmında Audi’nin yeni görsel kimliğinin sembolü olan trapez formlu radyatör ızgarası kullanılmış. Yatık tavan çizgisi nedeniyle ve şişkin arka çamurluğu nedeniyle bazı kişiler tarafından yandan ilk anda Porsche 911’e benzetilen yeni TT’nin bagaj kapağında yer alan gizli spoyler, 120 km/s hıza erişildiğinde otomatik olarak açılıyor. Spoyleri, vites konsolundaki bir düğmeye basarak açabilmek de mümkün. Uzunluğu önceki modele göre 137 mm artarak 4,178 mm’ye; genişliği ise 78 mm artarak 1,842 mm’yi bulan yeni TT’nin gövdesi alüminyumun ağırlıklı olarak kullanıldığı ASF (Audi Space Frame-Audi Uzay Kafesi) tekniğiyle üretilmiş. Gövdenin yüzde 69’u alüminyum.

Sürücü odaklı kokpit

 Audi TT’nin iç mekanına geçildiğinde sürücü odaklı tasarlanmış bir kokpit sizi karşılıyor. Alüminyum parçalarla zenginleştirilmiş kokpit son derece sportif bir görünüme sahip. Alüminyum çerçevelere sahip havalandırma ızgaraları, havalandırma düğmeleri ve vites konsolu kesinlikle etkileyici. Kullanımla ilgili en büyük eleştiri, yerleşim yerleri nedeniyle kullanımı biraz zor olan cam açma ve yan ayna ayar kumandalarına yapılabilir. Bu tarz bir otomobilde arka koltukların küçük olması kullanıcıları için fazla bir şey fark ettirmez. Audi TT’nin arka koltukları bir coupe için bile çok dar olsa da, 2 koltuklu rakipleri olduğu düşünüldüğünde “hiç yoktan iyidir” dedirtiyor.

Kendisi Küçük Mahareti Büyük Motor

Kaputun altında VW Golf’ün meşhur ettiği 200 HP’lik 2.0 TFSI motor bulunuyor. Dünyanın ilk direkt enjeksiyonlu benzinli turbo motoru olan 2.0 TFSI’ın açıkçası eleştirilebilecek fazla bir yönü yok. Gerek alt, gerekse üst devirlerde güç sıkıntısı yaşatmayan bu motor gaz pedalından gelen emirlere çok çabuk tepki veriyor ve sürücüsünü mutlu etmesini biliyor. Test sürecinde ortaya çıkan 10.8 lt/100 km’lik tüketim değeri böyle bir otomobil için fazla sayılmamalı. Golf GTI’dan daha hafif olan karoser sayesinde daha performanslı olan TT 2.0 TFSI’da bulunan S Tronic şanzıman 0.2 saniye gibi kısa bir zaman diliminde vites değiştirmesiyle de keyif veriyor. Vites değişimleri sırasında hiçbir sarsıntı oluşmaması ve  direksiyon arkasındaki kulakçıklardan da vites değişimi yapılabilmesi S Tronic’in olumlu yönleri arasında.

Yol tutuş özellikleri bakımından da başarılı olan TT’de “Magnetic Ride” adı verilen sertlik ayarlı amortisörler opsiyonel olarak sunuluyor. Spor ve konfor olmak üzere 2 farklı şekilde ayarlanabilen bu sistemde amortisör sıvısı içindeki küçük manyetik parçalar sayesinde amortisörlerin sertliği ayarlanıyor. Direksiyon sistemi düşük hızlarda biraz hissiz kalsa da, yönlendirmesi başarılı.

Tarık Akagün

Teknik Özellik

2. El Audi TT Modelleri