Tasarım
Başlıkta neden her zaman genç dedik? Altımızda 2016 model bir araç var ama ilk üretim yılı 1979’a kadar geri gidiyor. Yani 37 yıllık bir tarih var önümüzde. Hatta geliştirme sürecinin başlangıcı 1972’ye kadar geri gidiyor. Steyr ile ortak geliştirilen Mercedes G-Serisi’nin ilk modeli W460 koduyla biliniyordu ve 1991’e kadar üretildi. Kullanma fırsatı bulduğumuz W463 ise ilk olarak 1990 yılında bantlardan inmeye başladı. Peki, bu aracı adı neden G? Almanca geländewagen’in arazi aracı demek olduğunu söylersek sanırız ipucu vermiş oluruz.Mercedes G-Serisi’nin temeli ve tasarımı aynı gibi gözükmekle birlikte, Alman marka bu aracı sürekli yeniledi. Diğer yandan yeni tasarlanmış hiçbir otomobili de aramıyorsunuz. Kısaca Mercedes, eskiyle yeniyi bir arada sunuyor. Eğer bütçeniz varsa eski bir otomobili alıp restore etmeye çalışmayın. Mercedes Benz G 350d ve diğer modelleri günümüzde eski bir araç kullanma zevkini tam anlamıyla yaşatıyor. Üstelik güvenlikten de ödün vermeden. ..
Aslında G-Serisi’nin tasarımı hakkında yazacak çok bir şey yok. Beş yaşında bir çocuğun eline kağıt-kalem verin ve bir otomobil çizmesini isteyin. Muhtemelen G’ye benzer bir şeyler çizecektir. Peki, bu kadar basit ve köşeli hatlardan oluşması çekicilikten ödün veriyor mu? Asla hayır, Neredeyse 40 yıllık bir tasarım olmasına rağmen sokaklarda dolaşırken insanların bakışlarını üstünüzde hissediyorsunuz. Sanki herkes onun içinde olmak istiyormuş gibi bir duyguya kapılmamak imkânsız.
Mercedes Benz G 350d ‘nin gerçekten de her detayıyla güçlü ve kaslı görünen G-Serisi, benim asfaltta işim yok, lastiklerimi toprağa değdirmek istiyorum der gibi bakıyor. 19 inçlik devasa jantları ve 275/55 R19 ebadındaki lastikleri de kaslı görüntüyü artırıyor. Bu tasarım zamansız çizgilerden oluşuyor ve 40 yıldır etkileyici olmayı başarıyor. G-Serisi’nin aerodinamik yapı gibi takıntıları da yok. Zaten o kadar güçlü ki, rüzgâr direnci gibi detaylara takılmıyor. Zaten onu kullananların da verimliliği çok önemsediğini düşünmüyoruz. Sonuçta altınızda 2.6 tonluk safkan bir arazi aracı var. G-Serisi’nin asıl büyüsü ise gördüğü saygı. Onunla lüks bir gece kulübüne de gidebilirsiniz, haftasonları dağlarda macera yaşamaya da…
İç Mekan
Kocaman görüntüsü sizi yanıltmasın. Göründüğü kadar geniş bir kabini yok. Bu aracın asıl yaratılış amacı konfor değil çünkü. Sonuçta geniş ve fonksiyonel bir kabin arayanların ilk tercihi olan bir araç değil. Yine de uzun boylu bir sürücünün bile rahatsız bir sürüş pozisyonu olduğundan bahsedemeyiz. Arka koltuklarda da baş mesafesi problemi yok ama diz mesafesi düşündüğünüz kadar geniş değil. Aslında takdir edilmesi gereken, Mercedes’in bu kadar eski bir aracı günümüze uyarlayabilmiş olması. Konfor ve güvenlik donanımlarına bakıldığında bir eksik göremiyorsunuz. Hatta gösterge paneli modern Mercedes modellerinde karşımıza çıkan türden.
Almanlar, orta konsolun üstüne bir multimedya ekranı da yerleştirmiş ama bu ekran dokunmatik değil. Ayrıca orta konsolda çok sayıda buton var ve sürüş esnasında dikkat dağıtıcı olabiliyor. Kısaca, bu gibi detaylarda aracın yaşının ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Gürültü konusuna gelince, modern Mercedes modelleri kadar sessiz değil. Ülkemizin bozuk yollarında kabinden tıkırtı ve gıcırtılar gelebiliyor. Süspansiyon ayarları konfor odaklı seçildiği için darbeleri iyi sönümleyebiliyor ve kabin konforuna katkıda bulunuyor.
Sonuç olarak, Mercedes G-Serisi’nden günümüz SUV’larının genişliğini, konforunu ve fonksiyonelliğini beklemek yersiz. Evet, eksikleri olan bir araç. Bütün güncellemelere rağmen kabinde yaşını belli ediyor. Diğer yandan onu kullanmaya doyamıyorsunuz. Sürüş zevki en üst seviyede. Zaten bu kadar uzun süredir üretilmesinin nedeni de bu. İnsanı alıp başka dünyalara götürüyor. Oturduğunuz yüksek pozisyonda etrafa bakmak büyük bir zevk. Uzun motor kaputunun sağ ve solundaki sinyallere bakmak bile insana keyif veriyor. Günümüzün modern SUV’ları veya arazi araçları da yüksek oturma pozisyonlarına sahip ama birçoğu sürücüsünü G-Serisi kadar içine çekemiyor.
Motor
Eğer yüksek yapılı, aerodinamik açıdan zayıf ve 2.5 tonun üstünde bir araç üretiyorsanız, bu aracı taşıyacak motor da ekstra önem kazanıyor. Öncelikle yüksek torka ihtiyacınız var. Tabii Alman markanın böyle bir problemi yok. Hem benzinli hem de dizel onlarca yüksek hacimli motoru var ve G-Serisi’ni taşımak için çok araştırma yapmaları gerekmiyor. Test aracımız Mercedes Benz G 350d kodlu versiyondu. Yani 3.0 lt’lik bir V6 turbo dizele sahip. 3600 d/d’de 245 Hp güç üreten bu motorun torku ise 1600 d/d’de 600 Nm. İşte şimdi ne demek istediğimi anladınız. Bu tork 1600 ila 2400 d/d arasında sabit olarak üretiliyor.
Kısaca 2.6 tonluk G-Serisi’ni çok rahat hareket ettirdiği gibi performanslı olmasını bile sağlıyor. 192 km/s’lik maksimum hız ve 8.8 sn’lik 0-100 km/s hızlanma, bu dev kütlenin kullanıcısını tatmin etmesini sağlıyor. Yedi ileri otomatik şanzımanla kombine edilen motor, alt devirlerden itibaren G-Serisi’ni çekip götürüyor. Tabii burada akla gelen bir diğer soru da yakıt tüketimi… Ağır ve performanslı bir araç çok tüketmeli değil mi? Aslına bakarsanız çok ekonomik değil ama özellikleri dikkate alındığında müsrif demek de haksızlık olur. Fabrika verilerine bakıldığı zaman ortalama tüketim 9.9 lt/100 km olarak verilmiş. Biz ise kullanımımız süresince 10.9 lt/100 km’lik bir değer belirledik. Tabii ki, kompakt sınıf bir otomobilin dizeline göre bu tüketim yüksek ama altınızda 2612 kg’lik bir dev var ve Alman mühendislerin bu aracı getirdikleri noktaya saygı duymamak mümkün değil.
Güvenlik
Bir aracın markası Mercedes-Benz ise güvenlik mutlaka ön plandadır. Donanımlara bakıldığında, eski bir araca bu kadar modern güvenlik donanıımı kazandırdıkları için Alman mühendisleri tebrik etme ihtiyacı duyuyorsunuz. Mesafe kontrol sisteminden, bi-xenon farlara, acil fren destek sisteminden kör nokta asistanına kadar birçok donanıma sahip olan G-Serisi, ön hava yastıklarının yanı sıra perde hava yastıklarıyla da donatılmış. Diğer yandan EuroNCAP’in Mercedes G-Serisi’ni resmi olarak test etmediğini de belirtmekte yarar var.
Konfor & Yol Tutuş
Mercedes G-Serisi, asfalt uzmanı bir araç değil fakat güvenliğinizi de tehlikeye düşürmüyor. Önde ve arkada yer alan sabit akslı süspansiyon sistemi nedeniyle virajlı yollardaki sürüşü ancak tatmin edici seviyesinde kalabiliyor. Konfor odaklı süspansiyon sistemi nedeniyle virajlarda yatma eğilimi gösteren G-Serisi, modern Mercedes modelleri kadar etkin bir direksiyon sistemine de sahip değil. Ayrıca dönüş çapı da yüksek. AVM otoparkları gibi dar alanlarda beklediğinizden daha fazla manevra yapmak durumunda kalabiliyorsunuz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi yine de tüm bunlar onu kullanma isteğinizi söndürmüyor. Peki, arazide nasıl? İşte asıl soru bu. Mercedes Benz G 350d ‘nin tekerlekleri asfalta değdiği andan itibaren kendini buluyor. Normal şartlarda güç yüzde 50/50 oranında ön ve arka akslar arasında dağıtılırken, 4ETS sistemi bu gücü arazi koşullarına göre dağıtabiliyor. İhtiyaç duyulduğunda sadece tek tekerleğe bile gücün aktarılması söz konusu.
Orta konsoldaki üç buton yardımıyla ister ön, ister orta isterse de arka diferansiyeli kilitleyebiliyorsunuz. G-Serisi’nde çok zorlu arazi şartları için düşük hız oranı da bulunuyor. Low-range butonuna bastığınızda 40 km/s’ye kadar araç bir anlamda şahlanıyor. 60 cm’ye kadar su birikintilerinden geçebilen, yüzde 54’lük yanal eğimde devrilmeyen ve yüzde 80’lik bir eğime tırmanabilen G-Serisi, sürücüsü off-road uzmanı olmasa bile hiç yolda kalmazmış gibi bir izlenim veriyor. 36 derece yaklaşma ve 27 derece ayrılma açısına sahip olan G-Serisi, tüm maceracı ruhunuzun ortaya çıkmasına olanak tanıyor. Arazi şartlarında o kadar başarılı ki, neden 40 yıllık bir efsane olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Zaten modern otomobillere göre bütün eksikliklerini de bu yüzden görmezden geliyorsunuz. O safkan bir arazi aracı. Bir çamur birikintisi gördüğünde korkan günümüz SUV’larından değil…
Teknik Özellik
Motor | : 24V lt | |
Motor Hacmi | : 2987 cc | |
Silindir Adedi | : 6 | |
Maksimum Güç | : 245 HP 3600 d/d | |
Maksimum Tork | : 600 Nm 1600 d/d | |
Performans | ||
0-100 km/s Hızlanma | : 8.8 sn | |
Maksimum Hız | : 192 km/s | |
Frenler | ||
Ön | : Hava kanallı disk | |
Arka | : Disk | |
Yakıt Türü | : Dizel | |
Yakıt Tüketimi | ||
Şehir İçi | : 11.1 lt | |
Şehir Dışı | : 9.1 lt | |
Karma | : 9.9 lt | |
Test | : 10.9 lt | |
CO2 Emisyonu | : 261 gr | |
Boyutlar | ||
Uzunluk | : 4672 mm | |
Genişlik | : 1867 mm | |
Yükseklik | : 1950 mm | |
Dingil Mesafesi | : 2850 mm | |
Bagaj Hacmi | : 487 lt | |
Yakıt Depo Kapasitesi | : 96 lt | |
Boş Ağırlık | : 2612 kg | |
Lastik Boyutu | : 275/55 R19 |