Mazda MX-5 Test ve Sürüş İzlenimleri

Mazda KODO tasarım felsefesini benimsediğinden beri araçlarının çizgileri bir hayli agresifleşti. Daha önceki modellerinde yuvarlak hatların hakim olduğu Mazda modellerinde artık köşeli ve sert bakışlı çizgiler görüyoruz. MX-5’de de durum farklı değil. Yeni MX-5 modelinde Mazda tasarımcıları kısık gözü andıran far yapısı, katlı motor kaputu ve ısırmaya hazır bir ağzı andıran havalandırma kanalları ile MX-5’i oldukça saldırgan bir yüze kavuşturmuş. Aracın yere yakın yapısının da etkisiyle etkileyici görünüm pekiştirilmiş. Profilden şişkin çamurluklarla modelin olduğundan daha güçlü görünmesi ve 16 inçlik jantların daha büyük gibi algılanması sağlanırken, arkada ise önle tezat oluşturacak kadar sakin bir tasarıma yer verilmiş. Aracın arkasında küçük yapılı stoplar yer alırken bu bölümde ikili egzoz çıkışı dışında önemli bir sportif detay bulunmuyor. Eski nesillerdeki yuvarlak hatların aldığı eleştiriler nedeniyle böylesine agresif bir tasarıma büründürülen MX-5 kesinlikle yolda tüm bakışları üstüne çekmesini biliyor. Kendisinden çok daha pahalı modellerden rol çalan aracın sert hatları maskülen olsa da bu durumdan kimse şikayet etmeyecektir.

İlk nesil Mazda MX-5 modelinin piyasaya sunulmasından itibaren bu aracın iç mekanı hep minimalist çizgilerle hazırlandı. Ancak yeni nesilde bu durum biraz değişmiş gibi duruyor. Daha önceki nesillerde eleştiri alan kısıtlı aksesuar listesi yeni modelde yerini bir hayli uzun donanım listesine bırakmış. Mazda MX-5’in yeni neslinde Recaro koltuklardan, koltuklara entegre ses sistemine, koltuk ısıtmadan navigasyona kadar zengin bir donanım listesi bulunuyor. Küçük boyutlu olmasından ötürü sınırlı bir yaşam alanına sahip olan model bu eksikliğini donanımlarla telafi etmeye çalışıyor. Ortak parçalarla hazırlanan iç mekanda kullanılan malzeme kalitesi oldukça yüksek iken, malzeme birleşim noktalarındaki işçilik kalitesi de eski nesillere kıyasla önemli ölçüde yükseltilmiş. Eski neslinde kumaş veya metal tavanlı olarak alınabilen MX-5 yeni neslinde sadece kumaş tavanlı olarak yollarla buluştu. Aracın metal tavana sahip bir coupe versiyonu da olacak ancak o modelin daha satışa sunulması için biraz beklemek gerekiyor. Kumaş tavanlı olmasından ötürü tasarımı akıcı olan model manuel kumanda edilen tavan mekanizması sayesinde de hem ilave ağırlıklardan kurtulmuş hem de yaklaşık 3 saniyede aracın üstünün açılmasını mümkün kılmış. Sürücü oturduğu yerden önce tavandaki güvenlik kilidini açıp sonra da tavanı geriye doğru iterek bir anda aracı bambaşka bir kimliğe büründürebiliyor.

Mazda MX-5’in elinin en güçlü olduğu yer bu disiplin. Vergi avantajlı 1.5 litrelik benzinli motorla ithal edilen MX-5, bu güç ünitesinden 131 HP elde ediyor. 4 silindirli atmosferik motor yüksek devir çevirmesiyle ön plana çıkan bir makine. Bu nedenle alt devirlerde biraz zayıf kalıp tork konusunda da eksikleri bulunmasına rağmen aracın hafif yapısı sayesinde sürüş esnasında sürücüsüne en ufak bir eksiklik hissettirmiyor. Ülkemizde bu motor seçeneği sadece manuel şanzımanla ithal edilirken otomatik şanzıman isteyen tüketicilere Mazda 2.0 litrelik versiyonu da sunuyor ancak vergi dezavantajı nedeniyle bu modelin çok talep görmesi beklenmiyor. 8,3 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlayan MX-5, kısa oranlı ve motorla büyük uyum içindeki kemikli 6 ileri şanzımana sahip. Gücünü arka tekerlekler üzerinden yola aktaran model tüm bu birliktelik sayesinde küçük motorlu bir otomobil olduğunu unutturuyor.

Eski nesliyle 2002 yılında EuroNCAP çarpışma testine katılan ve 4 yıldız alan MX-5, geçtiğimiz yıl şimdiki nesliyle de tekrar teste alındı ve günü yine 4 yıldızla tamamladı. Aracın 5 yıldız alamamasındaki en büyük engel yeterli elektronik sisteme sahip olmamasıydı. Yetişkin korumasından % 84 ile ayrılan Mazda MX-5, çocuk koruma disiplininde de % 80 başarılı oldu. Ancak son zamanlarda neredeyse her üreticinin zorlandığı yaya güvenliği konusunda % 93 gibi oldukça yüksek bir skor alan Mazda MX-5, yaya dostu bir otomobil olduğunu ortaya koydu.

Başlı başına arkadan itiş bile keyifli sürüş için yeterlidir. Ancak buna bir de manuel şanzıman, hafif gövde ve devir çevirmeyi seven bir motor eklenince o zaman neden MX-5’in her zaman bir efsane olduğunu daha iyi anlamak mümkün. MX-5’in şehir içi kullanımları esnasında bile sürücüsüne güven veren yapıda olması, bu tip otomobillerin aksine yorucu bir otomobil olmaması, gaza dikkatli basıldığında gerçekten ekonomik olabilmesi gibi detaylar onun günlük kullanıma da uygun olduğunun en önemli kanıtı. Aracın günlük kullanımdaki en büyük eksikliği ise yere oldukça yakın olan yapısı. Bu nedenle ışıklarda yanınızda duran bir sedan bile size oldukça yüksekten bakıyor. Hele ki bir de yolda tırlara yakalanırsanız o zaman bu küçük otomobil içinde adrenalin seviyeniz daha da artıyor. Motorun devir çevirmeyi seven yapısı sayesinde performanslı kullanımlar esnasında bile en ufak bir güç eksikliği ve direksiyon tepkilerinde gecikme yaşatmayan MX-5, uzunlamasına engebelerde iç mekana biraz fazla esneme yansıtıyor. Ancak derinlemesine olan engellerde araç 16 inçlik lastiklerin etkisiyle yeterli esnemeye sahip oluyor ve konforu azaltmıyor.