2016 Hyundai i10 1.2 D-CVVT AT Detaylı İncelemesi

Küçük yerli Hyundai i10 ‘un sinirli yüzü onu çok çekici kılıyor. Aracın ön kısmında sivri farlar, onunla tezat oluşturan havalandırma ızgarası ve bumeranga benzeyen sis farı yuvaları kullanılmış. Makyajla birlikte yukarı alınan plakanın iki yanındaki gündüz farları ile aracın ön kısmı kızmış bir insanı andırıyor. Bu da ona karakteristik bir ifade kazandırmış. Arkada ise ön kısımdan farklı olarak büyük stoplara yer verilmiş. Özellikle farlara kıyasla çok daha sade olan stop gurubu arka kısmın elegant görünmesini sağlamış. Araçta standart olarak 15 inçlik jantlar ise şişkin çamurluklar içinde olduklarından daha büyük görünürken bu da araca sportif bir tat katmış. Genel olarak Hyundai i10’un tasarımı yerini aldığı modele kıyasla bir hayli sert ve karizmatik olmuş.

Tasarımıyla şehir içinde pratik kullanım avantajı arayanların gönlünü fetheden Hyundai i10 ve diğer Hyundai marka araçların ikinci el ya da sıfır kilometre modellerine arabam.com ilanlarından ulaşabilirsiniz.

Aracın iç mekanındaki canlı renkler iç mekanda da kullanılmaya devam edilmiş. Bu nedenle orta konsol biraz kadınsı bir görünüme sahip. Ergonomi sorunlarının olmadığı iç mekanda kullanılan plastik malzeme sert iken montaj kalitesi çok başarılı. Konsolun ortasında konumlandırılan ve opsiyonel olarak alınabilen multimedya ekranının takibi oldukça kolay ve çözünürlüğü yüksek olsa da kullanımı çok kolay değil. Özellikle kanal aramak gibi basit işlemleri yapmak için gözleri yoldan ayırmaya gerek kalması sürüş esnasında sizi sıkıntıya sokuyor. 2385 mm’lik dingil mesafesine sahip olan i10 bu kadar küçük bir otomobil olmasına rağmen iç mekanında yolcularına yeterli alanı sunma konusunda eksiklik yaşatmıyor. Kısa tampon-tekerlek mesafesinin de katkısıyla ön koltuklardaki diz mesafesi oldukça iyi iken, boyunuz 1,70 metre civarında ise arka kısımda da sorunsuz seyahat edebiliyorsunuz. Üstelik bu küçük otomobil arkasında 250 litre gibi hiç de azımsanmayacak bir yükleme alanı sunuyor.

i10 motor özellikleri ise şöyle: Hyundai i10 ülkemizde sadece 1.0 ve 1.2 litrelik iki benzinli motorla alınabiliyor. Bu iki motor alternatifinde de firma isteyen tüketicilere otomatik vites opsiyonunu sunuyor. Bizim test ettiğimiz model ise serinin üst versiyonu olan 1.2 D-CVVT Elite Otomatik idi. 1248 cc hacmindeki 4 silindirli bir motora sahip olan bu versiyon 87 HP güç ve 120,6 Nm torka sahip. Aracın boyutları göz önüne alındığında bu gücün yeterli geleceği bir gerçek. Daha çok şehir içi kullanımları düşünülerek hazırlanan i10, bu motorla 4 ileri oranlı otomatik şanzıman sahip. Günümüzde çift kavramalar veya 6 ileri oranlı tam otomatik şanzımanlar bir hayli popüler olmasına karşılık Hyundai bu modelde ne yazık ki eski teknoloji bu üniteyi kullanmaya devam ediyor. Sarsıntısız ve sessiz çalışan motoruyla dikkat çeken i10 fabrika verisine göre 100 km’de bu kombinasyonla ortalama 5,9 litre yakıta ihtiyaç duyuyor. Ancak reel sürüşlerde şanzımanın ağır kanlılığı nedeniyle gaz pedalına daha çok basılması nedeniyle tüketim de artıyor ve 7 litreyi geçiyor.

İlk nesliyle 2008 yılında EuroNCAP çarpışma testine tabi tutulan Hyundai i10, 2014 yılında da yeni nesliyle teste dahil oldu. Her iki testten de 4 yıldız almaya hak kazanan otomobil, yetişkin güvenliğinden %79, çocuk güvenliğinden ise %80 başarı ile ayrıldı. Yaya güvenliği disiplininde %71 koruma sağlayan aracın o dönemki güvenlik yardımcıları %56’lık puan almaya hak kazandırdı. Şimdiki nesilde aracın baz versiyonunda ABS, ESP, fren destek sistemi, patinaj önleme sistemi, yokuş kalkış destek sistemi, sürücü-yolcu ön hava yastıkları gibi donanımlar standart olarak sunuluyor. Üst paketlerde ise bu donanımlara ek olarak yan ve perde hava yastıkları ve yüksekliği ayarlanabilir emniyet kemerleri alınabiliyor. Ayrıca en üst pakette bir de opsiyonel olarak şerit takip asistanı sunu

i10 gerçek bir şehir otomobili. Aracın tasarımından kullanılan motoruna kadar bunu görmek mümkün. Ancak bu demek değil ki i10 istendiğinde kullanıcısına istediğini vermesin. İlk kalkış anında biraz sakin olsa da ilerlemeye başladıktan sonra i10 gerekli gücü sorunsuzca sunuyor. Vitesin manuel kullanıma da izin vermesi sayesinde istendiğinde daha seri bir kullanım karakteri de ortaya çıkartılabiliyor. Araç küçük boyutları ve küçük ayak izi nedeniyle virajlarda biraz kaymaya meyilli olmasına rağmen olası kaymalarda kısa sürede ESP sayesinde izine dönebiliyor. Direksiyon sisteminin konfor odaklı ayarlanması bu araç için bir sürpriz değil. Ancak asıl dikkat çekici olan virajlarda karoserin beklenenden daha az yatması ve bu sayede i10’un sürücüsüne güven vermesi. Özellikle arka koltukta oturanlar virajlara hızlı girildiğinde bile konforlarından ödün vermiyor. Aracın küçük boyutlarına bir de geniş camlar eşlik edince görüş açıları konusunda da çok başarılı olması en dar alanlarda bile kolayca manevra yapılmasını sağlıyor. Direksiyonun turunun da fazla olması sayesinde i10 ile dar İstanbul sokaklarında bile zorlanmıyorsunuz.