McLaren 12C (2011-2014) incelemesi

Karbon fiber MonoCell yalnızca 80 kg ağırlığındadır ve inanılmaz derecede serttir. Yüksek teknolojili süspansiyon, geleneksel viraj demirlerini ortadan kaldırır ve hidrolik olarak kontrol edilen amortisörler aracılığıyla gövdenin devrilmesini sınırlarken, turboşarjlı V8 motor 12C’ye özel olarak üretilmiştir. Sonuç sansasyoneldir. Vücut hareketi yok, güç dağıtımı acımasız ve kullanım çok keskin. Önden kavrama ve direksiyon tepkisi, duyarlılığı bakımından yarış arabası gibidir, ancak şaşırtıcı derecede esnek bir sürüş ve mükemmel görüş, bunun birlikte yaşayabileceğiniz bir süper otomobil anlamına gelir.

 12C’nin tasarımı rüzgar tüneline çok şey borçludur. Şık hatlar ve büyük hava girişleri ve havalandırmalar, hava akışı yönetimi düşünülerek tasarlanmıştır. Modern ve göz alıcı 12C, Ferrari 458 Italia’nın bazı ekstra görsel dramlarından yoksun olsa da, kişiselleştirme için büyük bir kapsam var. Cam arka cam, 3,8 litrelik V8’in görüntüsünü sağlarken, egzozlar arka plakanın üzerinden çıkar.

Orta motorlu bir spor araba için 12C oldukça pratik. Derin burun botunun hacmi 144 litre ve koltukların arkasında kullanışlı bir raf var. İç mekan ferah, tüm kontroller mükemmel bir şekilde yerleştirilmiş ve görüş mükemmel. Lamborghini Gallardo gibi tarihli rakipler sıkışık ve kıyaslandığında yetersiz kalıyor. Ek olarak McLaren, sürüş yüksekliğini artırmak için burnu kaldıran ve otoparklara girmenizi sağlayan bir sistem bile sunuyor.

Şaşırtıcı bir şekilde, 12C o kadar güçlü ki, Avrupa’daki zorunlu çarpışma testlerinden hiçbiri karbon MonoCell’e onarımın ötesinde zarar vermedi. Tıpkı Formula 1’de olduğu gibi, kompozit küvet, yolcular için bir hayatta kalma hücresi görevi görür. Çekiş ve denge kontrol sistemleri mükemmeldir, McLaren’in akıllı fren yönlendirme sistemi de çekişe yardımcı olur. Fren performansı inanılmaz.